"Alo?" diyerek açtı Jungkook telefonu, heyecanlanmıştı çünkü arayan Jimin olabilirdi. Günlerdir hatta aylardır haber beklediği biricik Jimin'i.
"Merhaba Jungkook," dedi Jimin sakin bir ses tonuyla. Sesini ilk defa duyuyordu Jungkook'un o da en az onun kadar heyecanlıydı.
Taehyung Hoseok'a 'Sizin okulunzda Park Jimin adında bir kız var tanıyor musun?' Diye sorduğundan Jungkook'un onu kız sandığını biliyordu, bu yüzden biraz gergindi de ama sorun değildi Jungkook onu dediği gibi gerçekten seviyorsa erkek olmasını umursamazdı çünkü sevmek cinsiyete bağlanacak bir şey değildi.
Jungkook iç çekti yine duyduğu ses ne kadar hoş ve narin olsa da Jimin değil diye düşündü."Sesinizden tanıyamadım, kimsiniz?" diye sordu yine de sakince.
"Benim, Jimin. Senin Jimin'in." dedi Jimin gözlerini sıkıca yumarak. Alacağı tepkiden korkuyordu. Üstelik annesinden kurtulmayı başaralı daha bir gün olmuştu ama o biraz dinlenir dinlenmez Jungkook'u aramıştı.
Karşı taraftan cevap gelmeyince konuşmaya devam etti "Biliyorum uzun zaman oldu, biliyorum duymayı beklediğin ses bu değildi ama yine de eğer benimle konuşmak istersen, beni dinlemek istersen ben pazar günü sahilde seni bekliyor olacağım."
"Şimdilik iyiyim, şu an iyiyim Jungkook. Ve sana karşı beslediğim hislerin arkadaşlıktan öte olduğunu seni olduğun gibi kabul edebileceğimi söylemek istiyorum. Eğer sen de beni olduğum gibi kabul edebileceksen, lütfen pazar günü gel. Beni, ben olduğum için seveceksen gel." dedi ve telefonu kapattı.
Jungkook o andan sonra ne yapacağını bilemedi, karşısında oturan Yoongi ve Taehyung'a baktı şaşkın şaşkın.
"Ne oldu?" diye sorulduysa da cevap vermedi, veremedi. Bir süre sonra kendine geldiğinde gülümsedi hafifçe.
"Jimin, iyiymiş." Sonra yüzü düştü. "Bunca zamandır konuştuğum o naif insan erkek miydi yani?" Kendi kendine konuşuyor gibi bir hâli vardı. Anlamaya çalışıyordu.
"Erkek miymiş?"diye sordu Taehyung şaşkınlıkla, Jungkook usulca kafa salladı. Yoongi ise pek şaşırmamıştı, beklediği bir ihtimaldi bu.
"Ne dedi?" diye sordu Yoongi Jungkook'u hafifçe dürterek.
"Busan'da sanırım..."diye mırıldandı Jungkook "Pazar günü sahilde beni bekleyecekmiş."
Gözleri dolmuştu ama nedenini bilmiyordu, kalbini şekilden şekle sokan kişinin iyi olduğunu öğrendiğinden gelen rahatlama mıydı hissettiği? Yoksa bir çeşit üzüntü mü yaşıyordu beklediği gibi olmadığı için? Bilmiyordu.
Ne olursa olsun onu görmek istediğini biliyordu sadece. Bunca zamandır onu yalnız bıraktığı için bir açıklama istiyordu.
"Gidecek misin?" diye sordu bu sefer Taehyung.
"Onu, olduğu gibi kabul edebilir miyim? Erkek olduğu halde sevebilir miyim onu? Hayır, onu seviyorum ama erkek olması bunu değiştirir mi?"
"Sana erkek olduğunu söylediğinde bundan rahatsızlık duydun mu?" diye sordu Yoongi.
Jungkook gülümsedi "Sesi çok güzeldi."
Taehyung güldü "Jungkook gayin açık kalmış."
Yoongi onun kafasına hafifçe vurduktan sonra tekrar Jungkook'a döndü "Jungkook, bir erkeğe ilgi duymak seni rahatsız eder mi?"
"Bilmiyorum hyung," dedi Jungkook. Cidden bilmiyordu " onu gördüğümde ne olacak? Ya rahatsız olursam?"
"Onu görmek istiyorsun yani?"
"Çok istiyorum."
"Bu onu olduğu gibi kabul ettiğin anlamına gelse bile mi?"
"Önemi var mı ki?" diye sordu bakışlarını ikisi arasında gezdirirken.
