Ertesi sabah rüyamda Matt'i görmenin verdiği huzurla uyandım. Allahım o ne rüyaydı öyle. Matt beni ksçırmış, bide gizli gizli evlenmişiz. Onu geçtim çoluk çocuğa bile karışmışız. Rüyaya bak hele. Tabi ben gözümü açınca,tüm bunların rüya oldugunu anlamak bana evlat acısı gibi koydu. Bu hayal kırıklığını da atlattıktan sonra kahvaltı için mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Açlıktan olsa gerek, burnuma harika yemek kokuları geliyordu. Babamın mutfakta koşuştuğunu görünce gülmeye basladım. Galiba biraz yüksek sesle gülmüşüm, babam dönüp bana baktı. O neye güldüğümü sormadan ben direk "Senin bu hallerine gülüyorum baba" dedim. Bunu söylerken bile gülüyor olmam babamı da güldürmeye yetmişti. Ona yardım etmek icin yanına yaklastım. Özenli bir şekilde kestiği domates ve salatalık tabaklarını masaya koydum. Çayı da bardaklara koyduktan sonra babamla masaya oturup kahvaltıya basladık. Bugün okulun olmaması huzur vericiydi tabi. Babamla bir yerlere gidip eğlenmeyi düsündük. "Sinemaya gitsek harika olmaz mı kuzum?" dedi babam. Aslında gitmeyi cok istediğim bir aşk filmi vizyona girmişti ama onu Matt icin saklıyordum. Yani sinemada babamla filmde ki oyuncuların tarzını konuşmaktansa, Matt'le el ele, kol kola film izlemek daha mantıklı geliyor tabi. "Baba sinemaya değil de alışverişi cıksak?" diye fikir attım ortaya. Tabi babam durur mu, hemen yapıştırdı cevabı. "Tabi bu aralar dikkatini çekmen gereken bir yakışıklı var" diyerek güldü. "Yaa babaaaa" diyerek birden kızarmaya başladım. Bilerek yapıyordu babam bunu. Çok utanıyordum işte niye Matt konusunu açıyordu ki. Zaten aynada ki o halimi gördüğünü hatırladıkca ölüp ölüp diriliyorum. Allahım babam kesin deli olduğumu düşünmüştü o an. Hatta onun kızı olduğumdan bile şüphe duymuş olabilir. Adam haklı tabi, öyle kızım olsa bende hayattan soğurdum. Herneyse konuyu değiştirmeye çalışarak "Baba benimle uğraşacagına üstüne döktüğün yiyecekleri temizlemeye ne dersin?" dedim. Babam da ben de gülmeye başladık. Oh, çok şükür bir Matt faciasını daha salak yapıp atlatmıstım. Babam masayı toplamaya başlarken odama gidip kıyafet seçmeye başladım. En sonunda bir pantalon ve tişörtte karar verdim. Saçlarım süpürgeden farksızdı. Tarakla uzun bir süre onları düzelttikten sonra babama hazır olduğumu söyledim. O da beni beklerken çoktan giyinmişti zaten. Şu erkekleri anlamıyorum ya. Abi sizin hiç mi saçınız başınız bozulmuyor ? Okadar kıyafetin arasından nasıl ilk giydiğinizi beğeniyorsunuz ? Valla helal ha. Neyse koşarak arabanın arka koltuğuna oturdum. Yol boyu müzik dinledikten sonra alısveris merkezine vardık. "Baba kapıyı açamıyorum" dedigimde babam bana dönerek" belki de kolu asılmadığın icindir tatlım" dedi. Zaten inip kapımı açsa bu benim babam mı diye şüphe ederdim valla. Ne olmuş yani reklamdakı kız gibi kapıyı babama açtırmak istiyorsam ? İnip kapıyı açsa ölür müydü ? En azından bi havamız olurdu be. Neyse ben yine kendi çabalarımla kapıyı açıp, indim. Babama dönerek" bunun acısını birazdan gördüğüm her kıyafeti alarak cıkartıcam baba" dedim. Babam da "Aman tanrım, buna dayanamam" dediğinde kahkaha patlattım. Seviyorum bu adamı ya. Babam daha sözlerini bitiremeden ben çoktan mağazanın birine dalmıştım. Adam tanıyor tabi kızını, sesini çıkartmadan geldi arkamdan. Ben "Onu da deneyeyim baba, bunu da giymek istiyorum baba" diye diye günü geçirmiştim. Hatta bi ara babam kıyafetlerin arasından görünmüyordu bile. Yazık bu adama, benden ne çekti be. Neyse ki yorucu bir alışverişten sonra eve döndük. Babamın direk televizyonun karşısına uzandığını görünce bende direk odama gittim. Kıyafetlerimi denerken babam yine beni yakalar korkusuyla kapıya dönüp dönüp duruyordum. Uzun bir süre sonra babamın yanına inmeye karar verdim. Salona gittiğimde babamın koltukta uyuya kaldığını gördüm. Üstünü örttükten sonra bende diğer koltuğa uzandım. Aklıma Matt geldi. Bi sosyal hesaplarını bakayım dedim. Acaba bugün kimlerle takılmış heyecanıyla arama butonuna yazdım adını. Bugün paylaştığı hicbir haber yoktu. Ne yani Matt koskoca bir gün hicbir şey paylaşmamış mıydı ? Bu çocuk işerken bile yer bildirimi atacaktı neredeyse. Allahım dünya tersine dönüyor galiba. Sarjımın bitme sesiyle bir hüzün kapladı tabi beni. Saatin de ilerlemeye başladığını görünce yarın okul var korkusuyla uyumaya karar verdim. Babamı da odasına gitmesi için uyandırdım ve bir iyi geceler öpücüğü kondurdum. Odama geçtikten sonra yine bir Matt hayaliyle uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Hayat Arasında
Literatura Femininaİki kişinin arasında kalan Cathy, hayatında yaşanan olaylara ne tepki verecek? Yaptığı tüm hatalar onun tekrar mutlu olmasına engel olacak mı ?