Gençler hepinizden özür dilerim çünkü; 5-6 ay boyunca yeni bir bölüm paylaşamamıştım tatillerden vs. dolayı umarım telafi edebilirim.. İyi okumalar..
********************************************************************************
Kendimi korkmuş ama yinede mutlu hissediyordum.. Biraz çekinerek ve utanmış bir halde olsam da sonunda arabaya binebilmeyi başarmıştım.. Ellerimi sıkarak bacaklarımın üzerinde tutuyordum başım ise öne doğru eğikti.. Öylece kalmıştım.. Berk ise çenemden tutup başımı ona doğru çevirip;
" Bana bak kızım.. Kimse sana dokunamaz, bu benim yaşadığım sürece geçerli.. Ben senin bir bakışın için ölürken millet sana dokunmaya kalkıyor.. Buna asla izin vermem. Kızım bak senin yokluğun benim için her zaman kış. Beni bırakmana dayanamam anlıyor musun?.. Benim tek görmek istediğim insan sensin.. Şimdi sana diyorum benim gözlerime bak.. Bak dedim.. Neyi görüyorsun? İhanetimi? "
Lunaparkta gondola binerken içinin gitmesi gibiydi şu anki duygularım.. Gözleri dolmuştu ve neredeyse ağlamak üzereydi. Dayanamamıştım. Ne kadar ona sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamak gelse de içimden yapamadım.. Sadece susup gözlerimi ondan kaçırmaya başlamıştım. "
" Yok mu gözlerime bakacak cesaretin? "
" Eve ne zaman geleceğiz? "
Diyerek konuyu değiştirmeye çalışmıştım.. Sanırım eve varmıştık..
Sürekli o gözlerini benden kaçırıyordu ve artık benden iğrendiğini düşünmeye başladım. Lanet olsun ben kimim? Herkesin benden neden bu kadar nefret ettiğini şimdi daha iyi anlıyorum. Kendi ailem bile bu kadar dokunmamıştı bana.. Gerçi tek ailemi Gülru olarak görüyordum artık.. Eve girdiğimizde tek yaptığı etrafa bakınmak oldu.. Salona girip koltuğa oturdu..
" Uzanabilir miyim?"
Neden sorduğunu anlamadım sonuçta burası onunda evi..
" Tek bir şartım var."
Acaba buda mı benimle yatmak istediğini söyleyecek dermişcesine bana baktı..
" Merak etme öyle bir amacım yok."
" Ne düşündüğümü nereden anladın?"
" Bir insanı ölesiye seviyorsan onun bir nefesinden bile ne istediğini anlayabilirsin."
" Beni seviyorsan başkasıyla birlikte olmayacaktın. "
" Bak o konuda yanılıyorsun ben sen varken başkasıyla olamam. Tamam bir hataydı fazla içmiştim."
" Öyleyse bir insanı ölesiye seviyorsan o zaman onun beyninden 1 saniye bile çıkartamazdın."
Göt olduğumu hissettim. Ama verecek cevabımda yoktu söylediği cümlenin her zerresine kadar kız haklıydı bir şey demeden sustum..
" Lan sen nasıl bir insansın olum.. Sana inanamıyorum benim duygularımla oynayacak kadar mal biri olamazsın. Sana güvenmiştim lan ben göt herif.. "
" Haklısın ben bir malım."
" Benimle gülerken hep içtendin. Artık gülüşün bile yapmacık.."
" Haklısın çok yapmacığım. Ama sendeki bu gülüş Eskişehir'e deniz olur.."
" Tamam kapa çeneni artık.. Ben sadece uzanmak istiyorum.. "
"Yan yana uyuyalımmı? Huzur dolar içimiz ne dersin? "
" Hayır.."
Hayal kırıklığına uğramamıştım sonuçta beklediğim bir laftı.. Ama yinede onu güldürmeyi başarmıştım..
" Tek şartım var demiştim ya oda benim odamda yatmandı."
" Sen nerede yatacaksın?"
" Yatak varken seni koltukta yatıracak değilim herhalde.. Koltukta ben yatarım yinede seni yatırmam.. "
" Tamam.. "
Odaya girdiğimde kendimi tuhaf hissetmiştim çünkü duvarlar dahi her taraf siyahtı..
" Neden siyah?"
" Mavi benim huzurum siyah ise karanlığım.. Benim mavim sensin. Ama ben hep siyahla baş başa kalıyorum.. "
Tam olarak ne demek istediğini kestirebilmiş değildim sadece ona;
" Hadi çık artık odadan" demekle yetinmiştim.. Odayla bakışıyorduk ve etrafta gezinmeye başladım.. Kapakları yırtılmış ve buruşmuş kitaplar, duvarda şifrelenmiş yazılar ve duvarda asılı olan raflardaki taşlar dikkatimi çekmişti. Özellikle hepsinin altında küçük yastık gibi bir şey ve yine önlerinde duran yazılar fakat bunlar bilmediğim bir dildi sanırım.. Bir saniye.. Bir panda mı o? Hangi erkek odasına peluştan bir panda alır ki? Ama asıl dikkatimi çeken o değil onun altındaki kutuydu.. Ama bunun bir anahtarı yoktu.. Açılacak yeri de yoktu fakat ağır ve içinden sesler geliyordu.. Ne olduğunu merak etmiştim ve birden ayak sesi duydum.. Yatağa yattığım gibi Berk içeri girdi..
Sadece benim saçlarımı okşamıştı ve sen bunu hak etmedin, özür dilerim diyerek gözünden aktığı gözyaşları elimin üstüne düşüyordu.. Az kalsın dayanamayıp bende ağlayacaktım.. Ama Yinede hala ona kırgınım ve dedikleri pek inandırıcı gelmiyor. O odadan çıktığında mayışmışım ve uyuyakalmışım..
*******************************************************************
Sahi çok güzel uyuyosundur şimdi sen orada saçların dağılmıştır.. Kokun sinmiştir odaya.. Ama aslında her şey yolunda odamda onlarca fotoğrafın ve yastığımda kokun..
Ama en acısı ne biliyor musun? İlk defa birbirimize iyi geceler demeden uyumaya başladık..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıplak Gece
Teen FictionHayatının en kötü günü diye düşünmüştü Gülru çünkü eski sevgilisiyle en yakın arkadaşını lunaparkta öpüşürken görmüştür. Sinirle oradan koşarken bir çocuğun üstüne düşer ve Gülru utanarak orayı terk eder. Daha çocuğun adını bilmeden... Fakat gece e...