•}[23]{•

90 13 14
                                    


24112021 ~ 1745

~~~

"Choi Chanhee! Jetinizi kaçırmışsınız, yürüyerek mi gidiyorsunuz malikanenize?"

Chanhee iki kere dayak manyağı ettiği lüzumsuzu biraz önce çıktığı marketin yolunda görmeyi beklemiyordu. Gerçi lüzumsuz kişide onu bekliyormuş gibi görünmüyordu.

"Kime diyorum!"

Tek kelime etmeden yürümeye devam ederken kolundan tutan bedenle gülüp adımlarını durdurmuştu.

"Canın dayak mı çekti?"

Karşısındaki uzun gözlerinin üzerini örten uzun dalgalı saçlarını hafifçe geriye doğru tararken kafasını olumlu anlamda sallamış ve Chanhee'nin tekrardan gülmesine neden olmuştu.

"Niye çok mu komik geldi?"

"Biliyor musun sana ait olanı senden almışım gibi tavırların var ve ikidir o salak yüzünü dayak manyağı yapmamın nedeni nefret ettiğim bu tavrın."

"Öyle yaptın çünkü gerizekalı."

Aldığı hızlı cevapla kaşları çatılmıştı.

"Eşya mı lan bu çocuk? Kimseye ait değil o. Banada değil. Kimse kimseye ait değil sadece kendilerine aittir. Juyeon, özgür ve huzurlu hissettiği kişinin yanında. İstediği ve sevdiği yani. Bu saçma salak takıntılarınıza aşk dediğiniz için yanlış anlıyorsunuz her şeyi. Aşık değilsin sen hastasın."

"Felsefede yapıyorsun demek. Gerçi doğru karnı tok, cebi dolu olanın aklı çalışır."

Chanhee pes edercesine sabırla kafasını göğe kaldırmış ve uzun konuşmasının boşa uğraş olduğunu farketmişti.

"Vakit kaybısın."

"Deden biliyor mu Juyeon'u?"

"Tehdit mi ediyorsun?"

"Aklın çok güzel çalışıyor."

"Hiçbir şey yapamazsın.

"O kadar emin olma."

"Korkak olduğunu bilmiyor musun? Juyeon seni tanımıyor bile. Sorun ben değilim aslında. Hemcinsini sevdiğin için korkuyordun, açılamadın. Sonrada baktın yürek yemiş Chanhee kaptı çocuğu delirdin tabi. Diğer kızlar gibi sapık sapık fotoğraflarını falan çekiyordun herhalde."

Yüzüne öfkeden gerim gerim gerilmiş halde bakan gencin elini kolundan çekerken derince bir nefes alıp parmağındaki ince halkayı gösterecek şekilde kaldırmıştı elini.

"Beni dengin görme. Senin gibi korkak biri değilim. Hiç kimseyide kendime ait görmüyorum. Şu yüzüğe iyi bak. Özgürlüğümüzün yüzüğü bu. Birlikteyken özgür hisseden iki insana ait. Sınırlandırmalarla dolu o küçük beyninin anlaması mümkün mü pek bilmiyorum ama sevgimden utanmadığımı bil."

Parmağındaki yüzüğe şaşkınlıka bakan bedenle daha fazla aynı ortamda kalmak istemiyordu. Usulca gerisin geriye yürümeye başlayıp sırtını gence döndüğünde kaldığı otele başka bir yoldan gitmeyi tercih etmişti.

"Belki ailen olmadığı için rahat olabilirsin ama Juyeon'un bir aileye sahip olduğunu unutma."

Beklemediği bir cümleyle karşılaşmıştı. Fakat adımlarını duramadan yürümeye devam etmişti. Onu dinlemek istiyormuş gibi bir hali olmasada gencin Chanhee'yi bırakası yokmuş gibi arkasından ilerlemeyi sürdürmüştü.

"Benimde hayal kırıklığına uğratmaktan korktuğum bir ailem vardı."

Chanhee'nin onu her yok sayışında öfkesi iki katına çıkan beden susmak istemiyordu.

parmaklarım kayboldu saç tutamlarında / Junew Where stories live. Discover now