11. BÖLÜM

340 21 0
                                    

Keyifli okumalar

.

Gözlerimi açmamla kendimi beyaz bir zeminde yatarken buldum. Yerden kalkmamla etrafıma baktım. Her yer bembeyazdı... Sanki sonu bulunmayan bir yere gelmiştim. Yürümeye başlamamla rüzgarın esmesiyle titredim. Etrafa herhangi bir farklılık bulmak için bakarken içten içe herhangi bir farklılık bulamayacağımı biliyordum.

"Merhaba." Yabancı erkek sesi duymamla durmamla bir kez daha rüzgar esti arkamdan. Yavaşça arkamı döndüğüm de nefesim kesildi.

Aybars karşımdaydı... bana gülümseyerek bakıyordu...

Gözlerimin dolmasıyla iç çektim. Ona doğru yaklaşırken içimde büyük bir korku oluştu. Ya gerçek değilse? Karşımda ki Aybars belki de beynimin bana yaptığı bir oyunsa? Tam karşında durmamla göz yaşlarım gözümden çıkarak yanaklarımdan hızlıca aktı. Elimi korkarak yanağına doğru uzattım. Hissettiğim sıcak temasla rahat bir nefes aldım. Elime doğru başını eğip gülümsedi.

"Seni özledim." Dedi. İşte o an kalbim durdu. Nefes alamadım.

"Bende seni özledim." Göz yaşlarım hızla akmaya devam ederken hâlâ inanamıyordum gerçek olduğuna. Elimi çekip ona sarıldım. Kokusunu içime çekmemle gülümsedim. Çok güzel kokuyordu...

"Ölmedin." Kendimi ondan çekmemle kaşlarımı çattım.

"Yani senin yanına gelmedim mi?" Başını evet anlamında salladı. Yaşadığım hayal kırıklığı ile gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim. Hayallerimden daha güzeldi... sol elimi saçlarına götürüp okşadım. Diğer elimle de sırtına dokundum. Sımsıkı ona sarıldığım da sarılmama karşılık verdi.

"Aybars'ım..." sesim istemeden titrek çıkmıştı. Kalbimin acısını tekrar hissettim. Gerçek olmaması canımı yaksa da şu an ona sarılmam, kokusunu içine çekmem ve ona dokunabilmem biraz da olsa beni mutlu etmişti. Belki de o gerçekten gül gibi kokmuyordu. Belki de saçları bu kadar yumuşak değildi. Belki de o...

Göz yaşlarım hızla gözümden çıkarak düşerken hıçkırdım. Bacaklarım artık zar zor ayakta duruyordu. Yere doğru düşmemle benimle birlikte düştü. Her an kaybolacak korkusuyla daha da sıkı sarıldım ona. Lütfen gitme... nolur beni bırakma... hayal olsan bile nolur... Aybars'ım... canım... sevgilim...

"Canım çok yanıyor Aybars... Canım çok yanıyor. Hiç geçmiyor bu acı... Hiçte geçmeyecek, hep canımı yakacak." Aybars... sevgilim...

"Ben ölmek istiyorum Aybars. Seninle olmak istiyorum. Nolur beni de götür nereye gidiyorsan." Ağlamam daha da şiddetlendi.

"Hastayı kaybediyoruz! Çabuk!"

Kalbimin acısı asla geçmeyecek... asla...

Aybars ben kendinden uzaklaştırdı. Bulanık gözlerimle yüzüne baktım. Bana gülümseyerek bakıyordu. Elleriyle ıslak yüzümü sildiğin de bir yaş düştü. Baş parmağıyla sildi o göz yaşını.

"Serra'm..." dedi. İşte o an ağlamaya başladım.

"Ağlama Serra'm. Ağlama sevgilim." Alnını alnıma yasladı.

"Canının yandığını, benimle olmak istediğini biliyorum ama olmaz. Sen benimle gelemezsin, senin için çok erken. Geçmeyecek dediğin o acı geçecek. Benden başkasını sevdiğinde geçecek..." başımı hızla hayır anlamında salladım.

MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin