YAKLAŞIK 1 YIL SONRA
Karla'nın Ağzıyla
Michelle gideli nerdeyse bir yıl olacaktı. Nerdeyse her gün konuşuyorduk ama bir haftadır çok yoğun o yüzden son günlerde sadece birkaç mesajdan ibaret iletişimimiz. Her konuşmamızda ayrı olmaktan ne kadar sıkıldığını anlatıyor. Ben de aynı şekilde. Çok az kaldı kavuşmamıza çok heyecanlıyım.
Evime gelip koltuğa oturduğum anda çalan telefonumu Michelledir diye heyecanla elime aldım. Arayana baktığımda babam olduğunu gördüm. Göz devirip telefonu açtım.
"Efendim baba?"
"Nerdesin Karla?" dedi ciddi ses tonuyla. Kaşlarımı çattım. Babam benle böyle konuşmazdı ki.
"Evdeyim baba. Ne oldu? Her şey yolunda mı?"
"Sana geliyoruz evden ayrılma."
"Tamam da bir-"
Telefonun yüzüme kapatılmasıyla anlamsız bakışlarla ekrana baktım. Ne oluyor ya? İnşallah kötü bir şey yoktur.
On dakika sonra kapım çaldı. Hızla açtım. İçeri girdiler. Koltuğa oturup birbirlerine baktılar. Sonra bana döndüler. Sessizliği bozan babam oldu.
"Karla sana bir şey söyleyeceğiz ama sakin ol tamam mı?"
"Baba neler oluyor artık anlatın. Çıldıracağım şimdi."
"Tamam sakin ol." deyip omzumu sıvazladı. Susup ne diyeceklerini beklemeye başladım.
"Michelle..." deyip kafasını eğdi babam. İçimi bir anda endişe kaplarken kendimi ayakta buldum.
"Ne Michelle baba? Ne olmuş Michelle'e? Bir şey mi oldu ne oldu hadi söylesene."
"Michelle vurulmuş."
Duyduğum cümleyle beynimde şimşekler çakmaya başladı.
"Ne?" dedim benim bile zor duyacağım sessizlikte. Michelle'in gülüşü aklıma gelince gözlerim dolmaya başladı. Gözyaşlarımı silerken bir yandan da konuşuyordum.
"Olmaz. Vurulamaz Michelle. Olmaz. Nasıl? Nerde? Görevde mi? Nasıl olmuş ki? Bir yanlışlık vardır baba iyice araştırdın mı?"
"Bir yanlışlık yok. Haber geldi Michelle vuruldu diye ama şu an durumu iyiymiş sakin ol tamam mı? Hastanedeymiş."
Hızla kapıya doğru yol aldım.
"Karla nereye? Karla bekle!"
"Ben oraya gidiyorum."
Babam kolumdan tutup beni engellemeye çalıştı.
"Bekle kızım. Biz zaten bilet aldık. Beraber gideceğiz sakin ol. Durumu iyiymiş şimdilik tamam mı? Korkma bir şey olmayacak. Sil gözlerini de." deyip yanaklarımı sildi.
Babama sarıldım.
"Baba bir şey olmasın ona lütfen. Ben yapamam onsuz."
"Olmayacak merak etme." deyip o da bana sarıldı. Birkaç dakika sonra kendini geri çekti.
"Hadi birkaç şeyini hazırla uçağa üç saat kaldı. Geç kalmayalım."
Kafa sallayıp odama girdim. Birkaç giyecek alıp küçük valizime sıkıştırdım. Diğer ihtiyaçlarımı da hazırlamaya başladım.
Zar zor geçen iki saatin sonunda evden çıktık. Havaalanına doğru ilerledik.
Uçağa bindik. Tek düşünebildiğim şey Michelle'in nasıl olduğuydu. Başka hiçbir şey söylemediler. Allahım lütfen ona bir şey olmasın. Lütfen onu bana bağışla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SECRET AGENT (G&G)(Tamamlandı)
Novela JuvenilAllahım çattık ya. Başıma bela olacak bu kız. Bu ne? Bir bebekle çalışacağım resmen.