İki Hayat Arasında

Bölüm 7

Galiba şuan Dünya'nın en mutlu insanından daha mutluydum. Matt yanımdaydı ve üstelik bedenlerimiz birleşmiş gibi duruyorduk. Kalp atışlarını hissediyordum. Abi daha güzel ne olabilirdi ki lan. Bu anı durdurmak isterdim ama orospu matematik hocası daldı sınıfa. Bu kadının gerçekten bizi kıskanmaya basladıgını düsünecektim artık. Ne zaman Matt'le iç ice, götlerimiz yan yana dursak bu kadın sınıfa dalıyor. Bizii ayıramıyıcaksıın biitchh. Dersi dinliyor ayağı yapmaya çalışsam da bütün ilgim Matt'in üzerindeydi. X,y değerlerini bulmaya çalışırken ki halini sevdim. Ulan utanmasam x'e deger veriyor diye kıskanacaktım çocuğu. Ben de ki kıskançlık, Nurella da ki egodan bile fazla. Ben zaten Matt'le evlendigimde onu eve kapatıcam. Arada temiz hava alsın diye camdan dısarı baktırırım felan. Yapcak birsey yok, kıskancım ben. Benim olanı kimseyle paylasamam. Bencillikte master yaparım. Matt henüz nasıl bir belayla karsı karsıya oldugunun farkında degil tabi. Olum bu cocugu sıçarken görsem "Ayy ne tatlıı" derim. O derece sevdim. Dersin bitmesine saniyeler kaldıgını fark edince sevincten icim icime sığmadı. Daha sonra kaltak kadın "Ikinci dersimizde sözlü olocoksonoz" dediginde tablet kutusundan hıyar cıkmıs gibi hayal kırıklıgı yasadım. Sözlü ne hocam ? Ben Matt'den baskasıyla sözlenmem abi. Hayır bunu kabul etmiyorum. Neyse bari şu 10 dakika Matt'le yavşaşalım. Ben sıranın önünde dururken Matt de sıranın üstüne oturarak sacımı oynamaya basladı. Ben olayın şokuyla saldım bütün sacları. Tam bir kaltağım valla.

"Saçlarımı ör bari de işe yara" diyerek kıkırdadım.

Matt de "örgü" kelimesine Fransız kalmıs gibi baktı. Yook artık evlenecegim cocuk saç örmeyi bilmiyorsa almaam ben bunu.

"Yandan mı öreyim, düz mü?"

Ayy ben seni yeriim. Örgüyü biliyormus lan bu. Tipini yediğim. Bende dalga gecerek "önden ör" dedim. Matt hayattan soğuyarak "İğrençti" dedi. Bende bunu bi iltifat olarak algıladıgım icin sorun yoktu. Matt bana hakaret etse, teşekkür ederim lan ben. Amele Cathy. İkinci dersin başlayacağını fark ettiğimde biitch matematikçi gelmeden son aşk dolu anlarımı da yasayayım bari diyerek Matt'e sırnaştım. O da zaten dünden razıymış. Yanagıma bir öpücük kondurduu.  Oo bitch bu sefer yakalayamadın bizi. Matt'le ciddi ciddi cıkmıyorduk ama iki sevgilide farkımız yoktu. Aşkım, bebeğim demek dısında tabi. Zaten ben sevmem öyle şeyleri. Göt desin, amele , mal, salak desin bana. En sevdiğim iliski stili. Zaten Matt de o kadar romantizm dolu bi çocuk değil. Ben seviyom göt çocuğun bu hallerini ya. Ben gün boyu Matt'le ilişki yaşadıktan sonra okul çıkışının ne zaman geldiğini fark etmedim. Allahım kırk yıl düşünsem bana okulu sevdirecek birilerinin olacagini düsünmezdim. Ulan cok geç buldum Matt'i. Şöyle 9.sınıfta felan yanasacaktım bu cocuga. 4 yıl mutlu mesut  beraber takılacaktık. Neyse artık buna da şükür. Okul cıkısında Matt'le dramatik bir vedalasma yapmadık tabi. Kendine dikkat et felan dedik, gittik. Ama okulun diger köşelerindeki sevgililer utanmasa birbirlerine Veda hutbesi yazacak.

"Ayy askım seni cok özliyiiceem"
"Senii seviyoruum bebeğiim, beni unutmaa"

Ulan sanki yarın gelcekleri yer okul değil. Neyse ben eve doğru yürümeye basladım. Bugun cok yorgunluk vardı üzerimde. Eve vardıgımda babamın iş de olmasından dolayı yine yalnızdım evde. Babam gelene kadar uyumaya karar verdim ve yatagıma uzanarak uykuya daldım.

Telefonumun çalmasıyla uyandım. Yastık resmen 5.3 şiddetinde deprem oluyormus gibi titredi. Telefonumu elime aldıgımda arayan kişinin Matt olduğunu farkettim.