YAPBOZ

Bölüm: 8

-Eray'ın ağzından-
- 2 Yıl önce-

Kulaklarım duyduklarına inanamıyordu, bütün dünya soyutlanıp annemin söyledikleri kalıyordu.. "Bunu neden şimdi anlatıyorsun anne?" başımı olumsuz anlamda sağa sola salladım. Babam ve Güneş'in babası siktiğimin ihalesi yüzünden mi ölmüşlerdi? Kaza süsü verilip konu öylece kapatılmışmıydı? Güneş bu yüzden mi tek ailesi olan babasını kaybetmişti? Korunmasız, savunmasız kalmıştı? Ve bir ihale yüzünden öyle mi? "Oğlum çok küçüktün.." yetmeyen nefesi cümlesini kesmişti "Ben artık daha fazla yaşayamıycağımın farkına vardım, sana anlatmalıydım lütfen beni kesmeden sonuna kadar dinle." dedi zar zor. Tamam anlamında sabırsızca başımı salladım.
"Nihat Gürmen soylu iş adamı, aslında iş adamı süsü verilmiş derin uyuşturucu baronu, Baban'la babanın en yakın dostu olan Selman Noyan büyük arazi ihalesine girdiler,  o arazide eski püskü bir depo vardı Nihat denen bu katil o depoyu uyuşturucu üretmek için istiyordu, Babanlar ise arazinin tenhalığı ve büyüklüğü fabrika için muhteşem olacağını düşünüyorlardı. İhale günü yaklaştığında baban hergün tehditler almaya başladı, Selman bey'de öyle.. ihale günü geldiğinde Selman'ın karısı benimde en yakın olan arkadaşım Deniz kaçırıldı Nihat denen o adam Deniz'e türlü işkenceler yaptı.." gözleri dolduğunda elimde olan elini sıktım devam etmesi için. "Ve o gün Selman'ın ısrarlarıyla ihaleye gitmek için evden çıkıp gitti. Selman Deniz'i kurtarmak uğruna ikiside canından oldular.. Polise gidip herşei anlattığımda ise birşekilde olayın üstü kapatıldı." gözlerinden akmak için çırpınan yaşlarını serbest bıraktı. Annem benim bunca yıl nasıl dayandı bu caniliğe?  Selman amcayı çokda olmasa hatırlıyorum benden bi kaç yaş büyük bir oğlu vardı. Bize geldiklerinde Güneş'le ben oyun oynarken sessizce bir köşede bizi izlerdi soğuk bir yapısı vardı. Şimdi nerede o? "Anne oğulları nerde?" gözlerimi sonuna kadar endişeyle açtım ufacık canını almışlarmıydı babam, güneşin babası ve Selman amcalar gibi?  "Bende o konuya gelicektim oğlum.. Bu Nihat denen adam Deniz'in oğlunu yanına aldı erkek kampı gibi biryeri var ufak yaşta çocukları alıp yetiştiriyor. Kendisine yeni uyuşturucu tacirleri yapıyor. Çocuğun hiç birşeyden haberi yok zehirlendi Nihat tarafından. Anne ve babasının katilinin yanında büyüyor. Onu uyarmalısın.." artık yeterince gücünü kullanmıştı annem. Nerden nasıl bulabilirim? Hadi buldum diyelim nasıl inandırıcam kendime? Olayların bu kadar iğrenç olması midemi bulandırıyor. Ben çocuk yaşta babamı kaybettim Güneş ise tek varlığı olan babasını. Güneş bunu öğrenirse yıkılır narin bedeni kaldıramaz. Yıllardır anne ve babasının yokluğunu aratmamaya çalıştım ancak bu konuda asla toparlayamam. Peki o çocuk genç yaşta ailesinin katiliyle yaşıyor ve iğrenç işler öğreniyor. Allahım bu nasıl bir hayat böyle.. Annem gerekli olan tüm dosyaları verdi babamın telefon konuşmalarının dökümanları , eve gelen tehdit mektuplarını vesayre herşeyi. Şimdi Merih denen o çocuğu bulup herşeyi anlatıcam ve Nihat denen o pis katili ikimiz bitiricez..

-2 yıl sonra-
Gördüğüm manzara karşısında tüm bedenim kaskatı kesildi , sinirden sıktığım dişlerim ses çıkarmaya başladı. Yıllardır içimde sakladığım ışığımı birisi aldı. Merih Güneş'ime sarılmış dudakları birbirine girmiş durumda. Şimdi gidip Merih'e yumruğumu konuştursam Güneş'imi tamamen kaybedebilirim. İçimdeki acı büyürken arkamı dönüp hızla uzaklaştım ordan. Güneş bizim eve geldiğinden beri onu hep içimde hissettim yıllardır aşığım ona.. O ise beni kardeşinden de öte görüyor söyleyemedim hiç bir zaman yoksa Güneş'i kaybederdim. Merih.. Merih'le konuşmalıyım eğer sadece diğer kızlar gibi gönül eğlendiriyorsa Güneş'le ecdadını sikerim! Onun o narin, deniz mavisi gözlerinden Merih için tek damla yaş döksün dünyayı Merih'in başına yıkarım. İçeriye girip oturdum yerime herkesin gözü benim üzerimdeydi Merih Güneş'i kolundan tutup dışarıya sürüklediğinde hepimiz şok olmuştuk bakmak için çıktığımda beni tamemen bitiren o manzarayla karşılaşmıştım. Herkes neler olduğunu anlamak için ağzımdan çıkıcak kelimelere bakıyorlardı. "Bir bardak votka, sek olsun" derin bi nefes alıp doğru olan cümleyi seçmeye başladım. "Sorun yok gençler, dışarda samimi birşekilde konuşuyorlar sanırım sevgili olmuşlar." söylediğim sözler dilimi yakarken Aksev çığlık attı "Biliyordum yaa kaptı bizim Işığımız oğlanın iyisini desene" göz kırpıp omzuma hafif bir yumruk attı önce yüzüne sonra yumruk attığı omzma bakıp sek olan votkamı bir dikişte bitirdim. Ne kadarda iğrenç bir tadıda olsa sarhoş olup bu geceyi atlatmalıyım. Yoksa dayanamayıp Merih'le kapışabilirim.
Gecenin sonunda ben sarhoş oldum Merih'le Güneş karşımda oturmuş samimi şekilde birşeyler konuşuyorlardı arada Güneş bana bakıp en içten samimi o masum gülüşlerini yolluyordu. Mutluluğu gözlerindeki ışıktan belliydi.

-Bana bak Güneş sen benimsin tamam mı? Öyle mahalledeki erkeklerle top oynamak falan yok.
-yaa Eray ya saçmalıyosun bazen sen benim ailemsin senden başka erkek olmaz hayatımda. Hem sen buna izin vermezsin 7 yaşında ölmek istemem..