30.01.1995
sevgili han jisung,
bugün senenin ilk karı yağmış. etraf beyazlarla kaplanmışken, bu kadar soğukken hava ben yine çıktım evimden seni görmeye. dükkanınız kapalıydı. haliyle ben de dışarı çıkmışken biraz gezeyim dedim. o çok sevdiğin lale bahçesinin önünden de geçtim, es geçmeden söyleyeyim.biraz daha yürüdüm, ayaklarım beni nereye götürürse oraya gittim. en son bir sinema salonunun önünde durmuşum. bir film izlemek istedim, belki seni aklımdan çıkarır diye. girdim salona tek tük insan vardı. oturdum, izlemeye başladım. izlerken yine aklımdaydın, izlediğim film yapması gerekeni yapmamış.
neyse, çıktım salondan eve yürümeye başladım. aynı yolları geçtim, yine lale bahçesinin önünde durdum. bir an seni gördüm sandım. gözlerimi kısıp gördüğüm şeyi seçmeye çalıştım. görüntü belirginleşti, sen dizlerin üzerinde duruyorsun. daha sonra önünde diz çöktüğün kadının sesini duydum. 'evet!'. öyle bir bağırdı ki sesi yankılandı koskoca bahçede. sen ayağa kalktın, sarıldınız, gülüştünüz. ben sizin gülüşlerinizin sesini duydum, sen ise benim senin için atan, o dakikada kırılan kalbimin sesini hiçbir zaman duymadın. olsun güzelim, sorun değil. sen mutlu ol yeter. bugün tanrıya teşekkür edemiyorum üzgünüm. kendine her zaman iyi bak benim için.
sevgilerle,
lee minhokisa bolumler, minhoya uzulusler bugunum de boyle gecsin napalim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tulip, minsung
Fanfictionsevgili han jisung, o çok sevdiğin lale bahçesinin ortasında seni öpebilecek cesaretimin olmasını dilerdim. [angst] [minific]