"Evet çocuklar, oylar kullanıldı ve sayım yapıldı. Şimdi, sonuçları açıklaması için müdürümüzü buraya davet ediyorum." dedi Burak Hoca, sandıkların başında beklerken.Heyecanla tırnaklarımı kemirirken, "Yenilgiye hazır mısın ceycey?" diye sordu Arda.
"Hıı," diye mırıldandım, ona kötü kötü bakıp. "Çook."
"O kadar çalışman boşuna gidecek," dedi dudaklarını büzerek. "Çok üzücü bir durum senin için.. Yazık."
"Kime yazık olacağını şimdi göreceğiz," dedim kaşlarımı çatarak.
Bana değişik değişik surat ifadeleri yaptığında, bakışlarımı ondan çektim ve sandığın başına geçen müdüre çevirdim. "Birkan Aydın." dedi keskin bir tavırla. "86 oy."
Birkan, hayal kırıklığıyla öğrencilere çevirdi bakışlarını. "Yazıklar olsun, 600 kişi içinden vere vere 86 kişi mi oy verdi? Tüh, Allah kahretmesin sizi!"
Kendimi tutamayıp güldüm. Üzülmüştüm ama öyle tatlı isyan etmişti ki, gülmeden edemedim. Birkan'a oy veren kişilerin yüzü anında düştü.
"Murat Yılmaz," dedi müdürümüz. "92 oy."
Yüreğimi ezip geçen kalp çarpıntısı, beni öldürecekti. Murat, yenilgiye rağmen gülümsedi ve, "Teşekkürler arkadaşlar." dedi nazikçe. Bu çocuk, fazla tatlıydı.
"Ceylin Kara." dedi müdür, benim adımı söyleyip. Düşüp bayılacaktım. "211 oy."
Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Yuh. 211 kişi bana oy mu vermişti şimdi?
Ne diyeceğimi bilemiyordum, kitlenip kalmıştım.
Bana oy verenler alkışlamaya başladığında Berkant'ın, "Çok kritik bir sayı." dediğini duydum.
"Kazanabiliriz de kaybedebiliriz de," dedi Kerem, Arda'ya ithafen.
Arda'nın bakışları beni buldu. "Kazanacağız."
Kendinden emir bir tavırla kurduğu cümle karşında omuzlarımı düşürdüm. Tamam, kaybedebilirdim ama hiç beklenmedik bir oy almıştım. İyi yanından bakacaktım.
"Arda Kılıç." dedi müdür. "211 oy."
Kaşlarını kaldırıp Arda'ya baktığında, Arda ile ikimizin dudaklarından, "Ne?" diye bir nida döküldü. "Nasıl olur hocam bu?" dedi Arda, karşı çıkarak. "Bir yanlışlık olmalı.. Yanlış saymışsınızdır."
"Maalesef ki bir yanlışlık yok Arda," dedi Burak Hoca araya girerek. "Okulumuzda 600 öğrenci var ve 600'ü de oyunu kullandı."
"Şaka mı bu?" dedim kaşlarımı çatıp. "Ne olacak şimdi hocam? Berabere mi kaldık şimdi biz?"
"Bence," dedi müdür araya girerek. "İkiniz başkan olun." Şaşkınlıkla ona baktığımda, aldırmadı devam etti. "Ne kadar azimli olduğunu gördüm Ceylin. Sonuna kadar da hak ettiğinin bilincindeyim. Arda da öyle. Bu okul için çok büyük yenilikler yaptı, çok yardımcı oldu bize.. Bu son yılınızda, ikinizin de hakkını yemeyelim. Böyle bir kıyak geçelim size."
"Harika bir fikir hocam," dedi Burak Hoca da onaylayıp. "Bence de ikisi olsunlar. Birbirlerinin eksikliklerini tamamlarlar ve bize de büyük katkıda bulunurlar."
"Ciddi misiniz ya?" diye sordu, Arda. "gerçekten olur mu öyle?"
"Siz isterseniz, neden olmasın?" diye karşılık verdi müdür. "Aranızda konuşup anlaşın."
Arda bana baktığında, ben de ona bakıyordum. Derin bir nefes verip bana doğru adımladı. Tam önümde durduğunda, "Berabere kaldık." dedi hâlâ şaşkınken.
"Evet," dedim sessizce. "Berabere kaldık."
"O kadar didişmemiz boşunaydı," dedi sinir bozukluğuyla gülmeye başlayıp. "Şaka gibi."
"Boşuna beş bininden oldun," dedim ben de gülmeye başlayıp. "Boşuna yedik birbirimizi o kadar.. Böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim."
"Ben de." derken alt dudağını dişledi. "Ne diyorsun bu işe? Birlikte yapalım mı başkanlık?"
Derin bir nefes verdim ve tereddütle salladım başımı. "İkimiz de çok uğraştık, yapalım."
"O hâlde.." dedi ve arkaya dönüp Burak Hoca'ya baktı. "Kabul ediyoruz hocam biz, birlikte yaparız başkanlık."
Burak Hoca, "Süper!" diye karşılık verdi ve müdürle bu meseleyi konuşmaya başladı. Etrafımızda, bizim yüzümüzden birbirlerine cephe alan öğrenciler konuşup gülüşmeye başladıklarında, Arda elini uzattı bana.
"Tebrik ederim, ortak."
Genişçe gülümseyip uzattığı eli sıktım.
"Tebrik ederim, ortak."
°°°
eveet, berabere kalacakları hiç aklınıza gelmiş miydi? tahmin etmiş miydiniz?
bir an size ters köşe yapıp Birkan'ı başkan yapasım geldi, sonra vazgeçtim jahsnwsbnwdnwndndj
final konuşmasını bir sonraki bölüm yapmak istiyorum, hadi son kez sayfayı kaydıralım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hodri Meydan | texting [tamamlandı]
Short Story-tamamlandı.- +05** : duyumlarıma göre aday olacakmışsın, temsilci olmak için. +05** : bak güzelim, üzülmeni istemem. +05** : her yıl düzenli olarak ben adaylığımı koyar ve diğer adaylara büyük fark atarım. +05** : takdir edersin ki, bu sene de g...