110420201 ~ 1532
~~~
Kapısının durmadan çalan kişi sonunda onu tatlı uykusundan uyandırmayı başarabilmişti.
Kafasını hafifçe kaldırırken saate baktı.
Sabahın köründe kapısına dadanan kişi kimdi? Güneş henüz doğmamıştı bile. Bu saatte yalnızca çalışkan sevgilisi uyanırdı.
Söylenerek ayaklanmış ve kapıyı açmıştı.
"HYUNG!"
Sunwoo'nun kapıyı açar açmaz bağırmasıyla irkilerek bir kaç adım gerilemiş ardından yumruk haline getirdiği elini vuracakmış gibi kaldırıp aynı şekilde oda bağırmıştı.
"NE?"
"Konser biletim nerede?"
Gencin merakla sorduğu sorunun cevabını oda bilmiyordu. Duraksadı. Hırkasının cebine koymuştu ama düşmüş olmalıydı. Eğer hırkasının cebinde olsaydı Juyeon mutlaka haber verirdi.
"Çatıda düşürmüş olabilirim."
"Hyung! Rüyamdada aynısı oluyordu. Kaybediyordun ve bulamıyorduk! Çatıda çoktan uçmuştur o!"
"Uyanır uyanmaz buraya geldin yani öyle mi?"
El mecbur ellerini beline attı.
"Gidip bir bakalım."
~~~
"Chanhee?"
Juyeon açtığı kapıdan hızla içeri girdi Chanhee. Sunwoo yüzünden iki saat çatıda bilet aramıştı. Neyseki o kadar aramalarına değmişti. Bilete mucize eseri tek bir şey bile olmamıştı.
Fakat Chanhee'nin hala deli gibi uykusu vardı ve üşüyordu. İnce pijamaları onu pekte korumamıştı. Brşde iki kat aşağı inecek kadar gücü yoktu.
Juyeon'un odası ne güne duruyordu?
"Çatı buz gibiydi."
Sevgilisinin özenle düzelttiği yatağını bozup içine girerken Juyeon sinirle yorganın altında çoktan kaybolan bedenin üzerine elindeki kalemlerden birini fırlatmıştı.
"Yeni düzeltmiştim!"
"Şu an hiçbir şey uykumdan daha önemli olamaz!"
"Ne işin vardı çatıda?"
"Sunwoo beyin Woodz aşkı rüyasına girmiş senin Chanhee biletleri kaybetmiş demiş."
"Onu mu aradınız?"
Kafasına kadar çektiği örtüyü indirip onayladı Juyeon'u. Sevgilisi pijamalarıyla oturduğu sandalyeden büyük bir ciddiyetle dinliyordu onu.
Güldü. Hırkası hala üzerindeydi.
"Soğuktu."
"Tamda yıl sonu etkinliklerine denk geldi."
"Geçer belki."
"Sen ne yapıyorsun?"
"Örnek bir öğrenci olduğum için yıl sonuna gelmiş olsak bile ders çalışıyorum."
"Kalemini bana fırlattın, geri almayacak mısın?"
Kısa bir bakışma yaşamışlardı. Chanhee'nin ona attığı bakışla güldü. Dalga geçtiğini biliyordu.
"Tembel ve aklı sadece keyfi için çalışan sevgilim ben kalemimi alırken kolumdan tutup beni yanına çeker diye çok korkuyorum."
Chanhee kahkaha atarken Juyeon kollarını kocaman açmış ve tıpkı Chanhee gibi dalga geçmeye devam etmişti.
"Böyle sıkıca sarılırda bırakmaz Tanrı göstermesin birlikte uyuruz falan."
Kahkaha atmaya başlayan bedeni durup izledi bir süre. Sonrasında ayaklandı Chanhee'ye fırlattığı kalemi almak için. Sevgilisi oldukça eğlenmiş görünüyordu.
Fakat kalemini alıp ciddi ciddi çalışmaya döneceği sırada başına saksı düşmüş olan Chanhee kalemini elinden alıp Juyeon'u tuttuğu gibi yanına çekmişti.
"Senin yüzünden derslerinden geri kaldım diye söylenip başımın etini yemezsen sana sıkıca sarılırım."
Duyduğu cümleyle gülerek kollarını Chanhee'nin beline sarıp gözlerini kapadı. Kendini bildi bileli dünyanın en huzurlu uykusunu Chanhee'nin onu her şeyden koruyan kolları arasında tatmıştı.
Chanhee'nin aslında bu tür şeylerden pek hoşlanmadığını biliyordu ve onun tek istisnası yine kendisi olduğu için bu anların ne kadar kıymetli olduğunun farkındaydı.
İlişkileri öyle diğer ilişkiler gibi fiziksel açıdan çokta yakın olmasada ruhları heran birlikteydi. Juyeon Chanhee'nin sevgisini cidden hissedebiliyordu.
Belkide bu anlarını özel kılan şeyde buydu.
Az olan şeyler hep en özel olurdu.
"Uykumu kaçırdın."
Umursanmaz bir edayla omuz silkti yüzünü göremediği bedenin söylediği ile. O çoktan mayışmıştı bile. Bu saatten sonra Chanhee başında söylense bile ninni gibi gelirdi.
~~~
12042021 ~ 2015
Syglr
Svglr
