Okan direksiyondan başını kaldırdı gözlerini bana döndürdüğünde gözlerinde ki yoğun duyguyu hissedebiliyordum Gözleri bana şefkat besliyor gibiydi. Boğazını temizleyerek ve dağılmış saçlarını biraz daha karıştırarak söze girdi.
"Azra benim kardeşim yok, ama emin ol kardeşim olsaydı kız olmasını isterdim sana benzemesini senin gibi bakmasını isterdim, ona bütün kapılar kapandığında yanında ben olmak isterdim..... Ve sen... bana hiç , tatmadığım hissi yaşatıyorsun. Aramızda bir bağ olduğunu biliyorum ve bu yüzden sana zarar gelmesini istemiyorum." Okan lafını bitirmeye yakın sesi buğulanmış, titremişti. Onu böyle hiç görmemiştim. Bu beni baya üzmüştü. Ona bir şeyler söylemek istiyordum ama boğazımda ki o düğüm çenemi açmamı engelliyordu adeta. Arabanın kapısını açarak dışarı çıktım. Gözlerimin dolduğunu biliyordum ama ağlama niyetinde değildim. Uzun zaman sonra birisi bana şefkat beslemişti. Birisi benim zarar görmemi istemiyordu ve hayatta en çok istediğim şeyi yapıyordu Okan, abilik. Bunu da karşılıksız yapıyordu. Çok geçmeden yanıma Okan gelmişti ve önüme düşün saçlarımı arkaya atarken birden başımı onun omzunda hissettim. Bana sarılmıştı, bu sefer gözlerimdeki yaşı tutamamıştım işte. Akan yaşlarımın hepsi Okan'ın omzuna akıyordu. Onu daha çok sarıldım ve burnumu çekerek konuşmaya çalıştım. " Telefonun iki saat önce kimin üzerine kayıtlı olduğunu öğrenemeyiz mi?"Okan beni kendinden ayırarak başını onaylar bir şekilde kaldırdı ve " İyi fikir...hadi" dedi. 'Nereye gidiyoruz?' Dememe kalmadan şoför koltuğuna geçmişti bile. Bende yanına oturarak ilerlemeye başladık.Telefonuma gelen bildirim sesiyle irkildim. Dün atılan mesajlar telefonumu kapattığım için şimdi gelmişti. Mesajlara baktığımda iki tane mesaj vardı. Birincisi ' Mutlu olmak istiyor musun? ' ikincisi ise Telefonu kaptman senin iyiliğine değil zararına olacak.' Okan arabayı sürerken istemsiz bir şekilde hıçkırık çıkmıştı. Ağlamak istemiyordum. Yada korkmamaliydım. Ama sesimdeki hıçkırık neyin nesiydi o zaman korkuyor muydum? Korku filmlerinden yada küçülüklüğümde evde yalnız kalmaktan korkmayan ben şimdi birisinin tehditlerinden mi korkuyordum? Beynimde bu durumun bir an önce geçeceğini içimde tekrarlarken ani bir patlama ve fren sesi duyuldu. Ne olmuştu böyle!? Arabanın camından dışarı bakarken birden durduğumuzu anlamıştım. Gözlerim Okan'ı bulduğunda ise telaşlı bir hãli vardı. "Okan" dedim. Sesimde hiç tatmadiğım hiç hissetmediğim korku varken. "Sakin ol!" Dedi benim sesimde ki korkuyu aldırış etmeden. Okan arabadan dışarı izlerken ben içimden kendimi sorguluyordum. Neden böyle oluyordu ki kendi halimde geçinip giden bir kızken bu saçma kurguyu hiç tatmamışken nasıl bu olayların içinde kalabilmiştim ki bir anda! İçimdeki korkuyu dışarı atmak isterken Okan'ın sesini duydum. " Hadi iniyoruz." Sesinden hiç bir şey anlamamıştım bu sefer. O kapıdan çıkarken ben de aynısını yaparak arabanın kapısını yavaşça açtım ve dışarıya attım kendimi. Okan benim kapının önünde bekliyordu. Kapıyı kapattıktan sonra hızlı bir şekilde kolumdan tutarak kuytu bir köşeye çekti beni. Nefes alışverişlerim hızlanmıştı ama sormak istediğim soruyu hiç vakit kaybetmeden sormak istiyordum.
"Okan...bu neyin nesi ne oldu bir anda!?" Okan bana içi boş anlamsız gözlerle bakınca bir an aklım beni arkadaşlarımın yanından alıkoyan çocuğa gitti ama o görüntüyü gözümün önünden silerek Okan'ın cevap vermesini bekledim. Okan derin bir nefes alarak söze girdi. " İnan bende bilmiyorum Azra."Ortalığın sakinliğini hissettiğimiz zaman arabaya doğru ilerlemeye başlamıştık. Arabaya hızlı hızlı yürümem gerektiği içerisindeydim. Sanki arkamızdan biri bizi takip ediyor ve bizi öldüreceği hissine kapılıyordum. Arabaya yaklaştığımız anda ne olduğunu anlamadan Okan'ın beni yere itip altına alması saniyeler içinde gerçekleşmişti. Yan tarafıma baktığımda arabanın alevler içinde yandığını gördüm. Okan beni yere itmeden önceki ses kulağımda yankılanır gibi olmuştu. Gözlerimi tekrar Okan'a döndürdüğümde daha büyük bir patlama sesi kulaklarımı doldurmuştu. Yanan araba ikinci kez patlamıştı. Arabaya çok yakın olduğumuz için dumanlar içinde kalmıştık. Göz gözü görmeyen bu yerde herkesin bir yerlere koşuştuklarını duyuyordum. Öksürükler içinde kalırken, Okan üzerimden hızlı bir şekilde kalktı. Ve o tamamen ayağa kalktığında elini bana uzatarak kolumdan çekti ve beni kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alışılmamış
Mystery / ThrillerAnlam verilemeyen olaylar. Arada kalınmış bir hayat. Operasyonlar, gizli örgütler ve esir düşmüş bir kız. Peki sonunda ne olacak? Güvenmemesi gereken birine mi güvenecek yoksa kaçacak mı? Peki bu tehlikeli yaşam ya onun canına mâl olursa . Ya ölüm o...