5 yıl sonra
Jimin ve Jungkook üniversite için geldikleri Seul'de beraber yaşıyorlardı artık.
Son seneleriydi ama buraya iyice yerleştiklerinden zaman zaman Jungkook'un ailesini ziyarete gitmek dışında Busan'da kalmıyorlardı pek.
Burada çalışıyorlar, kendi zevklerine göre döşedikleri küçük evlerinde kendi çabalarıyla yaşam sürdürüyorlar aynı zamanda da okullarına devam ediyorlardı. Jungkook büyük bir tasarım stüdyosunda staj görüyordu, Jimin ise büyük bir mimarlık şirketinde staj için kabul edilmişti bundandır ki beraber fazla vakit geçiremiyorlardı.
Yine de sorun değildi gece uyumak için yatağa girdiklerinde birbirine karışan nefesleri bile onlar için çok güzeldi.
"Jungkookie," diye mırıldandı Jimin uyanmaya çalışırken. Birkaç günlük kısa bir tatilleri vardı ve bu tatil için bütün planlamayı Jungkook yapmış şimdi de sabahın kör bir saatinde kalkmış valizlerini hazırlıyordu.
Jungkook, Jimin'in mırıldanışını duyunca hemen yatağa geçip boynuna ve saçlarına öpücükler kondurdu. "Daha erken güzelim, biraz daha uyuyabilirsin."
"Hmm hmm."diye mırıldanıp doğruldu Jimin "ama uyumak istemiyorum." dedi gözleri hâlâ kapalıydı ve bir elini yumruk yapıp gözünü ovuşturmaya çalıştı.
Jungkook onun bu hâline gülümsemeden edemedi. "Kahvaltıyı hazırlayınca uyandırırım ben seni," dedi sevgilisini kendine yaslarken "Biraz daha uyu hadi."
"Tamam," diye mırıldandı Jimin. Jungkook'un kollarında tekrardan uykuya sürüklenirken huzurlu görünüyordu.
Jungkook o uyuyana kadar saçlarını okşayıp yanağını yanağına yaslı tuttu. Böyle yapınca daha rahat uykuya dalıyordu Jimin.
İyice uyuduğuna emin olunca onu sarsmadan yatağa bırakıp işine devam etti. Giyecekleri kıyafetleri de ayarlayıp kahvaltı hazırlamak üzere mutfağa gittiğinde saat yediye geliyordu.
Normalde kahvaltılarını Jimin hazırladığından ne yapacağını bilememiş olsa da aklına geliyorsa hazırlayıp oldukça zengin bir sofra kurmayı başarmıştı. Jimin'in sabah kahvesini de hazırlayıp biraz soğuması için masaya bıraktı, çok sıcak içemezdi Jimin dudakları yanardı.
Odaya dönüp usulca yanına oturdu, eğilip yüzüne tatlı öpücükler kondurdu. "Sevgilim," dedi ürkütmekten çekinerek sessizce "hadi uyan."
Jimin gülümsedi "öpücüğümü almadım daha." dedi uykulu sesiyle.
Jungkook gülerek dudaklarını dudaklarına bastırdı Jimin'in. Uzun soluklu derin bir öpücük kaptı dudaklarından.
"Hadi kahven hazır, fazla soğumasın."
"Tamam,"dedi Jimin dudaklarımı tekrar öpmeden hemen önce "artık kalkabilirim."
Jungkook üstünden çekilince o da doğrulup oturdu. Güzelce gerindikten sonra Jungkook'un sırtına bindi. "Hadi beni lavaboya götür."
"Emrin olur şövalyem." dedi gülerek ve onu bacaklarından tutup kalktı.
Banyonun önüne gelince indirip alnını öptü. "Uyuklama tuvalette tamam mı? Yola çıkmamız gerekiyor biliyorsun."
"Tamaaaam." dedi Jimin esneyerek ve banyoya girip kapıyı kapattı.
İşlerini çabucak halledip onu mutfakta bekleyen Jungkook'un yanına gidip ortaya karışık hazırlanan masaya geçti.
Kahvesini alıp küçük yudumlarla içerken ayaklarını sallıyordu.
"Bam nerede?" diye sordu Jimin. Normalde o uyanır uyanmaz ayaklarının altına gelip onunla oynamasını beklerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE POEM|JİKOOK
FanfictionJimin Seul'de yaşayan bir lise öğrencisiydi Jungkook ise Busan'da yaşıyordu. Bir gün okullarının her öğrencinin bir mektup arkadaşı olmasına karar vermesiyle tanıştılar ve ilişkileri böyle başladı.