"Var tabi, eğer gidersen. Kabul edildiğini erkek olmasının senin için sorun olmadığını düşünecek Jungkook." dedi Yoongi sakince "Duygularıyla mı oynayacaksın Jungkook, sana hep iyilikle yaklaşmış bir kalbi kıracak mısın?"
"Gitmezsem de üzülecek ama."
"Gidip de onu kabul etmediğini söylersen daha çok üzülür. Bir insana umut verip onu öylece bırakmak kadar korkunç bir şey yoktur Jungkook. Boş yere umut etmek insanı öldürür." İç çekerek küçüğünün saçlarını sevdi " Jimin'i, öldürecek misin?"
"Ne yapmalıyım?" Diye sordu Jungkook gözlerinden yaşlar düşerken.
"İyice düşün Jungkook, bir erkek olması ona olan sevgini değiştirir mi? İyice düşün ve karar ver. Pazar gününe kadar 3 günün var."
"Hyung haklı Jungkook, iyice düşün." dedi ve oturduğu yerden kalktı Taehyung "Hadi hyung biz gidelim, o da düşünsün."
Yoongi onu onaylayarak onunla beraber odadan çıkıp Jungkook'u yalnız bıraktı.
***
"Jiminie?" diye içeri doğru seslendi Namjoon.
"Gel hyung."
Kapıyı ses çıkarmadan açıp içeri girdikten sonra yatakta oturan Jimin'in yanına geçip oturdu.
"Biraz daha iyi misin?"
"Sayenizde iyiyim hyung." Derin bir nefes alarak bacaklarını kendine çekip kollarını bacaklarına sardı "O kadın... annem... iyice kafayı yemiş gibi davranmaya başlamıştı, gerçekten dayanamıyordum. Size yük olduğum için özür dilerim ama mecburdum, beni anlıyorsun değil mi?"
"Tabii anlıyorum,"elini Jimin'in omzuna koyup hafifçe sıktı" Ben ve Jinnie de sürekli böyle muamelelere katlanmak zorunda kalıyoruz, bu ülkemizde maalesef yaygın bir sorun. Kötü görünmekten kurtulamıyoruz Jiminie, sırf onlardan farklı olduğumuz için kötü görünüyoruz ama yine de iyi olmak bizim elimizde öyle değil mi?" Gamzelerini göstererek büyük bir gülümseme sundu "ne olursa olsun, biz sana destek olacağız. Annem ve babam da seni destekliyorlar, Jimin kendini burada yabancı gibi hissetme tamam mı? Sen benim için bir kardeşten farksızsın."
"Hyung," dedi Jimin dolu gözleriyle "Teşekkür ederim." dediğinde Namjoon onu kollarının arasına çekip sıkı sıkı sarıldı.
"Geçecek Jimin, sen çok güçlü biri olacaksın. Seni olduğun gibi sevecek insanlar çıkacak karşına. Kusurlu değilsin, normal birisin. Hastalık değil bu, sevmek hastalık olamaz."
"Hyung?"
"Efendim Jiminie,"
"Sen ve Seokjin hyung birbirinizi sevdiğinizi nereden anladınız? Garip gelmedi mi size? Nasıl kabul ettiniz bunu?"
"Sen nasıl kabul ettin Jimin?"
"Ben... bilmiyorum."
Namjoon iç çekerek arkasına yaslandı "Ben de bilmiyorum, bir baktım Seokjin beni öpüyor, baktım hoşuma gidiyor, ona karşı da boş değilim, yalnız kalmasın diye eşlik ettim ben de ona. Çok ani oldu bizimki ama onun kabullenme sürecinin daha zor olduğuna eminim. İstersen bir gün onunla konuş."
"Olur, konuşurum." bir süre sessizlik olduğunda bu sessizliği bozan yine Jimin'di "Hyung sence gelecek mi?"
"Bilemiyorum Jimin, ama eğer gelirse ona sımsıkı sarıl ve bırakma. Çünkü o da seni bırakmayacaktır."
"Bir gelsin de, hayatta bırakmam."
***
MERHABA, yine kısa oldu biliyorum özür dilerim🥺 umarım okurken keyif almışsınızdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE POEM|JİKOOK
FanfictionJimin Seul'de yaşayan bir lise öğrencisiydi Jungkook ise Busan'da yaşıyordu. Bir gün okullarının her öğrencinin bir mektup arkadaşı olmasına karar vermesiyle tanıştılar ve ilişkileri böyle başladı.