Ortağım hala odasında yatıyordu. Bana göre hiç bir şeyi kalmamıştı. Bana sorarsan iyileşmişti. Bu zamana kadar zaten ayağa kalkması gerekiyordu. Hızlı bir şekilde odanın kapısını açarak ciddi bir ses tonuyla " Kalkman gerekmiyor mu artık? Neredeyse bir hafta olacak!" Yattığı yerde doğrularak sırtını yatağın başlığına dayadı. " Oradan bakınca yatmaya niyetli gibi mi görünüyorum?" Deyince sıkıntıyla iç geçirerek oturdum sandalyeye. " Oh be ne rahatsın vallahi. Bende mi komaya girsem acaba bir kaç gün. Hem kafamı dinlerim." " Sen komadayken ben endişelenmem ama..." Kısa bir sessizlikten sonra " Nasıl yani? Ne demek istedin?" Deyiverdim şüpheci bir ses tonuyla. O, dünyadan habersizken ruhu havaya kalkıp onun yanında beklediğimi görmemiştir değil mi?! " Bana bilinmeyen güçlerim varmış gibi bakma! Doktor söyledi. Uyanmamı beklemişsin... sürekli." Dediğinde sırıtarak bana baktı. Bende hiç oralı değilmişim gibi konuştum. " Evet bekledim. Bekledim çünkü... Malum ortak olmayınca görev de verilmiyor. Ben de ne yapayım odada oturmaktan sıkıldığım için senin yanında bekliyordum. Öyle abartılacak bir şey de değil zaten. Öylesine uğrayıp çıkıyordum. Aman ya neyse. Olan olmuş. Doktor söyledi mi? Ne zaman ayağa kalkarsın? " ... Kesin bir şey söylemedi ama ben ısrar edersem yarın kalkabilirim." Bir an yerimden kalkarak " Ee bu muhteşem." Daha sonra aklım başıma gelince oturarak " Sıkılıyorum biliyor musun? Ondan yani..." Sırıtarak yatağa kıvrıldı ve gözlerini kapatarak "Senin için biraz kestirmem sorun olmaz değil mi?" " Yok niye olsun ki sen rahatına bak! Deyip odadan çıkarak kapısını hızlı bir şekilde kapattım. Şuna bak ya sorun olmaz değil mi diyor. Hayır yani neredeyse üç gün uyudun yani. Hala uykun mu var yuh. Söylene söylene binadan dışarı çıktım.Biraz hava alayım diye.
Yavaş adımlarla yürürken arkamdan biri " Çekirdek! diye seslendi. Arkamı döndüğümde benden biraz uzun,mavi gözlü çocuk yorulmuş bir şekilde bir şeyler anlatıyordu. " Seslendim ama duymadın. Dalmışsın galiba bende koştum yetişmek için." " Bir sorun mu var? " Yok sorun yokta bir şey soracaktım sana.Siz bizden önce gelmişsiniz galiba. Yani bu örgüte bizden önce girmişsiniz ben şe..." Sözünü keserek " Biz buraya isteyerek girmedik. Zorla bu örgütte çalışmak zorunda bırakıldık." Tekrar sözü ona vererek " Biz de öyle sayılırız. Her neyse galiba silah kullanımını senden öğrenecekmişiz. Öğrendiğime göre düşman tarafın patronunu vurmuşsun." " Öyle bir şey oldu evet. Hak etmişti ama..." Yürüyerek konuşmaya devam ettik. Muhabbetin sonlarına doğru gelip bana bir şey sordu. " Ne zaman başlıyoruz o halde." ... "Ortağım iyil... yada gelin ben size şimdi öğreteyim. Ortağını da çağır gel." Hızlı adımlarla uzaklaşarak gözden kayboldu. Bizden de bir alt grubun olması hoşuma gitmedi değildi. Artık bir çömezimiz vardı.
"Silahı ne çok sıkacaksınız ne de çok serbest bırakacaksınız. Sanki elinizde minik bir kuş varmış gibi düşünün." Ben anladım" Diyen kıza bakarak karşıdaki şişeleri vurmasını bekledim. Kıza bakarken ne kadar uysal olduğunu düşünüyordum. Güler yüzlü bir kızdı. Buraya geldiğinden memnunmuş gibiydi. Yada uyum sağlamaya çalışıyordu. Düşüncelerimden alıkoyan silah sesi dikkatimi işime vermemi sağlamıştı. Bu arada kız tabiki de ilk denemede iyi atış sergileyememişti. Sıra ortağındaydı. Derin bir nefes alarak sakince bıraktı ve silahı ateşledi. Ve başarısız. Silahları masanın üstüne koyarak " Olmuyor. Olmayacakta." Diyen kıza bakıp " Bu kadar önemsiyor musun gerçekten?" Dememle kendine gelerek " Başka şansım yok. Geri dönüşte yok." Dedi çaresiz bir ses tonuyla. Ortağına dönerek " Sizin birbirinize koymuş olduğunuz rumuzunuz yok mu?" " Var onunki..." Kız benden kafasını çevirerek ortağına baktı ve " Sadist" dedi. Daha sonra bana bakarak gülümsedi. Gözlerim yarı şaşkın bir biçimde açılarak sordum " Neden böyle bir rumuz.? " ... " Fark etmez istediğin ismi koy dendi. Bende bunu koydum. Yakışmamış mı?" Başımı sallayarak onayladım. Ortağına dönerek " Peki ya sen ne koydun ortağının rumuzunu? " Çocuk hiç düşünmeden cevaplayarak " Kanarya" Deyiverdi. Bunun da nedenini sorarak bana açıklayıcı cümleler içinde şunu söyledi. " Fenerbahçeliyim. Bunun için de ortağımın rumuzunu böyle olmasını istedim. Sonuçta o isimle hitap edecek benim. Zaten kendisi de takım tutmuyormuş." başımı sallayarak " Gelin benimle o zaman " Gerçek isimlerimizi sormayacak mısın? Diyen çocuğa " Biliyor musun sadist? Umurumda değil. Zaten bunun için rumuzunuz oluyor. Ama çok istiyorsanız siz söyleyin." Deyince kız birden " Ben Rüya." Diyiverdi "Öğrenmişken bari ikinizi de öğreneyim. Senin ismin ne? Diye sordum namı değer sadiste. " Cenk" Deyince " Tamam o zaman konuşmamız bittiyse benimle gelin." Deyip arkamı döndüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/34706980-288-k613125.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alışılmamış
Mystery / ThrillerAnlam verilemeyen olaylar. Arada kalınmış bir hayat. Operasyonlar, gizli örgütler ve esir düşmüş bir kız. Peki sonunda ne olacak? Güvenmemesi gereken birine mi güvenecek yoksa kaçacak mı? Peki bu tehlikeli yaşam ya onun canına mâl olursa . Ya ölüm o...