Sabah uyandığımda babamın hala uyuyor olduğunu farkettim. Saat 07:15 di. Matt boşu boşuna evin önüne gelmeden onu arayıp gelmeyeceğimi söylesem iyi olacaktı. Telefonumu elime aldım ve Matt'e mesaj gönderdim.
"Matt ben okula gelmiyorum, babam ufak bir trafik kazası geçirdi. Onun yanında kalsam iyi olacak"
Kısa bir süre sonra Matt'den mesaj geldiğini farkettim. Ay yine çoçuktan kaçıyormuşum gibi olmuştu ama yapacak birşey yok.
" Ne Cathy sen ciddi misin ? Peki baban iyi mi ? Senin için yapabileceğim birşey var mı ? "
Ben tüm bunları okurken direk telefonum çaldı. Matt dayanamayıp aramıştı. Telefonu açtım ve ona durumu anlatmaya başladım. Ben Matt'le konuşurken babamın uyandığını bile farketmemiş. Babam arkadan bana seslendi ve " Ah tatlım iyiyim ben tabiki okula gidiceksin" dedi. İtiraz bile edemeden babam tekrar onaylarcasına kafasını salladı. Bende Matt'e okula geleceğimi söyledim. Odama koşup hazırlanmaya başladığımda okul eteğimi dün çıkardığımda dolaba nasıl fırlattığımı gördüm. Aman Allahım tam da acelem varken. Etek babaannemin yüzü gibi kırış kırış olmuştu. Koşarak ütüyü fişe taktım. O ısınana kadar da okul gömleğimi giydim ve kravatımı taktım. Saçlarımın yüksek bir topuz yaparak eteğimi kapar kapmaz ütünün yanına koştum. Eteğimi ütülerken bir yandan babamın iyi görünüp görünmediğine bakıyordum. "Ah parmağıım". Ulan yine yaktık parmağı ya. Şu ütüyü bir beceremiyorum. Babamın sesimi duyduğunu farkettim ve bana "Cathy iyi misin tatlım?" diye bağırdı. Bende fazla endişelenmemesi için direk " İyiyim baba sadece ufak bir kaza" dedim. Eteğimi de ütülemeyi başardıktan sonra hemen giydim. Telefonuma gelen mesaş sesini duydum.
" Senı aşağıda bekliyorum"
Ay bi heyecanlandım. Çocuk gelmiş lan aşağı. Bende çantamı kaptığım gibi aşağı koştum. Ayakkabılarımı giymek üzereyken babamın kahvaltı yapmadığım için bana dövecekmiş gibi bir bakış attığını farkettim.
"Merak etmee okulda yeriim baba, seni seviyoruum kendine dikkat et"
Kapıdan dışarı çıktığımda karşımda Matt'i görmek harikaydı. Ayy canım kocam benim. Sanki biz Matt'le evlenmişiz de burası bizim evimizmiş gibi hissettim. Kocamla gezmeye gitmek için dışarı çıktık. O da beni kapının önünde bekledi. Geldiğimde de bana çok güzel olmuşsun diyerek bi öpücük kondurdu. Ne diyorum ulan ben. Böyle bir film izlemiştim galiba ondan oldu. Tabi tüm bu hayallerden sonra bi kendi üstüme baktım, bir de Matt'in üstüne. Okul kıyafetlerimiz olduğunu görünce tüm hayalleri üfleyip gönderdim. Biz anca okula gideriz işte. Yemin ediyorum zaman kaybı şu okul. Çok öğrenmek isteyen inekler varsa benim okuma hakkımı da alabilirler. Beni 18'im de kocaya verin abi. Ev karısı oluyım ben. Matt'in sabah sabah beni şizofren sanmaması için yanına yaklaşarak "Günaydın" dedim. O da bana gülümsedi ve birlikte yürümeye başladık. Telefonuma mesaj geldiğini farkettim ve cebimden çıkartarak baktım.
" Hadi yine iyisin kaptın çocuğu :)"
Yaaaa babaa. Dönüp bizim eve doğru baktığımda babamın camdan baktığını gördüm. Of baba beni utandırmaktan ne zevk alıyorsun. Bide gülücük koymuş ya bak bak. Matt' de başka çocuklarla konuşuyormuşum gibi baktı bana. Tabi ben gelen mesajtan sonra biraz kızarmış olabilirim. Çocuk daha fazla dayanamayıp babamın kaza olayını detaylı anlatmamı istedi. Ben tüm olanları anlatmaya basladım. Matt arada bana acıyormuş gibi bakıyordu ama her kelimemden sonra bana destek verici kelimeler söylemeye çalışıyordu. Okula yaklaştığımızda konuyu kapatmak için son cümlelerimi söyledim.
"Anlayacağın annemden sonra babamı da kaybetmeye dayanamazdım. Dün iyi olduğunu bildiğim halde okadar korktum ki. Ne bileyim onu kaybetmenin hayali bile kötü Matt"
Son cümlelerimin Matt'in bile canını yaktığını farketmiştim. En sonunda dayanamayıp bana sarıldı.
"Hayatımızda bir çok zorlukla karşılaşabiliriz. Ve bu zorluklar bizim daha güçlü olmamızı sağlar. Sen çok güçlü bir kızsın. Üstelik baban da iyiymiş işte hadi kendini topla"
Allah razı olsun kardeş. Valla o parfüm kokun nasıl huzur verdi anlatamam. Çocuk zor anımda yanımda olmuştu lan. Şimdi daha çok sevdim götü. Canım ya nasıl da tatlı. Ben de bu sözlerini onaylarcasına kafamı salladım ve okula girdik. Sınıfa doğru ilerlerken iki kızın bize çok itici bir şekilde baktığını gördüm. Matt sorun çıkmaması için beni hızlı hızlı sınıfa sokmaya çalıştı. Tabi ben duramadım kızın yanına gittim.
" Çok baktın canım, sorun mu vardı ?"
Kız biraz şaşırmıştı, biraz da ne diyeceğinin farkında değildi. Matt hemen yanıma gelerek " Cathy hadi gidelim hem ders başlamak üzere" diyerek kolumdan tuttu. Kız bana ağız burun yamultarak " Ne bakcam sana yağ, salaaak mı neeğ" dedii. Allaaaah, başlasın 3.Dünya Savaşı. Ben kızı bı tuttum saçından,kafasını duvara duvara geçirdim. Bütün koridorun toplandığını farketmemişim. Tabi Matt'in benim kolumdan asıldığını da. En son duyduğum şey müdür yardımcısının "Kızlar odama" demesiydi. Matt benden daha çok endişelenmişti ve biz odaya giderken arkamızdan o da gelmişti. Ben odaya girdim, tam olayı anlatacakken Matt kapıyı çalarak içeri girdi ve benim yanımda müdür yardımcısına birşeyler söyledi.
"Matt hayır bunu yapıyor olamassın. Lütfen suus."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Hayat Arasında
ChickLitİki kişinin arasında kalan Cathy, hayatında yaşanan olaylara ne tepki verecek? Yaptığı tüm hatalar onun tekrar mutlu olmasına engel olacak mı ?