•}[25]{•

69 8 4
                                    


08012022 ~ 2148

~~~

"Chanhee yok mu?"

Lüzumsuz kişi, uzun saçlarını geriye doğru savuştururken parmaklarıyla, odaya yalnız başına giren Juyeon'a sormuştu merakla.

"Neden uyandın?"

Juyeon ise lüzumsuzun uyanık olduğunu düşünmeden girmişti odaya. Şimdi o uyanıkken odada bulunmak istememişti. Öylece dikilirken sandalyenin üzerine bıraktığı telefonunu eline alarak cevap beklemişti ondan. Telefonunu unuttuğu için uğramıştı.

"Uykum hassastır. Hemşirelerden biri serum değiştirmeye geldide."

Juyeon anlıyormuşçasına kafasını sallarken endişeli halini farkedebilmişti lüzumsuz. İyi tanırdı onu. Odadan çıkmak için hareketlenen bedeni durdurmak istercesine konuşmuştu.

"Chanhee'yi nasıl bu hale getirebildiğimi merak etmiyor musun?"

Gülmüştü lüzumsuzun sorusuyla.

"Biliyorum."

Verdiği cevap şaşırmış olacaktıki kaşları çatılmıştı.

"Sen şiddetten nefret edersin."

"Ruhsal  şiddetten de nefret ederim."

"Chanhee gibilerdende nefret ederdin."

"Beni yanlış tanımışsın"

"Lütfen bana ona olan aşkının edebiyatını yapma. Bunu kaldırabileceğimi pek sanmıyorum."

"Hiçbir şey yaptığım yok ve bence sorunda bu."

Kollarını göğsünde birleştirip sırtını arkasındaki duvara yaslayarak lüzumsuzun konuşmasına izin vermeden devam etmişti.

"Ona benim yüzümden zarar vermeyi bırakmanı istiyorum. Bana zarar verebilirsin ama benim yüzümden başkasına zarar veremezsin. Benim yüzümden canın yanıyorsa, canımı yak. Ama Chanhee'yi buna dahil etmeden."

"Canını yakamam."

"Chanhee'yi bu halde görmek yeterince canımı yakıyor zaten. Dolaylı yoldan yapmak yerine doğrudan yaparsın. Basit."

Juyeon'un cümlesiyle gülerek son söylediğini tekrarlamış ve gözlerine bakmıştı.

"Basit."

"Gençliğin öylece akıp gidiyor. Neden hayatının en değerli zamanlarını kendine değer vererek geçirmiyorsun? Varlığı seni rahatsız ediyorsa bundan uzaklaşman hem senin hemde Chanhee için en iyisi olmaz mı?"

"Bana karşı bu kadae kibar olma o halde. Senden nefret etmem için bir sebep ver elime. Chanhee'nin varlığı umrumda değil sadece defolup gitmem için bir neden ver."

"Empati."

"Kendimi Chanhee'nin yerine koymamı mı istiyorsun?"

"Benim yerime koymanı, Chanhee'ye verdiğim değeri görmeni istiyorum. Ve tabii ki kendine saygı duymanı."

~~~

"Uyuyor mu?"

Chanhee'nin hemen yanındaki koltuğa otururken kafasını olumsuz anlamda sallayarak sevgilisinin ona uzattığı kahveyi ellerinin arasına almıştı.

"Uyanmıştı."

"Ona güvenmemekte haklıydım."

"Uykusu hassasmış. Serumunu değiştirmeye gelen hemşire ses çıkarmış sanırım."

"Ne düşünüyorsun?"

Chanhee'nin sorusuyla omuz silkmiş kahvesinden yudumlarken ona merakkı gözlerle bakan bedenin gözlerine gülümseyerek bakmıştı.

parmaklarım kayboldu saç tutamlarında / Junew Where stories live. Discover now