7.

97 20 7
                                    

✨"Yıkılırken göremiyorum,
Kendimi kaybediyorum,
Ama sonra çağrını duyuyorum,
İşte oradasın." ✨

-There You Are

Rüzgar...

Eve girdiğimde kapıyı arkamdan kapattım. Birkaç su damlası saçlarımdan çeneme kayarken yüzümde aptal bir gülümseme vardı. Neşem gayet yerinde odama ilerledim. Havlularımı aldıktan sonra banyoya girdim.

Denizde bir güzel birbirimizi suyun dibine gömdükten sonra duş almak için eve dönmüştük. Güneş de yıkandıktan sonra yanıma geleceğini söylemişti. O yüzden saatlerce kaldığım duşu dakikalara indirmiştim.

Odaya girip üstüme bir şeyler giydim. Salona geri çıktığımda televizyonda müzik kanallarından birini açtım. Bir süre sonra da Güneş odamın kapısından içeri girmişti. "Yemeği dışarıdan mı söylesek?" dedi esnerken. Zamanımızı saatlerce denizde geçirdiğimiz için acıkmıştık. Ama bir şeylerle uğraşamayacak kadar da yorgunduk. "Sen nasıl istersen," dedim.

Telefonumu almak için odama girdim. Dışarıdan bir şeyler söyleyip içeri geri döndüğümde Güneş'i koltuğa uzanmış bulmuştum. Uyuyakalmıştı. Yanına çömeldiğimde yüzüne gelen birkaç saçı geriye çektim.

Onu rahat bırakıp diğer koltuğa da ben uzandım. Sipariş gelene kadar da yaptığım tek şey telefonda takılmaktı.

Sipariş için zil çaldığında da Güneş kendine gelmişti. Bir an nerede olduğunu sorgular gibi etrafa bakmıştı. Bu haline gülüp kapıya gitmiştim ben de.

Poşetleri masaya koyarken gözlerini ovarak yanıma gelmişti. Saçları yattığı için hafif dikilmişti. Ve yüzü de kızarmıştı. Yanakları al aldı. İçimden istemsizce yanaklarını mıncıklayıp öpme isteği uyanmıştı. Ama kendimi dingizlemiştim. Onun yerine yemeği oturduğunda önüne ittirmiştim.

Karşı sandalyeye oturduğumda bir süre bana baktı. Sonra da yüzünde uyku sersemi tatlı bir gülümseme belirdi. Bu benim de gülümsememe sebep olmuştu.

Sonra da yemeklerimize gömülmüştük. Arada bir an Güneş'in telefonu titremişti. Eline alıp mesajlara baktığında, "Babam akşam nöbete kalacakmış," dedi.

Tam o sırada da benim telefonuma bildirim düşmüştü. "Annem mesaiye kalacakmış. Gelmesi gece yarısını bulur sanırım."

"O zaman," dedi Güneş yüzünde bir gülümsemeyle, "akşam yemeğinde benimlesin."

Ben de gülümsemiştim. "Evet," dedim. "Seninleyim."

*

Güneş...

Eve gittiğimde ilk işim mutfağa girmek olmuştu. Kafamda yapacağım yemekleri düşünürken dolapta yeterli malzeme olup olmadığına bakıyordum. Tam o sırada da telefonumun çalması bir olmuştu.

Ekrandaki 'Esin' yazısını gördüğümde telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Efendim."

"Vay vay paşam. Sesini duyan cennetlik."

İstemsizce gözlerimi devirirken, "Bu akşam oyuna giremem," demiştim direkt.

"İlk bir sormama izin verseydin. Bu bizi kaçıncı ekişin acaba? Haftalardır aynı muhabbet."

"Kızım siz de beni hep meşgulken arıyorsunuz. O akşam plan kurmuşum diyorsun ki oyuna gel. Sözüm var nasıl geleyim."

Yaz Şarkısı | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin