BOSS

30. Bölüm - Bindik Bir Alamete Gideyoz Kıyamete Vol.2

Radyo bize bir kaç şarkı ile eşlik etmeye devam etti. Araba da bir an bile uykum gelmiyordu. Araba birden hopladı ve ne olduğunu anlayamadan yavaş yavaş durdu. Batu ne olduğunu anlamak için arabadan indi ve kendi kendine konuşmaya başladı.

Batu - Off ne halt edeceğiz şimdi? Patlayacak bu zamanımı buldun? İyi halt ettin. Şimdi birde yol yardımı mı arayacağım ya da yoldan birinin geçmesini mi beklesem? Arabada da kız var şimdi off offf.

Sanırım lastik patlamıştı ve ben lastiği değiştirmeyi biliyordum. O zaman haydi başlayalım. Arabadan inip bagajı açtım. Batu indiğimin farkında bile değildi karalar bağlamış ne yapacağını düşünüyordu. Valizleri indirmek biraz uğraştırıcı olsa da gerekli malzemeler onların arkasındaydı onları aldım ve Batu'nun yanına gidip malzemeleri bıraktım ardından bagaj kapağında duran yedek lastiği de çıkardım ve onu da patlak lastiğin yanına yuvarladım. 

Öncelikle krikoyu doğru bir şekilde hizaladım daha sonra arabayı gerektiği kadar kaldırdım şimdi sıra en sevdiğim işe gelmişti. Bijonlara erişmek için jant kapaklarını çıkardım, bijon anahtarını kullanarak bijonları saatin tersi yönünde döndürerek gevşettim. Lastiği kolayca çıkarabilmek için aracı krikoyla kaldırmayı durdurdum. Krikonun sabit olup olmadığını kontrol ettim. Yedek lastiği takım ve bijonları doğru yerlerine yerleştirdim. Bijon anahtarı ile bu kez saat yönünde döndürerek bijonları biraz sıktım. Araba dört tekerlek üstüne inene kadar krikoyu alçaltım. Arabayı sürmeden önce bijonları biraz daha sıktım. 

İşim bitince bir adet şaşkın Batu karşımda duruyordu ama bu benim için hiçbir şeydi. Aklımda anılarım canlanmaya başladı. Dövüşmeyi öğrenmeden önce evde canım sıkıldığı için bir erkek çocuğu gibi giyinmiş ve sanayiye gitmiştim orda bir usta bulmuş ona arabaları çok sevdiğimi söyleyip bana da tamir etmeyi öğretmesini istemiştim. Mehmet Usta benim bir kız çocuğu olduğumu anlamış ve kahkahalarla gülmüştü, kılık değiştirmede tecrübeli olmadığım zamanlardı. Daha sonra "Pekala küçük cadı madem bu kadar öğrenmek istiyorsun buraya her geldiğinde sana bir şeyler öğreteceğim." demişti. Bu fırsatı kaçırmayan ben evden her kaçtığımda zamanımı orda geçirmeye başlamıştım. Bu benim tek ve en büyük eğlencemdi daha sonraları akşam vakitleri de kalmaya başlayınca sanayide ki gençlerin dövüş turnuvaları düzenlediklerini öğrenmiştim. Bir akşam kalıp onları izleyince de dövüş sevdam başlamıştı. Sonra hemen Mehmet Ustaya gitmiştim benim ikinci babam gibiydi. Onunla güzel bir anlaşma yapıp beni dövüş kursuna kaydettirmesini istemiştim üstü kapalı ailemin bu konudan hoşlanmadığından da bahsetmiştim. Şimdi İstanbul da olsam bile sık sık Mehmet Ustamı arayıp halini hatırını sorarım. Zaten ondan sonra sıkı bir eğitim süreci ve benim BOSS olmam bu şekilde gelişmişti. 

Batu - Sen lastik değiştirmeyi de mi biliyorsun sevgili oyuncağım?

Ateş - Elbette ki biliyorum beni kendinle mi karıştırdın Batu?

Yine sinirlenmişti ve ben her defasında bundan zevk alıyordum. Biz böyleydik nasıl desem değişik bir ilişki o beni kölesi olarak görüyordu pardon oyuncağı ben ise öyle olmadığımı kanıtlamak için ona her defasında karşı çıkıyor onu sinirlendiriyordum.

Batu - Lastik için teşekkürler şimdi geç arabaya.

Ateş - Bana emir vermeyi kes.

Biz tartışmaya devam ederken yanımıza bir araba yanaştı ve içindekilerden biri konuştu.

Yabancı kişi - Yardım lazım mı abla?

Pek tekin tipler değillerdi ve ben onlarla muhatap dahi olmak istemiyordum.

Ateş - Değil gidin işinize.

Yabancı kişi - Ama olur mu öyle yardım lazımdır illa.

Deyip iğrenç bir şekilde sırıttı. 

Batu - Bana kendini dövdürtmeden gitmezsen o yardım sana lazım olacak.

Bunu öyle bir şekilde söylemişti ki yerimden zıplamıştım gözlerinden alev çıkacaktı neredeyse. Adamlar kahkaha atıp arabadan indiler. Olamaz ben çok heyecanlıyım MAD HATTER' ı adam döverken göreceğim hem de canlı canlı bu beni o kadar çok heyecanlandırmıştı ki sırıtarak etrafa bakıyordum. Sonuçta bir patronun her gün dövüştüğünü görmüyorduk özelliklede en büyük rakibimizin.