anneannemlerde yaziom
kuzenim falan var yanimda asssiri ses yapiyolar imdat
KOMUTANIM FALAN DIYOLAR BANA NE OYNUYORUZ NIYE BENIM HABERIM YOK
benden cidden guzel komutan olmaz mi
neyse basliom yazmaya tamam
-sunoo'dan-
"sunoo sen de gelsene ben terligin gorunusunu bilmiyorum bana yardim edersin."
duydugum seyle birden sok olmustum. onunla gitmem icin bahane mi uydurmustu yoksa gercekten gitmeme ihtiyaci mi vardi bilmiyorum ama tabii ki kabul edecektim, bu firsati kaciramazdim sonucta.
icerdekilere el sallayip bir kere daha gorusuruz dedikten sonra kapiyi kapattim. koridorun sonuna kadar hic konusmadan ilerledik. en son canim sikilinca bir konusma baslatmaya karar verdim.
"sey sanirim bugunumuz tamamen terlik aramakla gecicek."
soyledigim uzerine bana dondu, gozlerime bakti. gulumsedi.
"beraber bir seyler yapiyoruz sonucta bana fark etmez."
kulaklarima kadar kizardigimi hissettim hatta sadece hissetmedim, yanimdaki salagin kikirtilariyla emin oldum. gercekten bir insan ayni anda nasil bu kadar mukemmel ve bu kadar salak olabilirdi.
havuzun kenarina vardigimizda bir de biz bakindik terlik icin. gercekten de yoktu. kendi kendine yuruyup bir yerlere gidemeyecegine gore kesin biri almisti. son kez dusme ihtimaline karsi havuza da bakip calisanlarin oldugu bolume yoneldik.
"sunoo, bu terlik neden bu kadar onemli"
bana merakla bakan her seyime dondum. o kadar sirindi ki sirf bunun icin bile aglayabilirdim.
"bilmiyorum ama sanirim japonyadan sevdigi bi arkadasiyla almisti o yuzdendir"
"japonya mi, gercek mi"
cevap verirken cocugun yuzu isildamisti resmen, asiri komik duruyordu.
"evet" dedim gulmemeye calisarak.
biraz daha yurudukten sonra garip gozuken bir binaya gelmistik. otelin diger bolumlerinden farkli olarak eski ve bakimsizdi, biraz da urpertici gozukuyordu. gercekten calisanlar burada mi kaliyorlardi?
"calisanlar cidden burda mi kaliyo"
"evet, disardan biraz bakimsiz gorunebilir ama icerisi guzeldir"
bunu demesi uzerine beni iceriye surukledi. gercekten ici disindan daha guzeldi. hatta bizim kaldigimiz ana binaya benziyordu.
"ici gercekten guzel ama disi niye boyle?"
bana bakti ve sirin sirin gulumsedi.
"deniz kenarina yakin oldugu icin nadir de olsa dalga vurabiliyo, bu da binanin eskimesine sebep oluyo. calisanlarin oldugu icin de cok sik bakim yapilmiyo"
anladigimi gostermek icin basimi salladim. sirf calisanlarin diye bakim yapilmamasi sacmaydi, sonucta onlar olmasa bu otel yurumezdi madem burada kaliyorlardi en azindan kaldiklari yerin guzel olmasi gerekirdi.
icerisi cok sessizdi, sanki kimse yokmus gibi. neden oldugunu anlamamistim, riki'ye sormaya karar verdim.
"neden burasi bu kadar sessiz, kimse yok mu?"
"herkes calisiyo su an ama ogle tatili oldugunda geliceklerdir, yarim saat kadar beklersek cogu kisi burda olmus olur"
"tamam bekleyelim o zaman"
bunu dememin uzerine beni yine bir yere dogru cekmeye basladi, nereye gittigimizi sordum.
"seni kendi kaldigim yere goturcem, orayi gormeni cok isterim"
kaldigi yere goturmesi sevindirmisti beni, neden bilmiyorum ama yakinlastigimizi hissediyordum.
konu cok degisik gidiyo hadi hayirlisi
sonrayi hic dusunmedim ve hic dusunemicem yani su an
ne olcak ben de bilmiom
neyse bayy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flicker || sunki
Fanfictionsunoo arkadaslari ile gittikleri otelde japon bir cevirmene asik olur~ 120222-261222