Medyada Elif'in seçtiği gelinlik var
Sabah olduğunda uzun süre sonra evinde uyanmanın mutluluğuyla açmıştı gözlerini Elif. Tabi bu ne kadar sürerdi kim bilir. Yakında evli bir kadın olacaktı ve artık burada uyanmayacaktı.
Üzerindeki karamsarlığı atıp kahvaltı için aşağıya indi. Her zaman ki gibi konağın yardımcısı Asiye sabah erkenden kalkıp donatmıştı masayı.
Elif'in bu konakta çok iyi anlaştığı kişilerden biriydi Asiye Ablası. Mutfakta bir şeylerle uğraştığını görünce sessizce kadına yaklaştı ve arkasından yanağına bir öpücük kondurdu.
Öpücük ile bir anda korkan Asiye Elif'e "Kuzum kaç kere diyeceğim elimde bıçak varken yapma şöyle şeyler bir kaza çıkacak ." diye kızdı. Tabi bu kızgınlık hemen yerini gülücüğe bıraktı.
Bir anda Elif'e sarıldı. "Çok özlemişim seni kuzum. Keşke dönüşün böyle olmasaydı. Ama üzülme ben araştırttım iyi biriymiş Yağız bey.Herkes yaptığı yardımları iyilikleri konuşuyor. Tanımadığı insanlara bunca yardımı yapan birinden sana zarar gelmez."dedi.
Elif kadının dediklerine inanmayı çok istedi fakat Yağız'ın gözlerinde gördüğü o alevden sonra inanamadı. Yine de bunu zamana bırakmaya karar verdi.
Kadının içini rahatlatmak için gülümsedi. "Üzülme sen benim güzel ablam. Ben neleri atlattım bunu da yüzden atlatırım. Sıkma sen güzel canını."dedi. İçindeki ağlama hissine rağmen gülümsedi. Kendi mutsuz olmasına rağmen diğerlerinin mutsuz olduğunu görmelerini istemedi.
Mutfağa giren annesiyle beraber ona döndü. "Hadi kızım masaya geç. Hep beraber bir kahvaltı yapalım. Kahvaltıdan sonra düğün alışverişine çıkacağız."dedi.
Aman ne güzel diye düşündü Elif. Zorla evlendirildiği yetmiyormuş gibi birde alışveriş tantanasıyla uğraşıyordu. Ne olursa olsun yeterki kardeşime zarar gelmesin diye düşünüp sessiz kalarak masaya geçti.
Herkes masadaydı. Babası baş köşeye kurulmuştu her zamanki gibi. Bugün pek bir neşeli görünüyordu. Elif kimseyle göz teması kurmadan yerine oturdu.Kendisinin aksine herkesin gözü ondaydı.
Yemekler yenmeye başlandı.Kimseden ses çıkmıyordu. Uzun süren sessizliği sonunda babası bozdu.''Ne kadar istemesende sonunda evleniyorsun. Dilşat ağa ile görüştük bu sabah. Düğünü haftaya yapmaya karar verdik. Hazırlıkları tamamlamak için elinizi çabuk tutun. Bu arada abinlerin ve sizin düğünü aynı anda yapmaya karar verdik. Yanisiz Dilşat ağaların konağında sizin düğündeyken biz burada abinin düğününü yapacağız. Bu iş ne kadar çabuk hallolursa herkes için o kadar iyi olur.''dedi.
Elif herşeye tamam demişti ama bu kadarına katlanamadı. ''Her şeye tamam dedim ama bari annenin beni gelinlikler görmesine izin verseydiniz. Nasıl insansın sen baba? Gözünde hiç mi değerim yok. Biliyorum abim kadar sevmezsin beni ama düğün günümde yalnız bırakacak kadar mı nefret ediyorsun benden? Ne yaptım ben sana? Neden bana bu nefretin? Ya da boşver ya kime ne anlatıyorum ki? İstediğiniz gibi olsun ama bil ki bundandan sonra benim gibi bir kızın yok. Bir gün kapıma gelip yalvarsan da affetmeyeceğim seni.'' diye çıkıştı. Farketmeden gözünden yaşlar süzülmütü. Gözündeki yaşları sildi ve hızla odasına çıktı.
Çok ağır gelmişti bu son dediği. En azından annesinin onu gelinlikle görmesini isterdi. Bunu bile çok görmüşlerdi ona. Ama dayanmalıydı. O yaşamaya kardeşi yaşayacaktı tüm bunları. Toparlanıp alışveriş için hazırlanmaya başladı. Herşey kardeşi içindi.
Kapının tıklanmasıyla ''gel'' diye seslendi. Annesi gelmişti. O da ağlamıştı. Tabi ağlardı. Anneydi o. Her anne gibi kızını gelinlikle göreceği için heyecanlanmıştı ama olmamıştı işte. Elif annesine sarıldı.'' Tamam. Ağlama. Herşey Sema için unutma bunu anne. Ama söyleme Sema'ya onun evlenmemesi için evlendiğimi. Kendini sorumlu hissetmesin. Baban tehdit etti de, zorladı de ama onun yüzünden olduğunu söyleme olur mu?'' dedi. Annesi saçlarından öptü. ''Olur güzel kalpli kuzum. Affet beni. Seni babandan koruyamadım. Sende beni affet olur mu?'' dedi.
Elif annesinden ayrıldı. ''Affettim ben seni annem. Hadi bak daha fazla ağlamada git hazırlan. Düğün alışverişine geç kalacağız. Hem Sema bizi bu halde görmesin çok üzülür.'' dedi. Annesi kendini toparlayıp alışveriş için hazırlanmaya gitmişti.
Yarım saat sonra herkes hazır bir şekilde kapının önünde toplanmıştı. Yağız , Yağız'ın yengesi, Elif'in annesi, Sema ve Elif beraber diğerleri ise ( Elif'in abisi ve üvey annesi, Yağız'ın annesi ve Gülşah) beraber alışveriş yapacaklardı.
Az sonra önlerinde duran Yağız'ın arabasıyla Sema, Elif ve anneleri arabaya bindiler. Diğerleri zaten abisinin arabasıyla gideceklerdi. Fakat Elif'in son ana kadar Yağız'ın da geleceğinden haberi olmamıştı. Gelmez diye düşünüyordu. Sonuçta bunun gerçek bir evlilik olmayacağını kendisi söylemişti. Demek ki böyle dengesiz hareketleri de vardı.
Alışveriş yapacakları yere geldiklerinde girmedikleri dükkan kalmamıştı. Yağız'ın yengesi Ayşen her dükkana giriyor, girdiği dükkândan da birşey almadan çıkmıyordu. En sonunda bir gelinlikçiye geldiklerinde görevli Elif'e nasıl bir gelinlik istediğini sordu. Elif hiç düşünmemişti. Dahadüne kadar evlilikten önce okulunu ve kariyerini düşünen bir kızdı o. Rastgele birkaç model denedi. Hepsi de çok güzel olmuştu. Son bir model daha denedi. Kalbinden çıktığında herkes ona beğeniyle bakıyordu. Annesinin gözleri dolmuştu. Onun gözleriyse istemsiz olarak Yağız'ı arıyordu. Sema bunu fark etti ve Ayşen'in uğursuzluk getirir diye onu dışarı yolladığını söyledi
Gelinliğin de parasını ödeyip çıktıklarında artık alışveriş bitmişti. Arabaya doğru giderlerken Yağız Elif'i durdurdu ve eline bir telefon tutuşturdu. ''O gün hırsızlar telefonunu çalmıştı. Bu telefonu sana aldım. İçine numaralı da kaybettim. Seninki de bende var. Birşey olduğunda buradan ararsın.'' dedi. Elif çok şaşırdı. Onlar gelinlikçi deyken Yağız bunu mu almıştı. Bu kadar ince düşünmesini beklemiyordu. Diğerlerinin çoktan arabaya geçtiklerini farkettiğinde teşekkür edip o da arabaya geçti. Yol boyunca Yağız'la göz göze gelmemeye çalıştı ve eve geldiklerinde arabadan inip kendisini doğruca odasına attı.
Gece boyunca Yağız'ın bugünkü hallerini düşündü. Neydi bu yaptığı şimdi? Neden ona telefon almıştı? Sabah dengesiz olduğunu düşünürken ne kadar haklı olduğunu anladı. Kafasını onun bu hallerine yormaya bırakıp kendini uykunun kollarına bıraktı.
Merhabalarr. Uzun bir aradan sonra hikayesi tamamlamaya geldim. Umarım hikayesi beğenirsiniz. Haftada bir bölüm yayınlamayı düşünüyorum. Destekleriniz benim için çok önemli lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Bunları görmek beni daha çok yazmam için heveslendiriyor. Haftaya yeni bir bölüm ile görüşmek üzere 👋🏻 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİF
Teen FictionElif; henüz başına geleceklerden haberi olmayan ,18 yaşında, güzel mi güzel, neşeli mi neşeli bir genç kız. Nerden bilebilirdi ki anneleri bile bir olmayan, abisi yerine koymadığı adamın bir kız kaçıracağını ve bedelini kendisine ödeteceklerini...