"Sonucu kaç buldun?"
Ona döndüğümde yüzüme bakıyordu ve hiç de beni dinlemiş gibi görünmüyordu. Utanarak başımı eğdim.
"Kuroo... Dikkatini sorulara vermezsen ilerleyemeyiz."
"Ha? Sorular mı?"
Gözlerimi devirip bakışlarımı tekrardan ona çevirdim.
"Lütfen beni dinler misin artık? Bir saattir çalışıyoruz ama biraz bile ilerleyemedik."
Aniden çıkışmamla bana şaşkın bakışlarla bakmaya başlamıştı ama fazla sert olduğumu düşünmüyordum oysa.
"Özür dilerim Kenma, artık dikkat edeceğim söylediklerine," deyip oturuşunu düzeltti.
"Teşekkürler, ben de özür dilerim sert konuştuysam."
"Hayır, hayır, tamamen benim hatam, üzgünüm! Sadece... Çok güzelsin, seni izlemekten dikkatimi veremedim."
Söyledikleriyle kalp atışım hızlanırken başımı eğdim, yüz ifademi görmemeliydi.
"Eğme başını, güzel yüzünü göremiyorum."
"Teşekkür ederim."
"Sadece gerçekleri söylüyorum," deyip çenemi tuttuğunda gözlerimin parıldadığına yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım. O da aynı şeyleri hissediyor muydu acaba?
Bilmiyordum, belki de sadece vakit geçiriyordu benimle.
Önüme gelen saçlarımı alıp kulağımın arkasına attığında daha da utanmıştım.
"Kuroo..."
"Efendim?"
"Neden bir anda böyle davranmaya başladın?"
"Nasıl davranıyorum ki?"
"Biliyorsun."
"Bilmiyorum."
"Her neyse..."
Konuyu bir daha anlattım ve beraber soru çözdük, büyük ihtimalle bu sefer anlamıştı.
"Anlattığın için teşekkürler, Kenma," deyip gülümsedi.
"Rica ederim, başka konu eksiğin varsa da çalışabiliriz."
"Çok sağ ol, matematikte baya bir eksiğim var aslında..."
"Tamam, müsait olduğun bir zaman çalışırız o zaman."
"Olur, çok yardımcı oldun gerçekten, çok teşekkür ederim," deyip bana sarıldığında kaşlarımı çattım. Bu yakınlık da nereden gelmişti birden?
Birkaç saniye sonra geri ittim ve önemli olmadığını söyledim.
--
"Sonra da gıvaa diye Kageyama'nın üstüne atladım ve sarıldık! Değil mi Kageyama?"
"Evet, öyle."
Kageyama ve Shoyo önümdeydi şu an ve bana nasıl sevgili olduklarını anlatıyordu. Shoyo'yu bu kadar mutlu görmek güzeldi.
"Kageyama... Shoyo'yu üzersen ağzına sıçarım bilgin olsun."
"Üzmem de zaten," deyip Shoyo'nun yanağına bir öpücük kondurdu. Benimse gözlerim yanımda oturan Kuroo'ya gitmişti, ah, ne güzeldi o öyle...
Onun da bakışları bana döndüğünde gülümsedim.
"Ooo, olmuş bunlar da ha! Çok yakışıyorsunuz," dedi Shoyo utanacağımı bile bile. Ben de ona "seni öldüreceğim" bakışlarımı attım.
Kuroo da hafifçe gülüp kolunu omzuma attığında şaşırmıştım ve geri çekilmiştim. Son birkaç haftadır bana çok yakın davranıyordu, ayrıca Kageyama da bizimle takıldığı için o da bizimle takılıyordu ve bu yüzden daha da çok iletişimde oluyorduk. Bu da hoşuma gitmiyor değildi tabii.
Kageyama "Sevgili misiniz siz?" diye sorduğunda kalbim yerinden çıkacak gibiydi, gözlerimi kocaman açtım. Olmadığımızı buradaki herkes biliyordu ama bilerek soruyorlardı, bilerek yapıyorlardı bunu.
"Henüz değil," deyip göz kırptı Kuroo.
Henüz değil.
Yani ileride olabilir...
"Değiliz," diye mırıldandım. Kendi kafasına göre karar vermesi hoş değildi ondan hoşlanıyor olsam bile.
"Ama bu ileride olmayacağımız anlamına gelmez."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
tell me the truth - kuroken
Fanfiction"Gerçeği söyle, Kuroo Tetsurou." [bxb] [haikyuu kuroken fanfic]