8

379 40 26
                                        

"Kenma, konuşmamız gerek."

Anlayamadığım bir yüz ifadesi vardı yüzünde ama onayladım.

"Bir şey mi oldu, Kageyama?"

"Evet... Önemli bir şey oldu."

"Ne oldu?"

"Bir şeyi dinlemen lazım, bir ses kaydı."

"Olur."

Kalabalıktan uzaklaşıp arka bahçede tek başımıza kaldığımızda telefonunu çıkardı ve ses kaydını açtı. Kuroo ve Kageyama bir şeyler konuşuyordu kayıtta.

"Herkesten nefret eden bir yapın olduğunu biliyoruz, Kuroo. Kenma'yla konuşma amacın ne? İkiniz de arkadaşımsınız, kimseye bir şey olmasını istemem."

"Sırlarını ifşalayacağım, bu yüzden onunla konuşuyorum. Benim kimseyi sevemeyeceğimi zaten biliyor olmalısın."

Yüksek sesli bir kahkaha.

"Kuroo, bu ciddi bir şey, şakayı kes."

"Şaka yapmıyorum. Yaklaşık dört ay sonra ondan ayrılıp ifşalayacağım."

"Oyun mu bu lan piç!"

"Sana hesap vermek zorunda değilim, yeter artık."

Sesi donuk çıkıyordu bu sefer.

"Ne yeter! İnsanlarla oynayamazsın, Kuroo."

"Siktir git Kageyama!"

Ses kaydı burada bitiyordu.

Ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Böyle bir şeyin olacağını biliyordum zaten ama onun bunları söylediğini duymak acı vericiydi.

"Bunları üç buçuk ay falan önce ses kaydına aldım, davranışlarının düzelmesini bekledim ama olmadığı için sana dinletmek istedim. İki hafta sonra seni ifşalayacak, ne yapabileceğini bilmiyorum ama en azından neler olacağını bil istedim. Bilmiyorum, ne diyeceğimi de bilmiyorum ama işte olaylar böyle."

Gözlerimi yerden ayırmadan ona donuk bir tebessüm sundum ve teşekkür ettim. O gittiğinde yere, dizlerimin üstüne çöktüm ve dolu gözlerimdeki yaşları serbest bıraktım.

Kızgından çok, kırgındım sanırım. Pek şaşırdığım söylenemezdi, ona hiçbir zaman tam anlamıyla güvenememiştim.

Beni tanıyan herkes bilirdi, ben insanları kitap gibi okuyan biriydim ve kimin samimi olup olmadığını anlayabiliyordum.

Kuroo hiçbir zaman samimi olmamıştı ki... Sadece bazı zamanlar gerçekten eğlendiğimizi hissetmiştim.

Acıtıyordu.

Her zaman gerçeklerin acıtmasındansa mutlu eden yalanlara sığınmayı tercih etmiştim ama sanırım bu artık son bulacaktı.

Gerçekler acıtırdı ama gerçeklerdi işte.

Nefes almak ne zamandan beri bu kadar zordu?

Peki, ne zaman yanaklarım bu kadar ıslanmıştı?

Canım yanıyordu.

Kalbim acıyordu, hiç olmadığı kadar.

Yapmamanı söylemiştim, Kuroo. Mutlu eden yalanlara kolay inanırdım.

tell me the truth - kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin