Ağır yağmur damlalarının yapraklardan başıma düşüp, saçlarımın içine doğru girene ve yanaklarımdan buz gibi akana kadar, öylece Gülru'ya baktım. Ne hissettiğimin bile farkına varamadım.. Soğuk.. Gülru'ya doğru gitmeye başladım. Her adımımda daha çok öfke vardı. Çok sinirlenmiştim. Benim için 100 aldığı bir sınavdan nasıl vazgeçti. Yağmur birden bastırınca insanlar korunacak yer arıyordu. Bu sebeple çoğu okula girmeye karar verdi. Ben ise Gülru'nun kolundan tuttuğum gibi kendime doğru çektim. Onun içeriye gitmesine engel olmaya çalışıyordum.
" Hiçbir yere gidemezsin. Gülru.!."
Sesi o kadar rahatsız edici ve soğuktu ki.. Berk'e ait olduğundan bile şüphelenmeye başladım. Neden bu kadar sinirliydi ve gözlerinden nefret çıkarcasına bana bakıyordu?
" Yine ne oluyor Berk? "
" Öğrenemeyeceğimi mi sandın? "
" Kolumu bırakır mısın canımı acıtıyorsun. "
" Hayır neden yapıyorsun bunu? "
" Tamam ne düşündüğünü biliyorum ama seni üzgün görmeye dayanamıyorum tamam mı.. Senin için çok fazla endişeleniyorum ve seni mutlu edemiyorum diye üzülüyorum. "
" Beni neden mutlu etmeye çalışıyorsun anlamıyorum. Beni kendi halimde bırak ben böyle mutluyum.. Benim mutluluğum seni ilgilendirmez. Benim gülüşlerimin sebebi sen misin ki? "
Evet lanet olsun gülüşlerim de mutluluğum da onun sayesindeydi..
" Özür dilerim.. B-been.. Benn.."
" Sen ne? Ne sanıyordun ki? Bana neden bunu yapıyorsun daha tanışalı 1 ay bile olmadı. Benim yüzümden 0 almayı nasıl göze alıyorsun? Ya kötü biriysem? "
Gülru bağırarak;
" Neden mi ben kimsede görmediğim bakışları gördüm sende. Çünkü hayatımda ilk defa birine böyle güveniyorum. Çünkü ben.. Ben.. Sana aşığım anlasana gerizekalı. Seni her şeyden çok seviyorum. Her ne kadar da iğrensen benden sevmesen, nefret de etsen ben ömrümün sonuna kadar seni seveceğim. Kalp atışlarımı değiştiren çocuk. Nefes almamı sağlayan çocuk.. Aşığım sana be aşığım. Seni sayamadığım yıldızlar kadar çok, tutamadığım yağmur taneleri kadar çok seviyorum."
"N-ne??? "
Gülru'ya bakar halde donakalmıştım. Konuşmak için ağzımı açsam da sesim beni terk etmişti adeta. Yere eğildim ve Gülru'nun ellerinden tuttum. Buz gibi olan elleri birden soba yanarcasına ısındı.
" Seni seviyorum Gülru.. Özür dilerim."
Gülümsüyordu. Bana doğru edildi ve nazik bir şekilde bakarak, sıcacık elleriyle saçıma uzanıp birkaç tel saçımı geriye attı ve yanağımı okşamaya başladı.
" Gerçekten çok güzelsin. Nereye bakarsam bakayım, şu gökyüzünde bile seni görüyorum."
Birden öylecene Berk'in dudağına yapıştım. O sıcaklığıyla içim kıpır kıpırdı ve ben ilk kez bu kadar mutluydum. O yağmurun altında gerçek dışı bir duruma şahitlik yapmıştım. Sanki rüyaydı. Sıcaklığı içime kadar işledi.. Hele kokusu..
O kadar mutluydum ki;
O sırada yanaklarım sıcak gözyaşlarıyla ıslanmıştı, hayır dolmuştu.. Berk fark etti..
" Sana bir soru soracağım. Bana net ve tek bir cevap vereceksin?! "
" Benim dünyam olur musun? "
Donakaldım. Sadece ona öyle bakıyordum.
" Her şeyimle seninim deli çocuk. <3 "
" Benim dünyamda yağmur yağmıyor bu yüzden ağlamana izin vermiyorum. Birdaha görmeyeyim. "
diyerek Gülru'nun gözyaşlarını siler.. Ve kucağına alıp o yağmurun altında Gülru'yu döndürmeye başlar.. Gülüşürler ve herkes onları izlemektedir.
Ama birisi vardı ve.... Peki Gülru ile Berk mutlu mu olacaklardı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıplak Gece
Teen FictionHayatının en kötü günü diye düşünmüştü Gülru çünkü eski sevgilisiyle en yakın arkadaşını lunaparkta öpüşürken görmüştür. Sinirle oradan koşarken bir çocuğun üstüne düşer ve Gülru utanarak orayı terk eder. Daha çocuğun adını bilmeden... Fakat gece e...