0.333...

131 15 5
                                    

Boruto'yu görememek gerçekten acı vericiydi. Hayatınızı bağladığınız biri bir anda ortadan kaybolunca ne yapacağınızı bilemiyordunuz ve bilseniz de yapmak istemiyordunuz. Çünkü onsuz yaptığınız hiçbir şeyin anlamı yoktu. Mitsuki hiç böyle hissetmemişti.

Çatıda oturma işini artık rutin haline getirmişti, böylece kimse onu görmüyor ama o herkesi görebiliyordu. Ayrıca huzurlu olmasını sağlıyor ve sağlıklı düşünebilmesine olanak veriyordu. İlk başlarda kendi evinin çatısında vakit geçirirdi fakat zamanla Boruto'nun evini tercih etmeye başladı. Bir gün evinden çıkarken veya evine girerken görürse falan diye herhalde. Kendi de emin değildi, sadece yapıyordu ve bu kimsenin umurunda değilmiş gibiydi.

Kimsenin umurunda olmadığı konusuna gelirsek, Mitsuki'nin davranışları genelde insanların umurunda değildi. Sanki gittikçe silikleşiyormuş gibiydi, kendisinin Boruto'yu göremediği gibi insanlar da gün geçtikçe Mitsuki'yi görmüyorlardı sanki. Böylelikle Mitsuki de insanların görmediğini bilerek davranışlarını düşünmeden sergiliyordu- gece vaktinde köy içinde koşmak gibi. Bu garip ve hapis benzeri dünyada en sevdiği şeylerden biriydi çünkü biraz olsun Boruto'yu düşünmek yerine koşuşturmacanın ardından yorulan vücudunu düşünebiliyordu. 

İlk başlarda günlük yaşantısını sürdürmeye devam etti. Gece uyuyup sabah uyanmak, göreve gitmek, ebeveyni ile konuşmak gibi... Ama günlerinin normale dönmediğini görerek vazgeçti ve her zamanki gibi bu kimse için sorun değil  gibiydi. Günlük yaşantısından uzaklaştıkça da insanlar ondan uzaklaştı, başka bir Mitsuki ile iletişime geçti.

Aşağıdaki bahçede birtakım sesler duyunca kulak kesildi ve Hinata-san'ın kapıyı açış sesini duydu. "Ah, sen misin Mitsuki-kun? Lütfen içeri buyur." Görmediği hayali Mitsuki de içeri girmişti herhalde. Bahçeye şöyle bir göz atarken bahçe kapısı tekrar açıldı ve başka biri daha göründü; Sarada.

Sarada'yla konuşabilmeyi o kadar isterdi ki. Sarada akıllı biriydi ve aynı durumda olmasa bile belki bir çözüm önerisi sunabilirdi. Ne var ki artık onu duyamazdı. Her seferinde seslenmeyi denediğinde olmadı çünkü.

"Sarada!" Sarada'nın bir an gözünü havaya çevirmesiyle umutlandı ama sadece uçan bir kuş görmüşçesine tekrar önüne döndü. Mitsuki umutsuzlukla yıkılırken, içinden mutluluk yayılan eve bu sefer Sarada girdi. Dünki konuşmaları da hesaba katarsa özel bir göreve hazırlanmak için toplanmışlardı herhalde. Sahte bir Mitsuki, Görünmez bir Boruto, Her Şeyden Habersiz Sarada ve Alakası Olmayan Kawaki. İyi bir takım. Kawaki'nin neden göreve gideceği hakkında hiçbir fikri yoktu ama Hokage istemişti herhalde.

Anında, Mitsuki'nin aklına parlak bir fikir geldi. Hokage çakraları sezmekte iyiydi, özellikte Sennin modunda çok uzaktaki çakraları bile hissedip çakra sahibinin kim olduğunu ya da nasıl biri olduğunu anlardı. Acaba Mitsuki'yi de hissedebilir miydi? Hissetse bile yardım edebilir miydi ki....

Denemeye değer diye düşünerek uzun zamandır vakit geçiriyor olduğu eğimli çatıyı terk ederek Hokage binasına doğru binaların üstünden koşarak gitmeye başladı. Kendini dünyalar arasında sıkışmış gibi hissediyordu ve daha ne kadar buna katlanabilirdi bilmiyordu. Bir ay böyle bir şey için gayet uzundu- evet bir aydır sakinliğini korumaya çalışarak çatılarda vakit geçiriyordu. Umuyordu ki, Hokage ona yardım edebilsin. Son çare olarak onu görmüştü, aklına başka alternatif gelmediği sürece. Hokage belki Mitsuki'yi hisseder ve ona yardım eden, aynı zamanda arkadaşı olup boyutlar arası yolculuk yapan Sasuke'ye söylerdi. Böylece Sasuke onun bulunduğu boyuta gelebilirdi. İçinde bulunduğu yere boyut denebilirse artık, bu plan kesinlikle işe yaramalıydı.

Hokage binasına son hızla giderken, hiç ummadığı bir şey gördü ve tökezleyerek alçak bir binanın üstünde durdu. Şaşkınlıktan ne yapacağını bilemezken, öylece baktı.

Boruto, akademinin yanındaki parkta bir bankta oturuyordu.

Something is Wrong 『Mitsuki x Boruto』Where stories live. Discover now