Boruto, olayları kavramaya çalışırken başının ağrıdığını hissetti. Dehşetle belli kişiler arasında gidip geliyordu gözleri, çıldırmasına ramak kalmıştı.
Çakrasını tamamiyle tüketmiş ve ağır yaralanmış Sarada bir kenarda bilinci kapalı bir şekilde yatıyordu. Konohamaru ağaçtan aldığı destekle zar zor ayaktaydı ki ayakta olması hiçbir işine yaramazdı, en azından uyanık kalıp olanları izleyebiliyordu. Mitsuki ise... Sennin modunda parlıyordu ve ellerindeki koyu kırmızı lekeler vücudunun yeşil parıltısını bozuyordu. Biraz da hırpalanmış gözüküyordu, yüzünde birkaç tane kanı süzülen çizik vardı. Sağ ayak bileği de kırılmıştı, bu yüzden diğer ayağına yükleniyor ve topallıyordu.
Mitsuki'nin hemen arkasında Moegi ve takımı vardı. Onlar da epey yorgun düşmüştü. Cho-cho kalan son çakra damlacığını kullandığında zayıflamış ve bayılmıştı. Shikadai bir ağacın dibinde derin derin nefesleniyordu, böğründe açık bir yara vardı. Moegi de baygındı. İnojin ise gücü varken parşömenlerinden birine bir kuş çizmeye uğraşıyordu. Muhtemelen kaçmak için.
Boruto buna izin vermemek için öne atıldı ve kunaisini çekip İnojin'e saldırıya geçti. Ona doğru koşuyordu ki, Mitsuki birden önünde belirmiş ve kendi çektiği kunaisi ile Boruto'ya karşılık vermişti. Metallerin çarpışmasıyla çıkan 'çın' sesi karanlık savaş alanında yayıldı ve sessizliği hakim kıldı. Boruto öfkeli bir feryatla Mitsuki'ye tekme atmadan önce tabii.
Boruto şu ana kadar yaşanan her şeyden iğrenmiş ve nefret etmişti. Saldırısından çok etkilenmeyip birkaç metre geriye sürüklenen Mitsuki ise işleri daha da berbat etmişti.
"KİMSİN SEN!?" Bu soruyu soruş amacı, sanki orada Mitsuki değil de başka birinin olmasını istemesiydi. Kendini de buna inandırıyordu biraz.
Mitsuki cevap vermedi. Aynı kayıtsız ifadesiyle Boruto'ya bakmayı sürdürdü. Sanki konuşsa yanlış bir laf ederdi, ağzından bir şey kaçırırdı. Oysa Sarada'ya elbet isteyerek zarar vermezdi! Sensei'ye de! Ama bir şekilde buna itilmişti. Yapmak zorundaydı.
Boruto mental olarak pek güçlü değildi, kırılgan bile sayılabilirdi. Sadece iş kendisine geldiğinde yıkılmadan durabilirdi ama sevdiklerinin acı çekmesine katlanamazdı. Konohamaru'nun her nefes alışında akciğerine kramp girdiğini görüp de nasıl sakin kalabilirdi? Sarada'nın gittikçe soğuyan bedenini fark ettiğinde, nasıl olduğu yerde durabilirdi?!
Öfke bedenine bir kez daha katman katman yayılırken bunu fırsat bilen elindeki Karma, yavaş yavaş açıldı ve kolundan ilerleyip alnına kadar desenler çizdi. Aslında Boruto Karma'yı ilk kez bilerek ve isteyerek açmıştı. Mitsuki'ye öfkeyle baktı tekrardan, aslında öfkesi Mitsuki'ye değildi. Ona hissettiği şey öfkeden daha başka bir duyguydu. Hayal kırıklığı, şiddetli bir hayal kırıklığı... Kalbi göremeyeceği kadar ince parçalara ayrılıyormuş gibi hissediyordu.
Olaylara seyirci kalmış Konohamaru ise Boruto'nun bu halini görünce endişelendi. Takımın lideri olarak, görevi aklında analiz ediyor ve alternatif sonuçları kurguluyordu. Görevi buydu, önceden ne olacağını hesaplaması lazımdı ki bir strateji düşünebilsin ve takımını yönlendirebilsin. Ama Karma işin içine girdiğinde, milyonlarca sonuç doğurabilirdi. Karma'nın neler yapabildiğini henüz bilmiyorlardı. Tek bildiği, çok güçlü olduğu ve kullandıktan sonra sahibini yorgun düşürdüğüydü. Boruto'nun birkaç deneyiminden sonra bayılması açıklıyordu bunu. Ama korktuğu şey, Boruto'nun kontrolden çıkmasıydı. Onu durdurması gerekirdi. Ne var ki, bunu yapacak gücü yoktu. Sadece seslenip durmasını söyleyebilirdi... Boruto'nun onu dinleyeceği ise bir muamma. Acilen Hokage'ye haber vermeleri gerektiğinin de farkındaydı. İşler iyice çığırından çıkıyordu çünkü.
Kendi kanının bulaşmış olduğu ellerini iradesini zorlayarak havaya kaldırdı ve kaplan mührünü yaparak birleştirdi. Çok az bir miktar kalmış çakrasını son hamlesi için sağ elinde yoğunlaştırdı, güçlükle yere çömeldi ve elini yere bastırdı.
"Kuchiyose no... Jutsu!"
Hemen ardından önünde küçük boyutlarda bir kurbağa belirdi. Derisi sarı ve turuncu renklerle süslüydü ve tüm çakrasıyla çağırabildiği en iyi kurbağaydı. Yeter de artardı bile.
"Bu da ne böyl-"
"Gamanaru... Beni iyi dinle." Yere iyice çökmüş ve sıkışan nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. Kelimeler ağzından zorlukla dökülüyordu. "Sana söyleyeceklerimi dinledikten sonra hiç beklemeden hızlıca Hokage'ye gitmeni istiyorum." Bu uzun cümleden sonra bir süre sancıyla nefeslendi, bilincini de zar zor açık tutuyordu. Kısaca açıklamaya giriştiğinde Gamanaru ise sesini çıkarmadan, tek bir kelimeyi bile kaçırmamaya özen göstererek dinledi.
"Şimdi, git ve Hokage'ye her şeyi anlat. Yardıma ihtiyacımız olduğunu da söylersen hiç fena olmaz." Ufak bir sırıtışla süsledi sözlerini. Kurbağanın belli belirsiz gittiğini gördüğünde, çoktan gözleri kapanmıştı. Hah, biraz dinlenmeyi hak etmişti.
Başka bir tarafta, İnojin ise ona tanınan fırsat sayesinde dört kişiyi taşıyacak büyüklükte olan kuşunu çizmiş ve canlandırmıştı. Shikadai'nin de yardımıyla Cho-cho'yu taşıyıp kırmızı-pembe hatlarıyla tasarlanmış kuşun üstüne bindirdiler. Shikadai'nin gözü belirsizce buğulandı, gözlerini üzgün üzgün Boruto'ya çevirdi.
"Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok." diye mırıldandı İnojin.
"Benim de."
"Neyse ne, gitmemiz gerek bir an önce."
Shikadai belli belirsiz sırıttı. "Neden kaçıyoruz ki? Boruto'yu tanıyorsam eninde sonunda bizi bulacak ve geri getirecek. İşleri zora sokuyoruz... Of, ne uğraştırıcı."
Sensei'lerine de yardıma gittiler. Karşıya ilk atağı yapan Moegi olmuştu, ilk anda onun kim olduğunu anlamayan Boruto'nun takımı, sert bir kombinasyon darbesi vurmuş ve ağır yaralamışlardı. Gerçekten düşmanca bir saldırı sezmişlerdi çünkü. Aslını gördüklerinde ise hüsrana uğradılar.
"Sence Mitsuki'yi de almalı mıyız?" diye sordu İnojin.
"Hayır, o daha sonra kolayca kaçabilir. Hala sapasağlam ve güçlü. Ama bizim hemen şimdi gitmemiz gerek."
Onları taşıyan çizgi kuş, uğrun uğrun göğe yükselirken altında şiddetli bir savaş sürüyordu. Hızlı kol ve el hareketleri, profesyonel bir taijutsu karşılaşmasını andırsa da arada devreye giren tehlikeli ninjutsular bu kalıbı bozuyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/301209570-288-k490200.jpg)
YOU ARE READING
Something is Wrong 『Mitsuki x Boruto』
General FictionSelamlar. Bu kitap; - Boruto serisinin fanon shiplerindendir. - bxb içerir, shounen ai tarzında - Animenin kendi kurgusunda geçecek bir hikayedir (tabi kurguyu yazdığım hikayeye göre şekillendireceğim).