6. Çıkış Yok

203 23 99
                                    

Medya...
*****************************************

(Sizin dilinizden)

-Bunu sen mi yaptın kendine (s/a)?

Hyunshu nun ani sorusuyla kollarımın açık olduğunu unutmuştum. Direkt ceketimi giydim ve Hyunshu, armin dışında kimse görmemişti.

-Kusura bakma.

-Sorun yok.

Armin bi anda kalktı herkese seslendi.

-Sadece birkaç paket krakerimiz ve iki şişe suyumuz kaldı. Gidip yemek bulmamız lazım.

-Ne yani armin nerde yemek olabilir öleceğiz işte oka nın yolundan gitmeliyiz.

Hyunshu intihara meyilliydi. Herkes ona baktı ve o da çok gerildi.

-Yemekhaneyi patlatmak için çok uğraştıklsrını düşünmüyorum. Büyük ihtimalle sınıfların olduğu yerlere bomba koydular ki herkes ölsün. Ve koridorlar kapansın. Ama yemek haneye gitmek zor olabilir.

Armin yere çöktü onun yanına toplandık yer toz olduğu için ne çizse belli oluyordu. Okulun krokisini çılarttı.
Parmaklarıyla bomba koyulabilecek yerleri gösterdi.

-Hem yemekhanede birsürü destek var hemen yıkılacağını sanmıyorum. Ama burayı patlatan kişiler zeki ise yemekhaneyede bomba koyup hayatta kalan kişilerin de ölmesini sağlayabilir. Ki bomba koyma olasılıkları koymama olasıklarından daha fazla. Yinede gitmek ister misiniz?

Hepimiz donakaldık. Armin bize açlıktan ölebiliceğimizi apaçık söylemişti.

Yui herzaman enerjisini saklamadı.

-Sonuçta sıfır değil ha? Denemeye değer.

-Yui emin değilim.

Ereni ilk defa bu kadar çaresiz görüyordum normalde özgürlük düşkünü olan eren şimdi bunu istemiyordu sanki. Mikasa öldüğü için miydi bu?

-Açlıktan ölmeyi bekliyeceğimize bişeyler yapmaya çalışmak daha mantıklı.

Dedim.

-(s/a) ya katılıyorum.

Armininde bana katılmasıyla hepimiz toplandık. Armin ve bende yaptığımız tahtalar veken diğerlerinde yoktu. Mianın buna itiraz edeceği belliydi zaten.

-SİZİN KENDİNİZİ SAVUNMAK İÇİN SİLAHINIZ VARKEN NEDEN BİZİM YOK?!

-Mia zombilerle savaşmıyoruz.

Bu dediğim mianın zoruna gitti. Armim eren ve yui gülmeye başladı. Mia ise sinirle yürüdü. Yangın merdivenine gittik. Yemekhane okulla birleşikti fakat içinde de değildi ne ayrıydı okuldan ne birleşik. Yani oranın enkaza dönüşmesi içinde özel bomba koyulması lazım.
Hepimiz yangın merdiveninden iniyorduk. Arminle ben herkesin arkasından yürüyorduk. Armin elimi tuttu ona baktığımda ise gülümsedi uyanmıştı. Bende ona gülümsedim ve ellerimizi yemekhaneye gidene kadar ayırmadık.

-Daha ne kadar kaldı çok yoruldum.

Yui yol boyunca söyleniyor erende onu az kaldı diyerek geçiştiriyor yol boyunca birbirleriyle uğraşıyorlardı. Acaba bu enkazda olmasak yui ve eren yakın arkadaş olur muydu?

-Ne düşünüyorsun (s/a)?

Yerimden sıçradım.

-Ha!?

Bi süre anlamaya çalıştım ve o süre boyunca armin beni izledi. Gözlerimi kurumuş dudaklarımı. Morarmış göz altlarımı. Saçlarımı.

-Sadece. Eren ve yui bu enkazda olmasaydı yine bu kadar yakın olurlar mıydı merak ediyorum.

-Sanmıyorum. Mikasa.. Mikasa buna izin vermezdi..

Ona yine mikasayı hatırlatmıştım. Tekrar. Ona mikasayı hatırlattığım her an için sırtıma bir bıçak saplansın istiyorum.
*****************************************
(Arminin dilinden)

-Özür dilerim Armin ben-

-(s/a) sorun değil. Gerçekten. Hem sen yanımdasın. Yani..

(s/a) nın yüzüde benim yüzüm gibi dometese dönmüştü. Utanınca ne kadar tatlı olduğunun farkında mıydı?

En sonunda yemekhaneye geldik. Manzara tahminlerimi yanıltmadı.
(s/a) ya döndüm şaşkınlıkla gözlerini açmış o manzarayı izliyordu. Bende aynı şeyi yapıyordum. Hepimiz aynı şeyi yapıyorduk.

-Dünya acımasız ha?

Erenin ağzından bu çıkabilmişti. (s/a) ile hala ellerimiz ayrılmamıştı. Aksine çok daha sıkı tutuyordu elimi. Sanki "Ne yapacağız armin? Böyle ölmek istemiyorum." bunu düşünüyordu sanki onun beyninin içindeydim.

Yemekhane enkaza dönüşmüştü.

-A-armin..

(s/a) bana seslendi hala ona bakıyordum gözlerimiz birbirini buldu.

-Ne yapacağız armin..?

Sanki herkes bunu sormak isyor fakat konuşamıyordu. Herkes bana korku dolu gözlerle döndü.
Bi anda herkesin gözü çantama döndü. Sular ve krakerler ordaydı. Mia bi anda üzerime doğru koştu.

-BU ŞEKİLDE ÖLMEK İSTEMİYORUM!

Mia çantamı aldı ve beni yere ittirdi. Bir şişe suyu içti krakerleri yemeye başladı. Eren ve hyunshu ona doğru koştu. Durdurmak için. Ama (s/a) mia ya değil bana koştu.

-HEY! ARMİN İYİ MİSİN!?

Yerdeki taşlardan sivri olanlar koluma girmişti. Ama çok derin değildi. Acıyla inledim. (s/a) önüme çöktü ve önceden elime sardığı kravatı çıkarttı.

-Taşları çıkartmam lazım. Canın acıyabilir özür dilerim.

-Sorun yok.. Canım acımaz-

Tekrardan acıyla inledim. (s/a) bana yavru köpek gibi bakıyordu. Sanki benim değil onun canı acıyordu.
Kafasınk salladı ve kolumdan hızlıca taşları çıkarttı. Bağırmamak için dişlerimi sıktım. (s/a) parmağını diline sürttükten sonra kanayan yere sürdü. Bu hayatımda gördüğüm en tatlı şeydi. Bu antibiyotik gibiydi (s/a) benim antibiyotiğimdi. O olunca bu enkaz bile umrumda değildi. Ben ona utanmış şekilde bakarken o kolumla ilgileniyordu. Kravatı kanayan yere sıkıca bağladı. Ayağa kalktı ve benimde kalkmama yardım etti. Bi anda utanmış nazik (s/a) kayboldu ve gözleri öfkeyle mia ya döndü. Ona doğru hızla yürüdü.

-(S/A)!

Arkasından seslendim ama takmadı.

-(S/A) SORUN YOK!

Mia nın yakasından tuttu. Ve bi yumruğu suratına geçirdi. Mia yere düştü ve (s/a) birkaç tekme attı. Eren ve hyunshu (s/a) yı tutmaya çalıştı fakat tutamadılar. Mianın burnu kanamıştı bile. Yui ise bizi yandan şok içinde izliyordu.

-Hemen şimdi. Arminden özür diliyorsun.

-Gerek yok (s/a)-

-Hayır var.

-Sence özür diliyecek miyim? Öyle mi düşündün gerçekten? Onun gibi bir inekten özür mü diliyecekmişim?

(s/a) dişlerini sıktı ve mianın suratına birkaç yumruk daha geçirdi. Burnundan daha fazla kan geldi mia acıyla inledi.

-TAMAM TAMAM! YETER DUR!

-Özür dile.

-ÖZÜR DİLERİM ARMİN!

Şaşkınlıkla izliyordum (s/a) bu kadar güçlü müydü?

(s/a) bir canavar mıydı?
*****************************************

Özür dilerimmm bölümü geç attımmm ama söz bidaha olmıyacak böylee

Yok Oluş (Armin X Reader) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin