Bölüm 10

70 2 0
                                    

Matt'in böyle birşey yaptığına inanamıyordum. Söylediği sözler hala kulağımda çınlıyordu.

"Bayan Troya, izin verirseniz olayı açıklamak istiyorum. Aslında Cathy'nin hiçbir suçu yok. Ben duydugum olayı tamamen yanlıs anlatmısım Cathy'ye. Aslında buradaki en büyük suçlu benim. Ortada bir yanlış anlaşılma var. İzin verirseniz cezam neyse çekmeye hazırım."

İnanamıyorum ya nasıl yapardı bunu. Resmen benim için kendini tehlikeye atmıştı. Of Matt.
Müdür yardımcısı odadan cıkmamı söyleyerek Matt'i içeri çağırdı. Çok endişelenmeye başlamıştım. Ders zili çalmasına rağmen sınıfa gitmedim, kapının önünde Matt'i bekledim. Kapıya yaklaşarak konuşulanları dinlemeye çalıştım. Duyamıyordum ama müdür yardımcısının Matt'a bağırmaya başladığını duydum. Bi anda kendimi cok suçlu hissettim. Ben içeri dalmayı düşünürken Matt kapıyı açarak dışarı cıktı. Hemen ona meraklı gözlerle bakarak neler olup bittiğini sordum. Önemli bir durum yok diyerek geçiştirmeye çalıştı. Bende biraz ses tonumu yükselterek " Matt konuyu kapatamazsın. Benim yüzümden böyle bir durumdasın. Neler olduğunu bana açıklamanı bekliyorum." dedim. Matt ses tonumu yükseltirken ne kadar ciddi olduğumu farkederek bana cevap verdi.

"Cathy bunu yapmak zorundaydım. Senin geleceğinle ilgili planların var fakat benim gelecek planlarım bile yok, bu cezayı almak senin geleceğini etkilerdi,üstelik sadece 1 hafta uzaklaştırmadan bahsediyoruz okadar da büyük bir fedakarlık yapmadım."

Matt'e inanamıyordum. Göz göre göre benim aptalca hareketimi üstlenmişti.

"Peki ama bu bir hafta içinde bende hic okula gelmeyecegim biliyorsun değil mi ?"

Matt bu söylediğime inkar edercesine baktı. Hatta birkaç itirazda bulunacaktı ama ben sözünü keserek "İtiraz istemiyorum Matt, kararım kesin" dedim. Matt'in her ne kadar vicdanı buna el vermese de inatçı olduğumu bildiği için ısrar etmedi. Birlikte sınıfa doğru ilerlerken zilin çalmasına dakikalar kaldığını farkettik. Zilin çalmasını beklerken Matt'e gurur verici gözlerle bakıyordum. O da bunun farkına bakınca bana bakıp gülmeye basladı. Bir süre sonra dayanamayıp kahkaha atmaya başladık.

"Cathy kızı hayata küstürdün, sen ne korkunçmuşsun"

Matt bunları söylerken kahkaha atıyordu. Hele sen güldün mü ağzını yediğim. Çocuk gülünce bile yanağındaki gamze bütün kızları çekiyordu. Ulan ben gülünce ülkedeki kuşlar göç ediyor. Ne rezilim be. Ben içimden baya Matt'e asılmaya başlıyordum ki okulun zil sesi buna engel oldu. Sınıftan cıkan kimyacı yanımıza gelerek " Neredeydiniz siz? İkinizi de yok yazdım." diyerek gitti. Matt de arkasından " Aman senin yok yazdıgın 40 dakika ne ki, biz 1 hafta okuldan uzak kalacak insanlarız" dediğinde iklimizde kıkırdamaya başladık. Sınıfa girip çantaları sıraya attığımızda herkesin bize baktığını gördük. Matt tüm bunlara aldırış etmeyip bana kantine gideceğini, yolda ona eşlik etmemi istediğini söyledi. Bende yaptıgı onca şeyden sonra olsa gerek, bir anda sevgi patlaması yaşayarak Matt'in koluna girdim. Çocuk uzun zamandır böyle tavırlarla karşılaşmadığı için ne yapacağını şaşırdı. Biz bahçeye ilerlerken yanımızdan bir erkek grubu geçti. Matt bunun farkına varmamıstı ama ben çocuğun bana bakarak sırıttığını gördüm. Bundan Matt'e bahsetmek istemedim, çünkü olay cıkartacagından emindim. Çocuk zaten benim yüzünden ceza aldı. Kantine vardıgımızda Matt'in su almasını beklerken çocukların yine yanımdan geçerek pis pis güldüklerini gördüm. Bunlar beni korkutmaya başlıyorlardı. Yüzümün endişeyle kaplandıgını farketmistim. Matt yanıma gelerek " Cathy bir şey mi oldu? Yüzün düşmüş gibi." dediğinde belli etmemek için samimi olmaya çalıştım. Matt bana bir şeyler olduğunun farkındaydı ama ısrar etmek istemedi. Sınıfa çıkana kadar hep sağa sola bakarak o grubun etrafımda olup olmadığına baktım. Ortalıkta görünmüyorlardı. Derken bir anda karsımdan gelen biriyle çarpıştık. Yere doğru düsmüstüm. Matt bana dönerek "Cathy iyi misin?" dedi. Ona bakmak için kafamı kaldırdıgımda çarpıstıgım kişinin o çocuk olduğunu farkettim. Yeter ama ne istiyordu bu çocuk benden. Matt'in uzattığı eli tutarak ayağa kalktım. Matt canımın yandığını görünce yine sinirlenmişti, farkındaydım. Çocuğa tepki vermesine izin vermeden Matt'i oradan uzaklastırdım. Allahım neden birgünüm bile sorunsuz geçmiyor ? Şimdi bu çocuk da neyin nesi ? Tüm günü bunu düşünerek geçirdiğimde okulun son zili caldı. Matt buradan spora gideceğini söyleyerek ayrıldı. Bende eve doğru yürümeye başladım. Okulda olanları düşünürken arkamdan çok yakından gelen ayak seslerini duydum.
Arkamı döndüğümde...

İki Hayat ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin