43. Bölüm - Kırmızı Tenine Çok Yakışıyor

393 26 6
                                    


"Hayır! Beni burada esir tutamayacaksınız!" diyor ardından yüzü tekrar acı çeken bir ifadeye bürünüyordu. Yüzündeki ifade ürkütücüydü, evet doğru kelime yalnızca bu olabilirdi. Acısını yok etmiş ve intikam almaya yemin etmiş biri kadar ürkütücüydü. MAD HATTER 'la tanışmadan önce onu biliyordum az biraz hakkında fikrimde vardı ama onu tanıdıkça sinir olmak ve hayranlık beslemek dışında bir şey yapamıyordum. O olmak istediğim yerdeydi bende onun olduğu yeri alacak ve kendimi kanıtlayacaktım. Onu içimde rakibim olarak belirlemiştim hatta onu o kadar kolay yerinden edeceğimi düşünmüş sonrasında planlar bile yapmaya başlamıştım. Kendinde değilken yaptığı bir ifadenin beni bu kadar sarsacağı, kendimden şüphe edip sorgulatacağı aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Yaşadığım bu an sayesinde kendime çok önemli birkaç ders çıkardım. 

1- Hiçbir zaman rakibini küçümseme, her daim tetikte ol.

2- Rakibin hakkında öğrenmen gereken her şeyi öğren ve sadece gerektiği zaman kullan.

3- Bildiğin şeylerden dahi şüphe et ve gerekiyorsa tekrar araştır.

Bu dersler benim bundan sonraki adımlarımı belirleyecek ardından da geleceğime yol verecekti. Önemli olan şeyleri de unutmamamı sağlayıp karşımdaki kişinin kim olduğunu hatırlatacaktı.

Batu'nun elini tuttum ardından "Sakin ol." diye sakin ve sıcak bir ses tonu ile fısıldadım. Elimi istemsizce sıktı daha sonrasında da bir anda bıraktı, nefes alış verişi normale dönüyor ve yaşadığı kabusun etkisinden çıkıp normal uykusuna dönüyor olmalıydı. Elimi bırakınca boşluğa düşmüş gibi hissetsem de bu hissi görmezden gelerek çorba yapmaya koyuldum. 

Yemek işleri hallolduktan sonra Batu'nun yanına giderek öncelikle ateşini kontrol ettim birkaç saat öncesine göre biraz düşmüştü, içimi rahatlatan haberi kendime verdikten sonra bir şeyler yemesi için onu uyandırmam gerekiyordu bu yüzden yavaşça sarsarak seslenmeye başladım.

Ateş - Batu uyan bir şeyler yemen gerekiyor. Biliyorum uyku çok tatlı fakat enerjini toplaman gerekiyor. Batu uyan...

-----Batu'dan Devam-----

Kafam kazan gibiydi, neler oluyor bilmiyordum. Dünyam sallanıyor ve biri bana sesleniyordu. En son neler olmuştu hızlıca hatırlamaya çalıştım. Ateş'le kaybolmuştuk, bir kulübe bulduk sonra sonrası yoktu. Ne olmuştu öğrenmem gerekiyordu ama bedenim gözlerimi açmama izin vermiyor ve beni olduğumdan daha fazla üşüyen hale getiriyordu. Yine de daha fazla dayanamıyordum, zorlukla gözlerimi açtığımda bana endişeyle bakan bir çift mavi göz görmek ise kalp sağlığıma iyi gelmemişti.

Ateş - Sonunda uyandın. Çok fazla kızardın sanırım ateşin hala düşmedi sakince oturur pozisyona geçebilir misin? Yardım ister misin? Nasıl hissediyorsun? 

Gibi sorular soran Ateş'e öküzün trene baktığı gibi bakıyor ve zihnimde dediklerine anlam vermeye çalışıyordum. Sonunda birkaç şeye anlam verdiğimdeyse durumumu çözmüş ve dediklerini yerine getirmek için oturur pozisyona geçmeye çalışmıştım. Beni durduransa üzerimden inen battaniye oldu. Nedenini anlayabiliyordum fakat hastayken bile onunla uğraşmak istemiştim.

Batu - Kendime geldim biraz daha iyi gibiyim yardım için teşekkürler.

Ateş - Rica ederim. Çorba ve makarna yaptım gücünü toparlaman için içmen ve yemen gerekiyor. 

Beni düşünmesi egomu okşatmadı değil ama hasta bir insana davranacağı gibi davranıyor ve benden başka birine de böyle davranabileceği fikrini hiç sevmedim.

Batu - Sevgili oyuncağım dün bir bugün iki biraz fazla hızlı değil miyiz?

Dediklerimi düşündü ilk önce anlamamış gibi baktı daha sonra bana kısa bir göz attı ardından da jeton düşmüş olacak ki cevap vermeye hazırlandı. Yüzü sinirden ve utançtan kızarmıştı bu renk beyaz tenine çok yakışmıştı. Ona doğru yaklaştım ve onu yatağa doğru çektim ardındansa kulağına fısıldadım.

Batu - Kırmızı tenine çok yakışıyor, aynı adın gibisin Sevgili oyuncağım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 13, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BOSSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin