2. Tören

311 22 9
                                    

İyi okumalar...


"Jeon Jungkook!" Parmağındaki kelebeği irkildiği için uçuran çocuk arkasına döndü. Yeni kral, yanında yakışıklı askerle ona yaklaşıyordu. "Ne yapıyorsun burada?"

"Düşünüyordum. Bir şey mi istemiştiniz majesteleri?" Jimin ciddi yüzünü bozmamak adına çok çabalasa da engel olamayıp bir kıkırtı kaçırdı dudaklarından. Yanındaki asker yan gözle ona bir bakış atmıştı ve bu Jungkook'un dikkatinden kaçmadı.

"Etrafta kimse yokken bana majesteleri demen gerekmiyor Jungkook, kuzeniz sonuçta." Jungkook'un kendisine doğrulttuğu işaret parmağına kaşlarını çatarak baktı asker.

"Yanında bir asker olduğunun farkında mısın?" diye fısıldadı Jimin'e kuzeni. Jimin gözlerini önce askere sonra yeniden kuzenine çevirdi.

"Ah, o Taehyung. Yabancı biri değil, onunlayken rahat olabilirsin." Taehyung hafifçe eğildi.

"Kim Taehyung efendim, tanıştığımıza memnun oldum." Jungkook da onun gibi eğildikten sonra omuzlarını gevşetti.

"Jimin?" Kaşlarını merakla kaldırdı kral. "Şimdi ne yapacaksın? Yani tahta geçtin artık, bir planın var mı?" Omuz silkti kısa boylu.

"Bugün şövalyeler dönüyor. Meydanda dolanıp saraya geleceklermiş." Jungkook sırıttı onun tereddütle konuşurken Taehyung'a bakmasına. Asker, genç kralı başıyla onaylamıştı.

"Hiçbir şeyden fikrin yok değil mi? Hangi aklı başında seni kral yaptı ya?" Jimin çatık kaşlarla Taehyung'a baktığında uzun boylunun belindeki kılıcın sapını tutması saniye almamıştı. "Tamam tamam. Bir şey demedim. Sen de kral için öldürmeye amma meraklısın."

"Kralım için buradayım. Kralım için ölmekten de öldürmekten de gocunmam." Kuzeninin gözlerinden kalpler çıkararak diğerini izlediğini gören Jungkook güldü bir kez daha.

"Tamam, en çok sen seviyorsun kralını anladık." Ardından Jimin'e döndü. "Ee, tören ne zamanmış?" Jimin ona arkasında kalan merdivenleri gösterdi.

"Birazdan başlayacak. Hazırlansak iyi olur. Şövalyeler kente varmak üzereymiş."

Kuzenini takip ederek saray binasına ilerledi Jungkook. Oda girişinde Jimin ve Taehyung'dan ayrılmıştı. Kendisi için hazırlanan kıyafetleri askıda buldu, sabah çıkarken burada olmadığına emindi mavi hanbokun. Hızla üzerini değiştirmeye başladı. Saray avlusundaki koşuşturma seslerini duyabiliyordu, gerçekten yaklaşmış olmalılardı. Odadan çıkacaktı, yastığın üzerindeki parıltıyı görene dek bunu düşünüyordu en azından. Metali eline aldı. Gümüş bir kolyeydi ve üzerinde herhangi bir işaret yoktu, yalnızca yuvarlak bir kolyeydi. Kusursuz bir yuvarlaktı üstelik. Boynuna taktı kaybolmaması için. Bunun nereden kaldığını bilmiyordu ama Jimin'e sorabilirdi, değil mi? Kendisi bilmiyorsa saraydakilerden biri mutlaka biliyor olmalıydı. Odadan çıkmadan önce derin bir nefes çekti ciğerlerine.

"Jungkook? Gel hadi. Saraya girmek üzereler." Hızlı adımlarla kuzeninin peşinden avluya yöneldi. Jimin tahta yerleşirken Taehyung sağ tarafında ayakta beklemeye başlamış, Jungkook'a sol tarafı bırakmıştı. Sarayın kapıları tam da Jungkook boynundaki kolyeye bir kez daha göz attığında açıldı.

Şövalyeler ikişerli sıra halinde girdiler geniş avluya. Tanımadığı kalabalığa göz gezdirdi çocuk. Sırtına hafifçe dokunan parmakla irkilmişti. Saray görevlilerinden birinin fısıltısını duydu.

"Efendim, gözlerinizi sabit tutun lütfen. Heyet sizi izliyor."

Jungkook kaşlarını çatma dürtüsüne engel oldu ve sabit bir noktaya dikti gözlerini. Heyetin yaşlılarından azar yeme riskini almak istemiyordu. Önceden veliaht kralı, krallığa layık olmayan tavırları yüzünden azarlayanlar şimdi gözlerini kuzeni Jeon Jungkook'a dikmişti ve annesinin kanından gelen bu çocuğun boşluğunu kolluyorlardı resmen. Küçükken onlardan yediği azarlar geldi gözünün önüne, bir anlığına iki katlı bir ev görür gibi oldu ve görüntü, gözlerinin baktığı nokta hareket edip onu şimdiki zamana getirirken kaybolmuştu. Konuşulan hiçbir şeyi duymuyordu. Zihninde bir uğultu belirdi. Göz göze geldiği şövalyenin bakışları onun çenesinden biraz daha aşağıyı, kolyenin olduğu yeri bulmuş ve kaşları anlık çatılıp düzelmişti. Jungkook iri gözlerini ondan ayırmadı. Bakışları bir kez daha kesişince başı dönmüş, törenin orta yerinde Jimin'in bağırışıyla bedeni yeri boylamıştı.

"Jungkook!"


Ne düşünüyoruz?

Hands Tied¹ ~ YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin