Bölüm 3

154 2 0
                                    

Sabahın köründe çalan alarmın sesiyle bir pazartesi sendromu daha başladı. Yataktan kalkıp giyinmek için 10 dakikamı harcadım. Saçlarım ise tam 15 dakikamı aldı. Zaten birgün de uyandıgımda bozulmamış olsalar şaşırırım. Film yıldızları uyurken kuaförden cıkmıs gibi anasını satayım, biz de sanki 3.Dünya Savaşı'ndan cıkmışız. Zaten simdiden ilerideki kocama acıyorum. Adam bu halimi görerek güne uyanmaktansa, uyanmamayı tercih eder valla. Neyse ben yine kahvaltı yapmak icin mutfağa doğru yol almaya başladım. Babam da her sabah olduğu gibi karsımda duruyordu. Pazartesinin tek sevdiğim yönü babamı o karizmatik haliyle görmek galiba. Adam yakısıklı abi ya. "Günaydın yakısıklı adam, izin verirseniz oturabilir miyim?" dedigimde babam da bana "Tabiki prensesim, buyrun" diyerek karsılık verdi. Gülümsemelerimizden sonra kahvaltıya başladık. Galiba ikimiz de okadar açtık ki kahvaltı yaparken hiç konuşmadık. Babam yine her zaman ki gibi benden önce sofradan kalktı. Aynanın karsısına geçip kendine bakmaya basladıgında "Yakısıklısın işte be adam, daha neye bakıyorsun" dedim. Babam evin kapısını açarak "Siz çok konusmak yerine arabaya koşmayı deneyebilirsiniz kücük hanım" dedi. Bende ilk defa araba görmüşüm gibi koştum tabi. Yol boyu aynı cümleleri dinledim. "Dersleri kaynatma kızım, ögretmenini iyi dinle kızım". Acaba biri babama bunları kızına söylediğinde hiçbir bok değişmiyor diyebilir mi ? Kendimi bildim bileli her sabah düzenli olarak alıyorum bu konuşmalardan. Yolun sonuna yaklaştıgımızda babama bir öpücük kondurdum ve cıkışta arkadaslarımla birşeyleer yapabilmek için izin istedim. Tabi babam ( Matt de bu arkadaslara dahil mi? ) gülüşü yaparak kafasını salladı. Bende teşekkür ederek indim arabadan. Hayır yaa olamaz, dakika bir gol bir Matt karsımda. Allahım bu ne güzel sabah böyle. Ben büyük bir sapık olarak kesmeye basladım çocuğu tabi. İnsafsız bir kere bile bakmadı ulan. Ben dayanamayıp koştum bunun yanına tabi.
"Günaydın Matt"
"Aa günaydın Cathy".
İlk cümlelerimizden sonra naber, nasılsın ayakları yaptık. Sınıfa vardıgımızda ise gidip yerimize oturduk. Zil çalar çalmaz kimyacı daldı sınıfa zaten. Biraz geç kalsan olmaz mıydı göt ? Matt'le iki dakika fazla aşk yaşasak kötü mü olurdu ? Bu hocaları da hiç anlamıyorum hiç. Hal hatır sormadan daldı konuya kadın, edepsiz ya. Bi ara soluma baktıgımda Matt'in sıraya uzanmış bir şekilde uyuya kaldığını fark ettim. Allahım o ne masumiyet. Çocuğun yanakları tam ısırmalık. Tabi ben tam buna bakarken bu gözünü açınca ben göt oldum. Salağa da yatamadım. Matt gülümseyerek "Ders çok sıkıcı değil mi ya?" dedi. Bende onaylarcasına başımı salladım. Kafamı sıraya koydum ve gözümü kapattım. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum, gözümü açtıgımda dibimde Matt'i buldum. Ay sen ne tatlı şeysin öyle. Gel gel ağzımın içine gir. Ben konusmak istedikce kalbimin sesini dinlemekten hiçbir şey söyleyemedim. Çok heyecanlanmış salak, güm güm atıyor. Tabi bu romantik anı birinin bölmesi gerekiyordu ki o da orospu kimyacımızdı.
"Matt, Cathy beni dinliyorsunuz değil mi?"
"Tabi tabi hocam". (Bok dinliyorum gerizekalı çocukla burda bir bütün olmuşuz kimya mı dinliyicem? )
Neyse ki fazla geçmeden zil çaldı. Matt bahçeye cıkacagını söylerek gelip gelmeyecegimi sordu. Bende tabiki sınıfta deli gibi sevinmeyi tercih ederek ona gelmeyecegimi soyledim. Matt kapıdan cıkar cıkmaz delirdim. Bağıra bağıra şarkı söyledigimi hatırlıyorum en son.
"Göğsümdeeen ama kalbimi kalbimi kalbimii söküyooğ"
Sesimin okadar kötü olduğunu sanmıyorum, galiba kıskanclıktan olsa gerek sınıftakiler beni susturmak icin çok seferber oldular. Bende en sonunda sustum. Kapıyı açıp Matt geliyor mu diye bakayım diyecektim ki Matt de cool cool sınıfa daldı zaten. Biz ufak bi çarpışma yaşayınca ben dengemi kaybettim. Bu da seksi elleriyle kavrayıverdi belimden. Aman Allahım sana geliyorum. Böyle bırakın beni burada. Ne yapsam ölü taklidi mi yapsam. Çok heyecanlandım lan. Matt "İyi misin Cathy?" diyince kendime gelip ayağa kalktım. (İyiyim tabi olum, sen tutarsında nasıl iyi olmam koçum benim) "Teşekkür ederim Matt, iyiyim".
Bir faciayı daha atlattıktan sonra tekrar sırama geçtim. Matt de gelerek yanıma oturdu.

İki Hayat ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin