sevgili han jisung, aldığım haberlerden sonra ne yazsam bilemiyorum. ne kadar zamandır yazmıyorum? sanırsam yaklaşık iki ay oldu. bu mektubumu pek uzun tutamayacağım üzgünüm, zira dolu gözlerimden yazdığım yazıyı göremiyorum.
sen evleneli iki ay oldu. geçen ay öğrendim ki eşin hamileymiş. sen çok mutlusundur şimdi, hep de mutlu kal zaten. seninle bu mutluluğumu paylaşmak isterdim, bir mutluluğum kaldıysa eğer tabii.
biliyor musun? çiçekçi dükkanının ön tarafında, sağ tarafta, en köşede bir saksının içinde solmaya başlamış olan bir çiçek var, kırmızı örümcek zambağıydı sanırsam. o küçük çiçek gibi hissediyorum. onun ölmeye başlamasının sebebi de sensin, benim mutsuzluğumun sebebi de.
biliyorum, hiçbir şey yapmadın. fakat beni mutlu da edemedin. belki ilk tanıştığımızda mutluydum, bana güzel gülümsemeni gösterdiğin zamanlar mutluydum. ancak diyorum ya, belki. şu an bana değil, çok sevdiğin lalelerine değil, karnında senin çocuğunu taşıyan o kadına gülümsüyorsun.
sence lalelerin sana küsmüş müdür? onlardan gülümsemeni kopardığın için, artık onları ziyaret etmediğin için küsmüşler midir? ben küsmek istedim, küsemedim sana. yapamıyorum, elimden bir şey gelmiyor.
lee minho
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
icime sinmedi bolum ya zorlayarak yazdim ama neys olsun napalim
*: kırmızı örümcek zambağı, kırmızı sihirli zambak
kırmızı orumcek zambakları son vedayı, olumu cagristiriyormus sanirsam. internette oyle yaziyodu dogru degilse internetin sucudur.