LOVE POEM|JİKOOK

3.Bölüm

" Güzel Jimin,

Bana kitap hediye etmen çok ince bir davranıştı. Zevkle okuyacağıma söz veriyorum, ayrıca mektupların yanında gönderdiğin çiçekler için de minnettarım. Yalnız merak ediyorum anlamlarına göre mi gönderiyorsun yoksa hoşuna gideni mi gönderiyorsun?

Beni öyle mutlu ediyorsun ki küçük bir çocuk gibi yuvarlanıyorum senden mektup geldiğinde. Ama senden iki haftada bir mektup alabilmek beni biraz üzüyor açıkçası acaba diyorum bana kendi ev adresini versen ve ben de mektupları direkt sana mı göndersem? Senin için uygun olur mu? Yine okul aracılığıyla da mektuplaşmaya devam ederiz ama daha sık iletişim kurmuş oluruz. Eğer senin için uygunsa, sorun etmeyeceksen seninle daha fazla iletişim kurmak benim için sevinç kaynağı olur.

Jimin, arkadaşlarımdan bahsetmemi istediğin için sana bir itirafta bulunacağım, bu mektupları sana tek başıma yazmıyorum, ben pek kibar biri değilimdir, yanlışlıkla seni üzecek veya kıracak bir şey söylerim diye mektuplarımı arkadaşlarım kontrol ediyor yanlışım varsa düzeltiyorum ve sana öyle gönderiyorum. Umarım bunu da sorun etmezsin.

Bu arada arkadaşlarım gerçekten çok tatlı insanlardır, Yoongi Hyungum var mesela tam bir baba gibidir, bana ve Taehyung'a sürekli destek olur. Bizi adam etmeye çalışır yeri geldiğinde azarlasa da gönlümüzü hoş tutmayı bilir.

Taehyung ise çok şapşaldır, tanısan eminim bayılırsın ona. Tam bir insan sarrafı olması beni biraz ürkütse de ne zaman bir haylazlık yapacak olsam bana eşlik eder. Benim aksime çok naif bir insandır ayrıca nerede ne konuşması gerektiğini iyi bilir.

Jimin, bu evde bıkkınlık geçirmek üzereyim. Babam sürekli beni doktor olmam için zorluyor biliyor musun? Oysa beni kan tutar, parmağımı kağıt kesse kusarım. Hem doktor olmak da istemiyorum ki, işin aslı ben moda tasarımı okumak istiyorum. Güzel bulduğum herkesi çizer onlara uygun kıyafetler tasarlarım mesela bu benim için bir tutku diyebilirim sana, gerçekten çok istiyorum. Sen ne yapmak istiyorsun Jimin, senin gelecek planlarında neler var?

Jimin, daha önce bahsetmemiş olsam da, ben şarkı yazmayı da çok severim. Ve eğer bir gün seninle yüz yüze tanışma fırsatım olursa sırf senin için bir şarkı yazmak istiyorum. Bana izin verir misin?

Jimin, umarım bir gün yüz yüze görüşebiliriz, bir gün seninle oturup bir fincan kahve içmeyi çok isterim.

                                                   Senin, Jungkook "

Jungkook mektubunu bitirip özenle katladıktan sonra zarfa koydu ve Taehyung'a baktı, Taehyung ona gururlu br baba gibi bakıyordu.

"Ne?"dedi Jungkook.

"Senin gibi bir mandanın böylesine zarif birine düşmesi beni çok gururlandırıyor. Gerçekten zevk sahibi biri misin? Yoksa özünde kibar mısın? Anlamıyorum." İç çekerek Jungkook'un saçlarını okşadı bir anne edasıyla "Nasıl oldu da aşık oldun böyle?"

"Oi oi oi! Mate mate!" dedi Jungkook Levi Ackerman'ı taklit ederek "aşık olduğumu da nereden çıkardın? Düştüğüm doğru tamam ama görmediğim birine nasıl aşık olabilirim ki?"

Taehyung onun kafasına vurdu "Aşık olmak için görmen gerekmiyor aptal! Önemli olan ne hissettiğin ne gördüğün değil."

"Tamam be ne kızıyorsun?"

"Aptal olursan kızarım." dedi Taehyung kollarını göğsünde kavuşturup "hem Levi aşkımı sal artık, gay değilim diye gezip bütün erkek karakterlere yürüyorsun."

"Şimdi Taehyung, bana haksızlık etme gay olmayabilirim ama sana da pekala yürürüm. Sendeki popo kimsede yok, senelerdir yaşıyorum seninki gibi bir şaheseri hiçbir kızda görmedim şimdiye kadar."

"Sapık! Seni Jimin'e söyleyeceğim, bu ikimizi aynı anda yürütüyor diyeceğim."

"Ama Taehyung senin göte bülbül öte, bülbülü ben olayım."dedi Jungkook bu sefer de gülerek.  Sınıftakiler onlara tip tip baksa da öğretmenleri gelene kadar umursamadan birbirlerine takılmaya devam ettiler.

***

Jimin mektubu okuduktan sonra sırıtarak göğsüne bastırdı. Ne tatlı biriyle tanışmıştı böyle, Jungkook nasıl başarıyordu bu kadar şirin olmayı?

Hemen bir koleksiyonundan bir kağıt çıkarıp yazmaya başladı.

"Jungkook, öncelikle kolay sorularına cevap vererek başlamak istiyorum mektubuma.

Evet sevgili Jungkook, çiçeklerin anlamları var. Onları öyle gelişi güzel göndermiyorum sana.

Hayır Jungkook, sana ev adresimi vermek benim için sorun olmaz, ben de seninle daha sık mektuplaşabilmeyi çok istiyordum zaten. Bu beni de fazlasıyla mutlu eder.

Jungkook, benimle daha kibar konuşabilmek için arkadaşlarından yardım alman çok tatlı, bu senin de özünde kibar biri olduğunu gösterir. Sadece nasıl davranman gerektiği konusunda kararsızsın o kadar. Belki de insanlarla çok fazla konuşan biri değilsindir, bu yüzden de konuştuğun zaman nasıl davranman gerektiğine emin olamıyorsundur. Kendini kaba diye tanımlamak yerine bu ihtimali bir düşün.

Ve hayır bunu sorun etmem ama yine de mektupları tek başına yazmanı hislerini tamamen senin dilinden okumayı tercih ederim, eğer senin için de uygunsa tabii.

Arkadaşlarınla bu kadar iyi anlaşabilmen çok tatlı Jungkook umarım hiç ayrılmak zorunda kalmazsınız.

Ve seni anlayabiliyorum, ama babalar her zaman çocukları iyi yerlere gelsin isterler değil mi Jungkook? Sen yine istediğini yapmakta özgürsün ama eminim baban senin kötülüğünü istemiyordur. Bu yüzden ona kızma sadece uygun bir dille hayallerinden bahsetmeyi dene eğer seni seviyorsa dinleyecektir.

Jungkook, bir yeteneğinin olması ve bu yeteneği tutkuya dönüştürebiliyor olman çok güzel, umarım hayallerine kavuşursun, güzel bir geleceğin olması için dua edeceğim sana.

Ben aileme olan borcumu ödemek istiyorum Jungkook, bir mimar olmak ve onların rahat yaşamasını sağlamak istiyorum. Bensiz olsalar da mutlu olabilecekleri bir evleri olsun istiyorum. Bu şekilde onlara olan borcumu ödeyebilirim.

Benim için şarkı yazmanı çok isterim Jungkook, eğer bir gün yüz yüze görüşme şansımız olursa lütfen bana bir şarkı söyle, kendi yazdığın bir şarkı olsun ama tamam mı?

Bir gün fırsatımız olursa, seninle bir kahve içmeyi ben de çok isterim. Ve ev adresimi de mektubun içine ekleyeceğimden emin olabilirsin Jungkook. Zaten okulun tatile girmesi için çok bir zaman kalmadı bu yüzden iletişimimiz yarıda kesilirdi. Bunu teklif etmene çok sevindim. Bir dahaki mektubunda görüşmek üzere Jungkook.

                                                       Senin, Jimin.   "