17. Evlilik

105 2 0
                                    

İyi okumalar...


"Kendini iyi hissetmediğini söyledi yani, öyle mi?" Askerin sorusunu başıyla onayladı karşısındaki. Taehyung düşünceli bir yüzle çubuklarını önüne bıraktı. "Komutanla ilgili bir husus mu var sence?"

"Tereddütlüyüm. Araları iyi görünüyordu ancak komutan Jung'la gittiğinden beri görüştüklerini sanmıyorum. Yani olabilir de olmayabilir de." Boşlukta sallanan eli kavradı diğeri. "Taehyung. Ben sana bir şey soracağım aslında." Taehyung'un ilgisi tamamiyle ondaydı çoktan. "Namjoon hakkında ne biliyorsun?" Asker omuz silkti.

"Babasının heyetin yapıtaşlarından olması ve çocukluğunuzun aynı çevrede geçmesi harici mi? Pek bilgim var sayılmaz. Neden?" Kral biraz kısık bir sesle yanıtladı onu.

"Onu çok sık Jungkook'un yakınlarında görür oldum. Çocukken yakın olmadıklarını biliyorum. Jungkook ve benim birbirimiz dışındaki çocuklarla birlikte zaman geçirmeye iznimiz yoktu. Birdenbire bu iletişim sıklığının sebebini merak ettim de." Taehyung hafızasını yokladı bir süre.

"Sahiden." dedi onun kısık ses tonuna uyum sağlayarak. "Heyet toplantısında Jungkook'u diğerlerine karşı savunduğunu duydum." Jimin gözlerini kısmıştı.

"Böyle hususların kulisi mi yapılıyor ortalıkta? Heyet toplantılarının gizli kaldığını sanıyordum." Uzun boylu elini salladı bir kez.

"Kulis değil, heyet üyelerinin çoğu evli ve çocuklu. Çocukların yaşlarının da pek olgunluk seviyesinde olmadığını düşünürsek böyle dikkat çekici hareketleri konuşmaları epey sıradan. Onların derdi ülkenin refahı ve güvenliği değil Jimin, sarayda kim kiminle dost ya da düşmansa bunu daha çok önemsiyorlar." Kral tırnağını ısırdı, askeri ne yazık ki haklıydı.

"Kim Namjoon'un onu koruması dikkat çekici bir husus mu? O bir kraliyet üyesi, onu korumak kraliyete hizmet eden herkesin yegane görevi değil mi? Böyle algılamalarını beklerdim doğrusu." Onun endişeli hali askeri yerinden kaldırmış, yanındaki boşluğa oturtmuştu.

"Canım," dedi Jimin'in parmaklarını kavrayarak. "Onu ve seni korumak hepimizin görevi elbette ancak burada heyetin sözlü sıkıştırmalarına karşı korumaktan bahsediyoruz. Heyet, prensin evliliği konusunda kararlı. Namjoon da çıkıp onu bu şekilde zorlayamayacaklarını, onun bir kraliyet üyesi olduğunu söylemiş."

"İyi demiş." dedi Jimin huysuz bir ifadeyle. Bu hareketi Taehyung'un onun yanağına bir öpücük bırakmasıyla karşılık bulmuştu.

"Bebeğim, haklısın. İyi demiş ancak bu dikkat çekici bir tavır. Bunu yapmamalıydı, şimdi heyet onu evlendirmeyi her şeyden daha çok ister hale geldi. Komutan henüz haberi duymadı bile. Duyarsa olacakları tahmin edemiyorum. Min senin düşünebileceğinden daha hırslıdır. Ne yapacağını kimse, ordudaki en yakın adamı bile kestiremez." Jimin biraz geri çekildi.

"Bekle. Gerçekten bir şey yapabileceğine inanıyor mu yani?" Asker başıyla onayladı. "Yapamaz. Jungkook hayır da dese o evliliği yapmasına karar verildiyse evlenecek Taehyung. Komutan bu konuda kılını dahi kıpırdatamaz, fırsat tanımazlar." Tehlikeli sulara dalmasına neden olacak soruyu sormak için dudaklarını araladı esmer olan.

"Peki senin..." diye girmişti söze ancak kapı tıklatıldığında cümlesini öylece kesiverdi. Kapının dışından bir erkek sesi duyuldu.

"Kralım, müsaadeniz var mıdır?" Asker yerinden anında ayaklanmış, Jimin'in birkaç adım ötesinde dikilmeye başlamıştı.

"Gir." dedi Jimin sesini mesafeli bir hale sokarken. İçeri giren hizmetkar önce kralın, ardından askerin önünde birer kez eğildi. Elleri boştu, bu demek oluyordu ki vereceği haber her ne ise sözlüydü.

Hands Tied¹ ~ YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin