Chanhee elindeki çiçek buketini almak için uzanan hizmetiyle hafifçe gülümserken bakışları hasta yatağında yatan dedesini bulmuştu. Yaşlı adam halsizce öksürürken çökmüş bedenini dikleştirerek uzun süredir görmediği torununu karşılamıştı.
"Küçükken ölümsüz olduğunu düşünürdüm biliyor musun?"
Chanhee ilk defa dedesinin karşısına kendi hayatı hakkındaki gelgitlerden, endişelerinden ve nefretinden uzak çıkıyordu . Tamamen değişmiş gibiydi. Sanki eskiden dünyanın tüm yükünü omuzlarında taşırken o yüklerden kurtulmuşcasına dik duruyordu.
Torunun cümlesiyle dudakları kıvrılırken kafasıyla onaylamıştı genci. Bu hali ona eskiden ayırt edemediği oğlundan çok gençliğini hatırlatmıştı.
Yeniden pembeye boyattığı saç tutamlarını geriye doğru tararken onu halsizce izleyen bedenin yanındaki sandalyeyi çekerek oturmuştu. Bu sırada dedesi için aldığı taze çiçekler, hizmetli tarafından odanın en göz alıcı yerine yerleştirilmişti. Dede torun Chanhee'nin aldığı renkli çiçekleri izlemeye dalmışlardı.
Pembe saçlı dalgın dalgın gülmüştü histerikçe. Odanın açık olan camından esen her rüzgarda, çiçeklerin yaprakları kıpırdıyor ve güzel kokular dans ederek konuyorlardı gencin burnunun ucuna.
"Korkma yani. Doktorun bir kaç güne eski haline döneceğini söyledi."
"Sadece yoruldum."
"Bugün yeni güne senin yaşlarında birin çiçekli bahçesinde sevdiğim insanlarla uyandım. İlk defa kahvaltıda kahkahaların olduğu bir sofraya oturdum."
Derince bir nefes aldı huzur kokan çiçek kokuları eşliğinde.
"Çizdiğim bir tablo üzerine sohbet ettik. Bay Moon öyle ilgiliydiki..."
Parmağındaki yüzüğe bakıp gülümsedi.
"Arkadaşlarım ve özgürlüğüm dışında, senin yaşlarında birinin gösterdiği sevgi tuhaf hissettirdi. Bu çiçekler onun bahçesinden."
"Bunları neden anlatıyorsun?"
"Seni yoran şeyler saçma sapan kuralların. Asla ilgi gösterme zahmetinde bulunmadığın ailen... Şu an hepsinin yanında durma nedeni miras. Ölmeni dört gözle bekliyorlar. Merak ediyorum, babamda eğitimi ve işi konusunda bu kadar iyi olmasaydı yüzüne bakar mıydın?"
"Sen bile bakmazdın Chanhee."
"Onu ilgisiz ve sevgisiz bıraktın sadece iş ve eğitimle doldurdun hayatını. Sevgi nedir bilmeyen biri olarak mahvetti hayatını."
