i will believe in love only for you

-9-

Taehyung

Gözlerimi yere dikmiş anlamsızca bakıyordum, sabah 8.40'dı . Servisin geldiği nokta da durup beklemeye başladım, onu görecektim. O benden daha sonra binse de onu görmeme dakikalar kalmıştı, sıcak titrek nefesimi havaya verip hafif buhar oluşunu izledim.

Gelen servise binip kendi yerime doğru yavaşça ilerledim, üzerimde hep olan bakışları hiç önemsemiyerek oturdum. Ne diye bana bakıp konuşuyorlardı ? Normalde sadece süzerlerdi, hepsine bakışlarımı diktim. Yoongi hyung servise bindiğinde yanıma oturmuştu direk, kulağıma eğildiğinde dedikoduyu sonunda duyacağımı anladım.

"Senin Yugyeom ile kavgalı olduğun düşünülüyor, geçen ne oldu bilmiyorum ama Yugyeom işte onu hic sevmedim kaşınıyor falan demiş"

"Yarrağama bak" saçlarımı karıştırıp yayıldım. Camdan bakarken gördüğüm yüz ile tüm ruh halim değişti yüzümde istemsiz sırıtış oluşurken o arabaya bindi girer girmez bana bakışlar atmış gulumsediğim de kafasını hafifçe eğerek muzlu sütünden yudum almıştı.

Sanırım tatlılık krizine girecektim.

Bugün ilk dersimiz birlikteydi onun başka dersi var mıydı bilmiyorum ama benim bir daha ki dersim akşam 5'teydi. Belki isterse bir şeyler yapardık, yani umarım şu gerilim bitse güzel olurdu.

Yoongi'nin bacağına iki kere parmağımla vurup yana çekmesini sağladım, ayağa kalkıp genellikle dolu olan ve muhtemel dolacağına inandığım yanına gidiyordum. Tam yanına vardığım da o sütten kafasını kaldırıp tamimiyle bana baktı.

Yüzüne bı anda eğildim, gözleri uyuşuk bakmaya başlamıştı gülümseyip burun buruna duran yüzümü kulağına doğru götürdüm.

"Yanına oturabilir miyim?" Kafasını olumlu salladı ve ben de hırıltılı olan boğazımı temizledim ve yanına geçtim.

"Naber tavşan ?"

"İyi Taetae ,sen? "

"Daha iyiyim, eğer senle aramızda ki gerginliği çözersem yani" durup ellerine baktı.

"Ben niye gittin anlamadım ama yanlış bir şey yaptıysam özür dilerim" Tanrım cidden bu da neydi? Ona bakmaya dahi kıyamazken kendime en tezat şekilde sarıla, sarıla sevesim vardı.

"Özür dilemeni gerektiren bir konu yok birtanem, sadece gitmem gerekiyordu eğer alındıysan ben özür dilerim" iri gözleri daha irileşirken elini açmış ve kutunun yere düşmesini sağlamıştı. Bakışmayı anında kesip dökülmemesi için eğildim ve yerden aldım, bana hâlâ donuk bakarken sütü bir elime aldım ve çantamdan peçete alıp pantolonunu süt dökülen yeri hafifçe sildim.

"Ne oldu Jeon ,bir şey mi var?" Kafasını iki yana salladı ve anında kıpkırmızı oldu, daha da anlamıyordum. Tamam bir dakika gay panic miydi bu?

Hem de babaannesiydi.

Gülümsedim ve onun özürlerine kafamı sallayarak yerime oturdum elimde ki sütten pipeti çıkarıp maskemi de çıkararak ağzıma değdirmeden içtim. Zaten iki üç yudum kalmıştı, Jeon'a baktığım da boynuma bakıyordu. Tamam şimdi bu çocuğu yiycektim ama kaç dakika daha bakışacaktık bilmiyorum.

"Jeon içtim ama sorun yoktur umarım"

"Yok hayır özür dilerim benim hatam"

" Sorun yok, ilk dersten sonra dersin var mı ?"