Günlüklerimin İçindeki Geçmişim

77 3 0
                                    

Arkamda yükselen ayak sesleriyle göz yaşlarımı silerek içtensizlikle yüzüme gülümseme yerleştirdim ve arkamı döndüm. Saçlarımı geriye attım. Gözlerim dolu bir şekilde ''Ben travma mı geçirdim?'' Dediğimde hepsi birbirlerini baktıklarında ortağım yanıma gelerek hafifçe kolumdan tuttu. '' Nasıl öğrendin?'' dedi. Biraz önce çıktığım kapıya bakarak '' O söyledi.'' Dedim. '' Devamını sizden duymak istiyorum bana ne oldu? Biz neden buradayız? Önceden sizi tanıyor muydum? Anlatsanıza!'' Diye bağırdığımda hepsi tekrar birbirlerine umutsuzca bakıp '' Tamam.'' Dedi Mafya '' Ama ilk önce patronun odasına gidelim.'' Dedi. Bugün dönmüştük eski görev yerimize. Patronun kapısını çalarak girdik içeri. Tiz bir çığlık atarak elimi ağzıma götürdüm. Karşımda bir kaç adam patronu rehin almışlardı. '' Bu adamı vurmamızı istemiyorsanız dediklerimizi yapın. Yoksa patronunuza elveda dersiniz.'' Derken ben adımlarımı geri geri atıyordum. Kanarya göz yaşlarını akıtırken birden arkamdaki kapı açıldı ve beni kendisine doğru çeken adam başıma silahı dayayarak '' Sakın kimse bir şey yapmasın. Eğer bu kıza bir şey olsun istemiyorsanız sakın peşimizden gelmeyin..'' Diyerek beni odadan dışarı çıkardı. En son ortağımın beni kurtarmak için hamle yaptığını görmüştüm. Adam kapıyı kapattığında hızlı adımlarla dışarı çıktık.

Uyandığımda ağacın dibinde bulmuştum kendimi. Ayağa kalkarak ilerlemeye başladım. Bir yandan etrafa bakınıyordum yol var mı diye. Tam o esnada taşı görmedim ve yere düştüm. Ayağımı sıvazlarken takıldığım taşın altında bir kağıt gördüm. Taşı kaldırıp kağıda baktığımda üzerinde el yazsıyla yazılmış bir yazı vardı.

Kağıtta yazanlar;

09/03/12

Bugün yine aynı eski günler gibi sıradan bir gündü. Okula gitmek için hazırlanıyordum. Artık lise birin ikinci dönemine giriş yapmış ve sınavlar da yaklaşmıştı. Benim okula gitmemi sağlayan tek şey Bartu'ydu. Ondan hoşlanıyordum belki de aşıktım bilmiyorum... Çantamı alıp kahvaltı yapmadan evden çıktım. Kimin umurunda ki? Tek isteğim Bartu'yu görmekti. Bunun platonik bir aşk olarak kalmasını istemiyorum onun için bugün ona açılacaktım. Sınıfa girer girmez sınıf arkadaşlarım bana ''İyi ki doğdun.'' Deyip bana sarıldılar. Unutmamıştım doğum günüm olduğunu fakat arkadaşlarımın böyle bir sürpriz yapacağını belemiyordum. Hepsine teşekkür edip yerime oturdum. Bir tek o kutlamamıştı doğum günümü. Üzüldüğümü belli etmemek üzere arkama dönüp konuştum onunla. ''Doğum günlerin pek sevmiyorsun galiba.'' Dediğimde başını kaldırıp bana baktı ve sadece başını onaylar anlamda sallayıp yerini değiştirdi.Eve gelmiştim. Hep duyardım arkadaşlarımdan. ' Annem benim için bugün pasta yaptı.' ' Benim annem de yapar ama genellikle babam doğum günlerim de dışarıdan pasta alıp gelir.'' Derlerdi. Onları çok kıskanıyorum.

Elimde tuttuğum kağıt bir günlük defterinden alıntıydı. Ayağa kalkarak kağıdı cebime iliştirdim. Biraz daha ilerlediğimde ağaç yaprağına bağlanmış bir kağıt daha. Hemen düğümü çözüp okumak için elime aldım.

25/02/13

Bugün yine aynı şekilde kahvaltı yapmadan çıktım evden. Aslında bazen sıkılıyorum. Yazmak içimden gelmiyor ama beni dürten bir şey var ve sanki kendimi yazmakta zorunluymuşum gibi hissediyorum. Sınıfa girerek yerime oturdum ve o yanıma geldi. Sana önceden de bahsettiğim gibi onuncu sınıfın ikinci dönem başladığından beri Bartu'yla aramız çok iyi. Hatta yanımda oturan kızı gönderip 'Bundan sonra beraber oturacağız.' Dedi. Pek sevindiğimi belli etmesem de içimde kelebekler uçuşuyordu. Bana bugün bir şeyler yapalım mı diye sorduğunda ben de hemen kabul ettim. Okul çıkışı beraber kafeye gittik. Bana ailesini anlattı. Bir erkek kardeşi olduğunu söyledi. Onun şanslı olduğunu düşünmüştüm. Ona bir soru yönelttiğimde sırıtarak karşılık vermişti. Kardeşin benim de kardeşim olabilir mi? dediğimde başını sallayıp gülümsedi. Geç olmadan beni evime bırakıp geri döndü. Onun kardeşini kıskanıyorum.

AlışılmamışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin