Yeni hayata adımlar

136 11 2
                                    

Arkadaşlar bu bölüm yeni oyuncumuz Berke'nin dilinden anlatılacak ve içinde birazcık aksiyon olabilir(tabi o kadar büyütmeyin) :D iyi okumalar.


Saat gece on bire geliyordu.Daha tam olarak tanımadığım birini yarım saattir bekliyorduk.Tek bildiğim adının Fırat olduğu ve arkadaşım Arkadaşım Alican'ın kuzeni olmasıydı. Alican'ın hatırı olmasa beklemezdim ama arkadaş olunca.Aslında otobüsün tam yirmi yedi dakika önce garajda olması gerekiyordu ama otobüste çıkan arıza sonucunda otobüs gecikmişti.Mecbur biz de bekliyorduk.

. . .

Sonunda otobüs gözükmüştü.Arkadaşım çok heyecanlıydı.Kuzeni artık burada onlarla birlikte kalıcaktı. O yüzdendi bu heyecan. Otobüs durdu ve Fırat'ın inmesini bekliyorduk.O sırada gözüme otobüsün içindeki bir kız çarptı.Kafasında Cap vardı, bol bir hırka giymişti,boynunda ise siyah kulaklıklar vardı.Sırtında da siyah kurukafa desenli bir çanta.Kafasındaki Capi geriye doğru çekti ve merdivenlerden inmek için yöneldi.O sırada da Fırat geldi, onla tanıştık ama bir gözümle de kızı takip ediyordum.Normalde kızlarla asla işim olmaz hele bu denli. Peki şimdi ne değişmişti.Kızdan gözümü ayıramıyordum.O sırada da Fırat konuşmaya başladı.Söyledikleri ilgimi çekmiyordu.Ta ki o kızı göstererek konuşmasına devam edene kadar ;


- Abi kızı siz bide önden görseniz çok güzel.Molaya indiğimizde arkadaşıyla telefonda konuşurken duydum.Kız Ankara'da oturuyormuş.İstediği okul varmış,çalışmış okulu kazanmış falan, tabi sonra ailesi ona sormadan kızın naklini buraya aldırmış.Kızın bu yüzden ailesiyle arası bozukmuş.Yani sabahtan ailesiyle birlikte gelmek yerine gecenin bu saatinde gelmeyi tercih etmiş.


Fırat konuşurken araya girme ihtiyacı duydum.;

-Sen şimdi bütün her şeyi sadece bir telefon konuşmasından mı duydun ?

-Abi sende bilmiyor musun kadınların telefon konuşmasını,hiç susmazlar.


Aslında haklıydı.Biz böyle konuşmaya devam ederken kız mavi bir valizi bagajdan sürükleyerek ayrılıyordu.Sonra gözüm Alican'a takıldı.Kıza doğru yürümeye başladı. Ne yapmaya çalışıyordu bu.Kızın omzuna doğru elini uzatıyordu.Tam engellemek için harekete geçmek üzereydim ki kız hızla arkasına dönüp arkadaşımın sağ gözüne yumruk attı.Üçümüz de ne olduğunu anlamamıştık ama Alican hak etmişti.Hemen ayağa kalktı ve bişeyler açıklamaya başladı;

-Hanımefendi siz beni yanlış anladınız.Bu saatte sizin gibi bir güzel kızın Burhaniye sokaklarında tek başına gezmesi pek de iyi sonuçlanmaz.Bu yüzden gideceğiniz yere kadar eşlik etmek istedim.


Alican ne zaman bu kadar güzel konuşmaya başlamıştı.Tabi kız Alican'ın teklifini kabul etmedi.Bu sefer araya Fırat girdi;

-Bana bak kızım ben bu arkadaşa benzemem,sana adam gibi bir teklifte bulunduk.Bu saatte bir bayanın yalnız dolaşmasına razı olmadık.Hemde biz.Burada ki kızlar bizimle bir adım atmak için ne kavgalar ediyorlar.O yüzden sende düş önümüze bırakalım gideceğin yere.


Biraz abartmıştı,ama hakkı da vardı.Buraya geldiği zaman kızlar sanki çobanı takip ediyorlarmış gibi peşindeler. Kıza dikkat ettim , Fırat'a baya sinir olmuştu.Kız da haklıydı.Artık araya girmem gerekiyordu.Tabi o sırada kız konuşmaya başladı,

-Başka kızlar seninle yürümek istiyormuş,yanlış anlamadım demi.Peki neden şu an bana yaptığın teklifi onlara yapmıyorsun ?

-Çünkü benim canım seninle yürümek istiyor da ondan.Şimdi canımı sıkmadan yürümeye başla.

-Defol git yoksa senin için kotu olacak.


Fırat sinirlenmeye başlamıştı.Kıza zarar vermesinden korkuyordum.Gidip onu almalıydım ama yine geç kalmıştım.Fırat kıza tokat atmak için elini kaldırdı.Kız ani bir hareketle Fırat'ın bileğini tuttu ve döndürmeye başladı.Fırat bu sefer diğer elini kaldırdı ama kız onu da tuttu ve karnına dizini geçirdi.Bu sefer Alican ayağa kalktı ve kıza saldırmak üzereyken kız geriye doğru bir tekme attı.Sonra da Fırat'ı yere fırlattı.Yerden çantasını aldı ve hiç birşey olmamış gibi kulaklıkarını taktı.Ben ise hareket edemiyordum,donup kalmıştım.Aksiyon filmlerinde ki olayı izleyen oyuncular gibiydim,çok da gerekli olmasa da orada bulunması gerekenlerden.

Arkadaşlarıma baktım toparlanıyorlardı.Onlara "kendiniz kaşındınız" dedim ve kızın yanına gittim.Ona birazcık uzaktan seslendim.Temkinli davranıyordum.Açıkçası biraz korkmuştum.


. . .


Elimde mavi bir valiz Burhaniye sokaklarında yanımda bir kızla dolaşıyordum.Konuşmaya o kadar dalmışız ki ne olduğunu anlamamıştım bile.Şimdi onu evine bırakıcaktım.Tabi evin nerede olduğunu ikimizde bilmiyorduk.Tek yardımcımız adres yazılı bir kağıt.


. . .


Sonunda evi bulabilmiştik.Aslında çok da zor bir yerde sayılmazdı ama hava karanlık olduğu için bulmakta zorlanmıştık.Yoksa Burhaniye'nin her sokağını biliyordum.(sadece kendimi avutuyordum gerçekten de şu havalı çocuk rolünü bırakıp biraz kendim olmalıydım.)


Onu eve bıraktıktan sonra benim de eve gitmem gerektiğini fark ettim.Telefonumu çıkardım ve kulaklıklarımı taktım.Genelde arabesk rap tarzı şeyler dinlerdim ama şu an çılgınlar gibi dans etmek istiyordum,bunu bastırmak için hareketli ve neşeli bir şeyler dinlemekle yetinmek zorunda kaldım.Müzikle birlikte ismi de kafamın içinde yankılanıyordu. Mine, Mine, Mine ...


Beklediğiniz gibi miydi bilmiyorum arkadaşlar ama yazdım bir şeyler, ayrıca oylarsanız sevinirim, ha bide fazla okuyucum yok ama aranızda ithaf isteyen olursa bana mesaj atabilir, yeni bölümde görüşmek üzere :D

YENİ BAŞTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin