10.Bölüm

781 112 99
                                    

2 yıl sonra

Jimin, Namjoon ile birlikte bir haftalık bir geziye gitmişti. Çok ısrar ettilerse de Jungkook gitmek istememiş Jimin'in gitmesinde de ısrarcı olmuştu.

Eğer bu kadar özleyeceğini bilseydi kesinlikle gitmesini istemezdi.

Şimdi elinde gitarıyla bir şeyler mırıldanırken Jimin'in görüntülü aramasını bekliyordu.

Onun için bir şarkı yazmıştı ve yazmaya tanıştıkları zaman başlamış ancak şimdi bitirmeyi başarabilmişti çünkü hazırladığı hiçbir versiyonu beğenmemiş sil baştan yazmıştı ve şimdi söylemek için çok heyecanlıydı, acaba beğenecek miydi? Ya söyleyemezse? O zaman ne olacaktı?

Bilmiyordu ama bir kere bir yola girmiş bir karar vermişti. Yapacaktı.

O son bir defa prova yaparken Jimin aradı.

Panikten ne yapacağını bilemeyip gitarı arkaya doğru attı ve aramayı cevapladı.

"Bebeğim," diyerek açtı telefonu Jungkook.

Jimin gülümsüyordu ona yine "Jungkookie seni çok özledim."

"Ben de güzelim, ben de seni çok özledim ama biraz dinlenmeye ihtiyacın vardı."

" ama ben sensiz çok sıkılıyorum."dedi jimin dudaklarını büzerek Jungkook bu sırada telefonu onu tam görecek bir yere bırakıp gitarına doğru uzandı.

"Jimin, sana bir hediye hazırladım ama sakın benimle dalga geçme tamam mı?"

"YAAA JUNGKOOK." diye tepki verdi Jimin hemen anlamıştı ne olduğunu oysa Jimin'in de Jungkook'a bir sürprizi vardı.

Jungkook gitarı çalmaya başladığında Jimin dolu gözlerle onu izliyor bir taraftan da yürüdüğü yola odaklanmaya çalışıyordu.

"Ekranda gülümsemeni gördüğümde
Her şeyde iyisin
Sen mükemmelsin
Sanki hiç sen olmamış gibi hissediyorum

Beni görüyor musun ki?
Kim olduğumu biliyor musun?
Ya da şu anda nasıl gözüktüğümü?
Beni bu şekilde sevmezsin

Gel ve bana söyle çok, güzel kalpli
Ah seni dinleyeceğim
Lütfen

Tüm sayılar çok büyük
Senin oyunundan çıkamıyorum
Ah senin gibi boyamak istiyorum
Lütfen"

Jungkook şarkıyı söylerken bir ara kapı çaldı ama Jungkook dikkatini oraya vermedi. Şarkısını söylemeye devam etti.

"Ben senin dekalkomanin olmak istiyorum
Seni istiyorum
Ben senin dekalkomanin olmak istiyorum
İstiyorum
Seni istiyorum"

Şarkıyı bitirir bitirmez Jimin telefonu suratına kapattı. Jungkook ne olduğunu anlayamadan gitarı kenara bırakıp bön bön telefona bakarken kapısı açıldı ve aniden üzerine doğru bir şey uçtu.

Yatağa devirmişti Jimin onu. Sürpriz yapıp erken gelmek istemişti ve böyle bir şeyle karşılaşmayı kesinlikle beklemiyordu Jungkook.

Jungkook Jimin'in geldiğini algılamaya çalışırken Jimin ona sarılıyor yüzüne öpücükler konduruyordu sonra bir anda durup Jungkook'a baktı. Zavallıcık dilini yutmuş gibiydi şok üstüne şok yaşıyordu ki Jimin buna kıkırdayıp dudaklarını Jungkook'un dudaklarına bastırdı.

Bu ise şokların en büyüğü olmuştu Jungkook için.

İlk öpücükleriydi bu, ilk defa böyle bir temasta bulunuyorlardı. Birbirine değen dudakları sıcacıktı. Yanakları kızarmış kalpleri birbirine meydan okuyormuş gibi atmaya başlamıştı.

Jimin Jungkook'un tişörtünü küçük avuçlarının içine almış sıkı sıkı tutarken gözleri kapalıydı. Onun aksine Jungkook'un gözleri ardına kadar açık elleri ise havadaydı. Yine de ayrılmadılar.

Kısa çok kısa bir süre sonra Jungkook dudaklarını aralamayı akıl edip Jimin'in dudaklarını kabul etmeyi başardı. Elleri Jimin'in yanaklarını bulurken yapabildiği kadar kendine çekti onu.

Çok nazik bir öpüşmeydi, hem ilk öpücüğün tecrübesizliği vardı üzerlerinde hem de heyecanı.

Birbirlerini incitmekten ürkerek hafif öpücükler bıraktılar dudaklarında. Yavaşça ayrıldıklarında ikisi de kıpkırmızıydı ama çok hoşların gitmişti öpüşmek bu yüzden önce hangisinin atıldığını fark etmeden yapıştılar yine dudaklarına.

Öperken kokladılar birbirlerini.

Sonunda nefes nefese kalınca ayrıldıktan sonra alınlarını birbirine yaslayıp soluklandılar.

Kesik nefeslerinin arasında güldü Jungkook. "Senin hediyen benim hediyemi yendi."

"Oyunları kazanamıyorum ama aşkta kazanan benim."dedi Jimin de gülerek.

Jungkook dudaklarına tekrar bir öpücük kondurdu.

"Biz kazandık Jimin."

***

Günün geri kalanında uzun bir süre Jimin'in kısa süreli tatilinde neler yaptığını konuşup beraber yemek yediler.

Jimin ve Jungkook'un annesinin arasında öyle bir samimiyet vardı ki Jungkook zaman zaman onları kıskanmadan edemiyordu.

Yine de böyle tatlı olmaları onu memnun ediyordu.

Yemekten sonra oyun oynamak üzere Jungkook'un odasına çıktılar. Jungkook oyunu kurup oturana kadar Jimin yatağa oturup onu izledi. Oyun kurulduğunda da beraber yerdeki mindere oturdular.

Jungkook önce oyunu ona öğretip onunla pratik yapmak üzere skorsuz oyun açtı. Bir süre sonra iyice odaklanarak oyunu öğrenmek için çabalayan Jimin'e dayanamayarak boynunu öptü Jungkook. Huylandığını biliyordu bu yüzden özellikle boynunu öpmüştü.

"Ama sen oyunla değil benimle oynuyorsun." diye yakındı Jimin.

Jungkook güldü "çok tatlıydın dayanamadım."

"Jungkook-sshi," dedi Jimin gülerek ama devamını getirmedi.

"Jimin-sshi?"dedi Jungkook da

"Seninle öpüşmek çok güzelmiş."diye tamamladı Jimin de cümlesini.

Jungkook güldü "Sevgilim Jimin," dedi oyuna dönüp çenesini Jimin'in omzuna yaslayarak "beni öyle bir bağımlılığa sürükledin ki o dudakların asla kurtulamayacak artık benden."

"Kurtulsun isteyen yok ki." O da oyuna dönmüştü.

Karakterleri birbirlerine saldırırken onlar oyun aracılığıyla oynaşıyordu.

Sonunda pratik oyununu kapatıp asıl oyuna geçtiklerinde ikisi de çok hırslıydı yani en azından Jimin gerçekten hırslıydı. Jungkook'a karşı kazanmak onun bir çocuk gibi zıplayıp oynamasına hatta dans edip şarkılar söylemesine sebep oluyordu.

Bu ise Jungkook için bir ödül mahiyetindeydi. Kaybetmeyi kabul edemeyen biri olsa da Jimin'e karşı çoktan kaybetmişti zaten. Oyunda kaybetmesi çok da sorun değildi, söz konusu Jimin ise bütün kötü duygulardan arınıyordu Jungkook. Sadece temiz bir kalp kalıyordu geriye.

***

Yine çok kısa biliyorum ama tadında kalsın istediğimden hep umarım seversiniz yorumlarınızı bekliyorum.







LOVE POEM|JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin