sevgili, ışık yanıyor benim yandığım gibi*

5.2K 373 57
                                    


Tamino/ habibi*

Herkese merhaba. Bölümü okumaya başlamadan önce sizlerle konuşmak istedim. Size adım adım finale yaklaştığımızı söylemiştim. Tahminen mutlak sona beş bölümümüz kaldığını... Bu şarkıyı çok severim. Bana uzun uzun ağlamalardan sonra iç çekişler içinde yatağa uzanmayı anımsatır. Ve bu hikaye de bana böyle hissettiriyor. Tamino "Sevgili, ışıklar yanıyor benim hasretini çektiğim gibi ve o an da bir sürü şey kayboluyor, karanlıkta bir yerlerde bir süreliğine beraberiz" dediğinde aklıma Alain'in ruhundan başka bir şey gelmiyor. Alain Leyla ile daha derin konuşmalar gerçekleştirseydi söyleyecekleri bu cümlelerden farksız olurmuş gibi hissediyorum. 

Bu arada bu bölümle beraber "yetişkin içerik" kategorisinin hakkını vereceğizzzz!!!

Keyifli okumalar :)

Gözlerini haylazca araladığında onun sıradan faniler gibi uykuya dalmadığını bir kez daha hatırlamış oldum. Dudaklarında her zamanki gibi günaha davet eden gülüşü vardı. "Sevişeceğiz." derken de, doğrulup üzerime eğilirken de başından beri aynı arzular içinde kavrulduğumuzu biliyordum. 

"Deniz kenarında ya da başka bir yerde." Dudakları dudaklarıma içimde bir şeyleri eritecek yavaşlıkta dokunurken konuşuyordu. Öpüşmelerimiz arasına sıkıştırdığı sohbetleri de seviyordum. Seven sevdiğinin dudaklarında sohbet etmeliydi. 

"Hatta bu yatakta, çalışma masasının üzerinde, tek kişilik evinin her köşesinde tek vücut olacağız Leyla." Sabretmek istemeyen bir yanım vardı ve onu ehlileştirmem şu an için mümkün değildi. Onu öpmek istediğimde geri çekildi. Şaşırmıştım.

Az önce tek vücut olmaktan bahseden nenem miydi? Gözlerimden çıkan ateşi görmüş olmalıydı ki gülümsedi. Bazı zamanlar da tam bir iblisti!

"Yavaştan alacağız Leyla." dedi. "Seni her anlamda tanıyacağım." Uzun parmakları göğüslerimin arasından süzülerek bacaklarımın arasına kadar indi. Nefesim içimde bir yerlerde tıkansa da gülümsedim. "Tanışalım Alain." dedim. "Ben seninle tanışmayı çok isterim."

Dudakları arasından içimi titreten bir kahkaha döküldüğünde aslında bir diğer sebebin de bacaklarımın arasında yukarı aşağı hareket eden parmakları olduğunu biliyordum. Bu benim için bir ilkti.

Dudakları tişörtümün açık bıraktığı boynumda ve gerdanımda gezinirken ıslak dilini hissetmemle derin bir nefes aldım. Elim ise benimle ilgilenen parmaklarını tutmuştu. "Bu-" diye kekelediğimde gülümseyerek dudaklarımı öptü.

"Tokalaşmak gibi düşünebiliriz." dedi ve avcunu yumuşakça bacaklarımın iç kısmında gezdirip tehlikeli bölgeye yasladı. Bir yandan beni okşuyor, diğer yandan kulağıma nefesini bırakıyordu. "Merhaba Leyla, ben Alain." Kulak mememi dişleri arasına sıkıştırdığında inledim. "Tanıştığımıza çok memnun oldum."

Boynuna sarılıp onu üzerime çektiğimde bu kez omzunu ısıran bendim. "Ben de çok memnunum Alain." dedim. "Hem de çok."

Kıyafetlerimiz birer birer yere düşerken, işini bilen uzun parmakları beni bilmediğim diyarlara götürürken, benliğim onunla dolarken ve tam da söylediği gibi tek kişilik yatağımda tek bir vücut olurken yalnızca o ve ben vardık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kıyafetlerimiz birer birer yere düşerken, işini bilen uzun parmakları beni bilmediğim diyarlara götürürken, benliğim onunla dolarken ve tam da söylediği gibi tek kişilik yatağımda tek bir vücut olurken yalnızca o ve ben vardık. 


Bir kaç dakika içerisinde dudakları vardı mesela. Beni çılgına çeviren ve asla doymayacakmışım gibi hissettiren dudakları. "Lütfen Alain." diye sızlanmama neden olan dudakları. Bacaklarımın arasında duran kızıl kafası, baldırımı okşayan kızıl saçları. Tanrım! Durmadan onu kendime bastıran ellerim var bir de. Saçlarını çekiştiren ve ne istediğinden emin olmayan parmaklarım...

Aşağıdan bana bakan gözleri, benimle oyun oynayan dili. Delireceğim şimdi! Üzerime uzandığında dudaklarını yaladığını gördüm. "Lezzetli." diye mırıldandı tıpkı beni öptüğü ilk günkü gibi. "Tıpkı çilekli bir pasta gibi."

"Avuçlarımı yüzüme bastırıp utançla tısladım. "Sus Alain!"

"Pekala." Evet sanırım start verilmişti. Kendi içsel hesaplaşmama gülerken içimde hissettiğim parmaklar ile resmen yataktan havalanmıştım. Dakikalar sonra parmaklarının yerini Alain almıştı.

Ritmik hareketlerle  yatağı sarsarken ona sımsıkı sarılan bacaklarımı okşuyordu ve gözlerim gözlerinde aşkı gördüğünde ruhum da tatmin oluyordu. Dudaklarımı aralayıp içeri sızan dilimi emdiğinde daha çok sardım onu. Bu açık bir davetti. Hareketleri ölçülüydü ama her an kendini kaybedecek gibi vahşi sesler çıkarıyordu.

Kızıl saçlarından damlayan terler göğsüme damlıyor, birbirine sürtünen bedenlerimizle beraber onlardan iz kalmıyordu. 

"Saçlarımı tutar mısın?" diye sordu nefes nefese. "Yüzünü görmek istiyorum."

Gözlerim hem yaşadığım hazla hem de duyduklarım ile dolduğunda başımı hızla salladım ve yumuşadık saçlarına asıldım parmaklarımla. Bu hoşuna gitmişti. Çıkardığı seslerden bunu anlıyordum.

"Orada havalar nasıl?" diye sordum nefes nefese. Göğüslerim oldukça ilgisini çekmişti. Dudakları bir an olsun ayrılmıyordu oradan.

"Tanrıça gibisin!" diye yükseldi bir an da. "Benim ölüm Tanrıçam."

Ölüm kelimesi iliklerime kadar beni korkuturdu. "Bahsetme." dedim çenesinden tutup gözlerime bakmasını sağlarken. Hareketleri yavaşladı, yavaşladı ve durdu...

"Bu seni üzdü mü?" diye sordu. Doğru ya, o ölümsüz bir adamdı. 

"Üzdü." dedim dürüstçe. "Ama şimdi bunu mu tartışacağız Alain?" Altında hareketlenmeye başlayıp onu yönlendirdiğimde gülümsedi. "Bu pozisyonda hem de?" 

Gün ağarana kadar tanışma faslımız devam etmişti. Yorgun vücutlarımız birbirine sığındığında göğsüne uzandım ve bu kez saçlarımı sevdi. Alain bugüne kadar tanıştığıma memnun olduğum tek insandı.

"Memnun oldum." dedim. "Tanıştığımıza yani." 

Beni uyuttu.

Uyuturken de yine Fransızca güzel şarkılar mırıldandı bana. Elleri bir an olsun ayrılmadı üzerimden. Uyumadan hemen önce ona söz verdim.

"Tanıştığımız o yere gideceğiz Alain. Yarın alacağım biletlerimizi."

"Orada da sevişecek miyiz?" dedi haylaz bir ergen gibi.

"Orada da tanışacağız, yeniden." dedim ben de oyunumuzu devam ettirerek.

"Seninle her yere geleceğimi biliyorsun Leyla." dediğinde yüzüne baktım ve pürüzsüz yüzünü okşadım. "Biliyorum Alain."

Artık biliyorum.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
NÜ'LER OLUYOR?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin