𝓨𝓾̈𝔁𝓾̈𝓴𝓵𝓮𝓻

206 20 33
                                    

Yüzümün kızarmasını ve durmadan Félix'i düşünmeyi bırakamıyordum. Özellikle 2 gün önce olanlardan sonra.  Milyonlarca yıl geçse ondan asla beklemediğim bir şeydi. 

Bunca zaman onun Lila ile çıktığını düşünmüştüm ve sadece düşünmek bile beni sürekli yakacaktı. İçimde tuttuğum kıskançlık mide bulandırıcı ve acı vericiydi, bu da hayattan daha da nefret etmemi sağlıyordu. Ama şu an ona sahip olduğum için şükrediyorum.  Değişmesi zaman alsa da o gerçekten benim için buradaydı. Onun kötü biri olmadığını biliyorum. O asla olmadı.  İnsanlar tarafından çok yanlış anlaşılıyor. Ona aşık olduğum gün anladım ve şimdi hayatım boyunca tanışabileceğim en iyi adamı görüyorum.

Geçtiğimiz aylarda onunla yaşamak ona ve kişiliğine bağlanmamı sağladı. Kendi kuzeninin beni paramparça ettiğini bildiği için, sağlığım veya güvenliğim söz konusu olduğunda gerçekten umursuyor

Kalbimi kendi elleriyle parçaladı ve hiçbir şey olmamış gibi gitti.

Félix yüzümün önünde bir bilet sallayınca sonsuz düşüncelerimden sıyrıldım. Onu aldım ve "Um, bu ne için?" diye sordum. Kravatını sıkıp merdivenlerden çıkmaya başladı, (LAN KRAVAT SIKMAK MI!? 🥵🥵)

"Birkaç günlüğüne Londra'daki anneme gideceğim, yani gelmek istersen gelebilirsin." Hafifçe gülümsedim ve aşağı baktım, "Ah, tamam. Eşyalarımı toplamalı mıyım?"

"Evet. Önce toplan sonra giyin. Eczaneden ilaç almama ihtiyacın var mı? Doktor sana ilaç verdi mi?"

O konuşurken ben de merdivenlerden çıkıyordum, "Hayır ama doğum öncesi vitaminler önerdi." 

"Tamam o zaman, yoldayken onları alırım." Çekmeceleri açıp kapatırken yatak odasından bağırdı.

Odama gidip büyük gömme dolaptan orta boy bir bavul çıkardım. Bol miktarda giysi ve ayakkabının yanı sıra büyük dolaptan uzun bol tişörtler, eşofmanlar, şortlar ve kombinler gibi rahat kıyafetlerle doldurmaya başladım.

Ardından nemlendiriciler, parfümler ve vücut spreyler, mendiller, şampuanlar, sabunlar, yüz maskeleri ve yüz fırçaları dahil tüm banyo malzemelerimi paketledim. (Marinette n-)

Sonunda 10 dakikada giyinip, koridorun diğer tarafındaki asansörü kullanarak dikkatlice aşağı indim. Félix kendi bavuluyla konağın önünde benimle buluştuğunda, evin anahtarlarını aldı ve ana kapıyı kilitlerken beni garaj yoluna götürdü. Bavullarımızı bagaja yerleştirdikten sonra başka bir arabaya (Bugatti'ye değil) bindik ve ardından yeni şoförü bizi önce yerel eczaneye götürdü.

Virüs hala ortalıkta dolaştığı için çantamdan maskemi çıkarıp yüzüme taktım. Félix de birkaç dakikalığına dışarı çıktığında ve ilaç tedarikinden doğum öncesi vitaminlerimi aldı. Geldiğinde yolcu koltuğuna oturmak yerine arkada yanıma oturdu ve içinde kapsüller olan siyah bir ilaç şişesini uzattı.

Çantamın fermuarını açıp, "Çok teşekkür ederim. Bunlara gerçekten ihtiyacım vardı. Ama tabii ki sana geri ödeyeceğim-" Cümlemin ortasında sözümü kesip başını salladı, "Hayır.  , buna gerek yok. Senin için zaten sağlık sigortası aldığım için maliyet karşılandı." 

Aniden konuşmadan ona baktım. Bana gerçekten sağlık sigortası mı satın aldı? (zort)

Ne oluyor be! Beni çok fazla önemsiyor ve keşke benim ve ihtiyaçlarım için para harcamayı bıraksa. "Félix, şu anda ciddi olamazsın..." Çantamın fermuarını kapatıp kucağımda tuttum.

"Sağlığını her zaman her şeyin önünde tutacağım." Bana baktığında yüzüne vuran gün batımından gözleri parlıyordu. (UwU)

Ne diyeceğimi bilemeden maskemin altında kızardım. Ne zaman bana baksa, nasıl nefes alacağımı ya da konuşmayı unutuyordum. Gözleri beni kendime bile açıklayamadığım sıcak, cızırtılı bir şekilde öldürüyor..

Ağırlık [Intensity | Felinette Tr] Where stories live. Discover now