İdol/Minsung

Five

Evet yine ben jhfdjshdfs

şimdi siz diyeceksiniz boş yapma direk bölüme geç diye ama sizlere bir kaç sorum var

1-) Ben nasıl bir anda 30 takipçiye ulaştım

2-) Hikaye nasıl ilerliyor

3-) Hikayede smut bölümler ister misiniz?

Smut bölümler yazarım diye kitabı yetişkin bölümüne aldım fakat emin değilim...

Bu arada medyadaki çıtır karımdır yavşayanı engellerim jsjdfhgjx

kaydırınız <3

"Yahhh hyung o benim özelimmm!" diye bağırıyordu Felix evin içinde koşarken. Changbin ise elinde günlüğe benzer kitabı alıp bir yandan Felixten kaçıyor bir yandan ise içindekileri okumaya çalışıyordu. Sabah saatlerinde bu çocukların enerjisinin nereden geldiğini düşünürken bir köşede kahvemden yudumluyordum.

"Ben aslında çok uzun zamandır ona aşı- Heyy!" Changbin okumaya devam ederken hızlı davranıp elindeki günlüğü alıp Felixe verdim.

"Hyung ne yaptın yaa Felixin kime aşık olduğunu öğrenecektim"

"Ben kimseye aşık değilim aptal onları brownilerim için söylemiştim"

Aynen kardeşim diye geçirdim içimden. Felix aslında uzun süredir Changbine aşıktı fakat o da Jisung gibi ya kördü ya da salak ayağına yatıyordu. Çünkü Felix her defasında ona hislerini belli etmek istemişti. Fanlar bile bunun farkına varıp shiplemeye başlamışlardı fakat Changbin anlamıyordu.

Felix bu durumu sadece bana anlatmıştı. Bana güvenmesi beni mutlu etmişti ve bu güvenini kırmamak için elimden geleni yapıyordum.

Fakat ben o kadar korkak bir insandım ki kimseye bu durum hakkında bir şey söylememiştim.Gerçi söylememe gerek kalmadan bir kişi fark etmişti bile.

"Hyung telefonun çalıyor"

Han jisung yataktan yeni kalkmış bir halde uflaya puflaya telefonu bana uzatmıştı.

Yuna arıyordu. Ayhh gerçekten bu kız nasıl bir tilkiydi. Kim bilir yine hangi sebepten beni arıyordu. Bazen boyundan büyük işlere bile kalkışıyordu. Fazla bekletmeden telefonu açtım.

"Oppa nasılsın?"

"İyiyim Yunashii de neden aradın"

"Şirkete geldiğinizde kafeteryada yine aynı dünkü grup toplanacakmış"

"Ayhh çok sinir bozucu, bizim işimiz stajyerlere yardım etmek değil şarkı söylemek"

"Oppa mızmızlanma hadi hızlı gelin. Haa bu arada sizin işler nasıl hmmm hahahah"

"N-ne demek istiyorsun" 

"Diyorumki sayın müstakbel sincap eniştem ile dün çok yakındınız"

"Bunu nereden biliyorsun"

"Gizli civciv ajanlarım var..."

"Felix..."

"Neyse hızlı gelin hadi öptüm byee" diyip bir şey dememi beklemeden telefonu yüzüme kapatmıştı. Öncelikle hesap sormam gereken bir felix vardı ama artık şirketten döndükten sonra sorardım.