Deri,yayları hafif kırık olan döşeğe yattı adam.
Yorgunluğu göz bebeklerinden okunuyordu,bitkin düşmüştü,bütün gün subaylar eşliğinde zorla çalıştırılmıştı.
Şimdi ise yemek yiyebilmek için 20 dakika gibi bir süreleri vardı,her gün subayların verdiği demir kaselerde saklanmış çorbalardan içerler,içindeki bezelye taneleri o gün fazla olsun,sevinirlerdi.
Neticede,mutlu olabilecekleri ve içlerindeki taze,yoğurulmayı bekleyen neşenin beslenmesi için yapabilecekleri tek şey buydu.
Neşelerinin söndüğü an,öldürüleceklerini biliyorlardı.
Çingene,Yahudi vb. bir çok milletin kaldığı bir kamptı bu.
Soğuk,ruhsuz tellerin,zavallıların çığlığının sindiği duvarların olduğu bir yerdi burası.
İsrail ise orada bu kampın kurucularının asıl yok etmesi gereken kişi olarak görülüyordu.
Kampın çoğu yahudiydi,gaz odalarına gidenlerin de çoğu yahudiydi..
İsrail,askerin ona verdiği çorbayı aldı fakat onu içmek yerine masaya koymayı tercih etti.Aç olmasına rağmen yemek yemek istemiyordu,içinde kötü bir duygu vardı nedense.
Başını yumuşak döşeğe daha fazla dayadı ve düşünmeye başladı.
Almanya'ya geleli pek fazla olmamıştı,Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra gelmişti,Osmanlı onu yakın dostu olan Almanya'ya bırakmış ve İsrail gitmeden önce onun soğuk ellerini tutmasına izin verip kibarca;
"Merak etme,sana bir şey olmayacak."demişti.
Fakat olmuştu.
Aslında ilk başlarda Alman İmparatorluğu ile iyi anlaşıyordu,Bay Alman onu Osmanlı'dan kalan bir emanet gibi görüyor,çocuklarına nasıl davranıyorsa ona da öyle davranıyordu.
Lakin bu uzun sürmedi.
Alman İmparatorluğu yaşlı bir adamdı,ölümü yakındı,bir kaç yıla öleceği belliydi,Nazi ise babasının tahtına geçmek için can atıyor gibiydi,güç sarhoşu olmuştu,babasının ölmesini bekledi ve ölünce,hazırlıklarına başladı.
İlk başta Sanayiyi geliştirdi,bu onun için kolaydı çünkü küçüklüğünden beri sanayi eğitimi görüyordu,onun dışında ise Almanya'yı ekonomik ve kültürel anlamda da geliştirmişti,yıllarca ezilen halk bundan memmundu.
İsrail ise o zamanlarda yaklaşan tehlikenin farkına varmamıştı,Nazi Almanya'sının içinde bir yerlerde ona karşı beslediği bir düşmanlık olduğunu biliyordu fakat bu kadarını tahmin edemezdi.
--
1940Sigarasını tüttüren genç Nazi,yanmış ince perdeleri gözüyle süzdü lakin gelen ayak sesleri ile arkasını döndü.
"Almanya!"Dedi İsrail.Kaşlarını çatmıştı,bir şeye kızdığı belliydi.
"Was?"
"Ne yaptığını sanıyorsun,Almanya!Hem kendini,hemde bizi tehlikeye atacaksın,bütün Avrupa ülkelerine meydan okumak nedir?Delirdin mi sen?!"Diye devam etti sonradan.Her saniyede içinde yanmakta olan ateş daha da fazla büyüyordu.
Nazi Almanyası ona bakan ülkeye baktı,perdeyi sürdüğü gibi adamı süzdü,sonra ise yüzüne kibirli ve alaycı bir ifade takındı ve;
"Bana karışamazsın."dedi.
İsrail daha da sinirlendi buna karşılık,Nazi'nin bu kibirli davranışı itici gelmişti,ondan dolayı biraz daha yaklaştı ona.
"Biliyor musun,Israel?"
"O Fahişe ırkından ve kurduğun Para Dünyasından nefret ediyorum."
Bu sefer İsrail daha da sinirlendi,sinirlenmesinin nedeni Alman'ın onu sevmemesi değildi,yüce olarak gördüğü ırkına hakaret etmesiydi.
En sonunda dayanamadı,hırsına yenik düştü,tam Nazi'nin solgun yanağına bir tokat yapıştıracaktı ki,iki şişman asker onu tuttu.
"Efendim,bunu ne yapalım?"
"Kampa götürün,acımasızca davranın,Alman ırkının en iyi olduğunu gösterin."
Iki şişman asker komutanlarından gelen emirden sonra,ülkenin yakasından tuttukları gibi sürüklemeye başladılar,ülke ise çığlık attı lâkin kimse sesini duymadı.
--
Oraya böyle gelmişti.Her gün bunu hatırlar ve intikam isteği daha da güçlenirdi.O sırada içeri hışımla giren Asker elinde tuttuğu büyük çanı sallandırmaya başladı,bağırdı;
"Arbeitszeit!"
--
İsrail:Erkek
Nazi Almanyası:ErkekKelime:512