GÜZÜN IŞILTISI

1. Bölüm "Masumiyet'in Rengi"

1. Bölüm "Masumiyet'in Rengi"

Soğuğun teğet geçtiği vücudumu sarıp sarmalayan hırkama daha sıkı sarılıp adımlarımı sıklaştırdım. Konser alanı ile aramda çok az bir mesafe vardı. Uğultu ve ıslık eşliğindeki sesleri duyabiliyordum.

'Soğukta içtiğim soğuk şarabı
Bu gece koynumda olmalıydı
Hem suçlu hem suçsuz
Bozuk şarap gibi kanımda tadı'

Gülümsemem iyiden iyiye yüzüme yayılırken kafamı gitarın ritmine uygun şekilde sağa sola sallıyordum.

'Biz zaten çok sarhoşuz
Öleceğimiz kadar ölmüşüz
Üzgünsündür ya da kahrolmuş
Üstünkörü ya da mahvolmuş'

Ara sokaklardan birine girip arka kapıya ulaştım. Konsere benim gibi geç kalan birkaç kişi daha arkamdan yürüyordu. Adım seslerini duyuyordum.

'Şehrime inmiş yine ay ışığın
Acılar geçmez yalnızca alışırız
Biraz soğuk yanında baş ağrısı
Yan yana olsak belki de başarırız'

"Pışt"

Duyduğum kaba ses ile adımlarım yavaşladı. Kuzenim konser alanına çoktan ulaşmıştı bense kimlik kontrolüne takılıp arkada kalmıştım.

Beni beklemediği için bir kez daha lanet ettim.

'Gide gele yollarda
Unutamam aslında
Yine kadehini doldursam, soğuk şarapla'

Hızlanan adım sesleri ve gittikçe yakınlaşan nefes seslerinden kurtulmak için olabildiğince hızlı yürüyordum.

Kapıya koşarsam yetiştirdim. Kapının arkası güvenliydi. Kuzenim vardı o beni kurtarırdı.

'Gide gele yollarda

Unutamam aslında
Yine kadehini doldursam, soğuk şarapla'

Şarkıya eşlik sesleri gittikçe artıyordu. Burada bağırsam kim duyardı ki beni. Sessizliğim dönüp dolaşıp yanlızlığıma çarpardı.

Koluma değen soğuk metal ile adımlarım kesildi. Nefes nefeseydim. Kapıya ulaşamamıştım. Güvende değildim.

'Şehrime inmiş yine ay ışığın
Acılar geçmez yalnızca alışırız
Biraz soğuk yanında baş ağrısı
Yan yana olsak belki de başarırız'

Önce gözlerimi kapattım. Telefonum arka cebimdeydi. Kuzenimi arasam beni burdan götürürdü öyle değil mi, neden götürmesin ki kuzenim o benim. O benim için herşeyi yapar, bende onun için.

Pis bir koku üfleniyordu saçlarıma doğru. Saçlarım ayazda sallanıyor tüylerim diken diken oluyordu. Soğuktan ve korkudan kaskatı kesilmiştim.

'Gide gele yollarda
Unutamam aslında
Yine kadehini doldursam, soğuk şarapla'

Zorla gözlerimi açtım. Karşımda kirli sakallı biri vardı. Yüzü çok tanıdık geliyordu. Nerde ne zaman nasıl gördüm bilmiyorum ama yüzü yüzüm gibiydi. Tanıdıklıktan ziyade yüzünde bir yaşanmışlık vardı. Ama gözleri, gözleri yüzüne takılmış gibiydi. O gözler o yüze ait olamazdı.