Yok Daha Neler

Batu'nun Baqışlar/Bölüm.10

Multimedia: Polen

İyi okumalar..! 😜

My days end best when this sunset gets itself

Behind that little lady sitting on the passenger side

It's much less picturesque without her catching the light

The horizon tries but it's just not as kind on the eyes

As Arabella
As Arabella

Just might have tapped into your mind and soul
You can't be sure
*tam şarkıya kendimi kaptırmış ritimle birlikle kafamı delice sallarken yanıma adeta bir bozayı misali çöken ve bununla yetinmeyip üzerime üzerime debelenen bir "Batuhanzorusül El Ayı" sayesinde kafamı cama çarpmıştım.

"Ohağ abi napıyorsun ya !! Ya BATU kafam !!"

Bir yandan bağırıyor bir yandan da hayvan Batuhanın debelenmesi sayesinde altında kalan kulaklıklarımı kurtarmaya çalışıyordum.
Batuysa ayaklarını havaya kaldırmış bağcıklarıyla uğraşıyordu. Sağolsun Cengiz abinin delice kullandığı araba, girdiği keskin virajlar ve yaptığı ani frenlerle ben daha da çok Batu ve pencere arasına sıkışmıştım.

"Ulan! Batu kay git ya! Ölüyorum!!"
"Berenimo bekle ya az kaldı bak son düğüm."
Bu türünün son örneği olan arkadaş hala tavana kadar uzattığı ayakkabılarını bağlamaya çalışıyordu. Kolumuda çürütmüştü kır ayısı!

Minibüse binen yaşlı teyze edasıyla bütün manevi power'ımı topluyorum

"HAYDİN BİSSSMM..."
Batuhanı sırtından tuttuğum gibi ileriye öyle bir itiyorum ki o sırada şansım ya Cengiz abinin deli sürüşü ve girdiği virajla batuhan öne bense olduğum yerde geriye doğru uçuyoruz.
Kafamı öyle bir çarptımki Sinirden Batuhana saydırıyordum.

Batuhansa tekli koltuklarda oturan kızın birinin üstünde yığılıyor.
İLAHİ ADALET diyorum kendi kendime.
Tabii kahkahamı tutamayıp haykırıyorum.
Kız şaşkın bir şekilde, ona mal mal bakan Batuhana bakıyordu.
Bizim aptalsa büyülenmişti sanki, hani şu filmlerde olur ya bir çarpışma ve yüzler arasındaki az bir mesafe şuan tam olarak o klişe anlardan birinde bulunuyorduk.
Kıza şuan cidden acımıştım Batu bakarken resmen şaşı olmuştu kızsa şoktan ağzını açamıyordu. Rahatsız olduğu belliydi.
Yine iş "süper berencan" a kalıyordu. Ahh ahh bende olmasam. Tam Batuhanı geri çekmeye kalmıştım ki Cengiz abi bir viraja daha girdi ve dengemi sağlayamayıp cama yapıştım. İşin kötü ya Batuhan salağı da denge kuramayıp üzerime düşmüştü.

Hayır ama allahım burda o kızı kurtarmak istedim, İYİLİK yapmak istedim ama neden zararı bana oldu neden ey yüce allahım bu da hayatın bana bir cilvesi mi yoksa..!
Sonra neden Beren çoh bencil de neden çoh hayırsızda tövbesteyşın ya..

YETER BE..!! Batuhanı tuttuğum gibi arka koltuklara doğru ittim.

"CENGİZ ABİ, YA EHLİYETİ NERDEN ALDIN BE ABİ ! VALLAHİ KAFAMI ÇARPMAKTAN SALAH OLDUM YETER YA!"

*************************************

"Berenimo beklesene ya!"
Hayır duymuyorum..
"Kızz, Beeğğreen!"
Başka Beren'e sesleniyor..
"Böörrröönn"
Sakın dönme Beren sakin ol..
"OMG ORDAKİ FRANBUAZLI ÇİKOLATA MI!!"
Ne, franbuaz, çikilata, burda¿
"NERDEĞ"
"Şaka yaptım Beronimo, ya başka türlü bakmıyorsun bak vallaha özür dilerim.."
Aferin bana, çok tebrik koyuyorum kendime, nasıl kandım acep, ulan Batu, gerçi onunda suçu yok, ben malım.
"Batu git git git kaybol şurdan. Ulan nerde sen orda bela! Ama kime bela ? BANA. Hadi Batu ne olur gay git ya"
"Ya ama bak-"
"Beren! Kızım odama gel hemen!"
Müdür beyimizin çağırışıyla Batunun sözü yarım kalmıştı.
"Batu, bana. bak. ulan. sen. ne. zaman. yanıma. gelsen. başıma. birşey. geliyor. ne. olur. DEFOL!!"
Batuhan suratını aynı suçlu çocuklar gibi yaparak kafasını salladı ve uzaklaştı. Tam dönüp birşey söylemek için dudaklarını aralamıştı ki "SAKIN" diye bağırmıştım.

Hızlı adımlarla müdür beyciğimiz Beyhuddin hocanın odasına doğru ilerliyordum. Acaba neden çağırdı durduk yere ya..

Kapıyı iki kere tıklatıp içeri girdim. Aha, bu sabah Batunun üstüne düştüğü kız! Anaaam, acaba bizi şikayet mi etti acaba¿
"Buyrun hocam birşey mi oldu ?"
"Evet Beren, bu arkadaşımız Polen. okulumuza yeni kayıt yaptırdı. onu gezdirmek ve okula ısınmasını sağlamak sana düşüyor. Şimdi çıkabilirsiniz"
Resmen görevleri soralayıp başından kovmuştu manyak.
Batunun iğrenç bakışlarına maruz kalan zavallı Polen kızı aldığım gibi odadan çıktık.
*************************************
"Bu katta labaratuarlar var.. Gel aşağı inelim.. Bu kat 9 ve 10. sınıflara ayrılmış.. Diğer katta ise 11 ve 12. sınıflar var yani biz bu kattayız."
Polen'le birlikte bütün katları dolaştık. Bu sırada biraz muhabbet etme fırsatımızda olmuştu. Şu 10 dakikalık okul turu sırasında tanıyabildiğim kadarıyla çok tatlı ve samimi bir kıza benziyordu. Mavi gözleri, çikolata kahvesi saçları ve güldüğünde sol yanağında oluşan ufacık gamzesiyle çok sevimli bir kızdı. Ve fazla güzel..

"Ya ben sormayı unuttum Beyhuddin hazretleri hangi sınıfta olduğunu buyurdular mı acaba ¿"
Polen ufak bir kahkaha attı
"Evet, 11/C" dedi ve tekrar kahkaha attı.
"Anam, bizim sınıftasın sen!"
heyecanla konuşmuştum.
"Ciddi misin, bu çok güzel..!"
En picsmile ifademi takınmıştım
"yupp beybi ay nov😏"

*************************************

"Sultan Süleyman ve Hürremin aşkı..-"

Kafamı bıkkınlıkla sıradan kaldırdım. Yanımda neredeyse uyudu uyuyacak olan Poleni dürtükledim.
"Ahh, yavaş.."
"Ölüyomm anam, yeterr çoh sıhıldım, poleeğğn, çıhar beni burdaaağn"
Polenin koluna yapışmış sallıyordum.
"Nasıl çıkarabilirim ki ?"
"Ah Poli ah öğrenmen gereken çook şey var. beni izle bebek"
Polen yüzünü buruşturdu
"Poli ne be, midilli adı gibi"
" Eee naparsın Batunun yanında kala kala biz de- oha bir dakika Batu. sen. tanışmadınız daha dimi ¿ jajsjdjjsksj"
Polen anlamamıştı tabii ah ya kız bugün onun üstüne çullanan ayıyla sınıf arkadaşı olduğunu bilmiyordu daha.
"Pissst Burak, baksana, heh şey Batu nerde ?"
"Denizle birlikte Engin hocanın yanındalar, takımla ilgili işleri varmış."
Başımı onaylarcasına salladım.
" Beren, Batu kim ki ?" Polen masum masum etrafına bakınıyordu.
O an kahkahalar atmak istedim.
"Yakında öğrenirsin bebek, yakında öğrenirsin."