Arkamda gördügüm o kare çok korkunçtu. Çünkü arkamda hiçbir şey yoktu. Ama o ayak seslerini duyduğumdan emindim. Bugün ya kafayı yedim, ya da biri bana kafayı yedirmeye çalısıyor. Tekrar önüme dönerek yola devam ettim. Yolun biraz daha ilerisinde arkamdan yine sesler duymaya başladım. Bu sefer arkamı dönmeme bile zaman olmadı. Biri ağzımı kapatarak beni bayıltmaya çalışmıştı. Sonrasını tam olarak hatırlamıyorum. En son gözümü açtığımda daha önce hic görmediğim bir evdeydim. Etrafta kimse yoktu. Yaşadığım olayları hatırlamaya çalışınca, kaçırıldıgımı farkettim. Allahım ne istiyorlar benden ? Gittikçe korkunç bir hal alıyordu bu durum. Bir kapı sesi duydum. Korksam mı sevinsem mi bilemedim.
"İmdaat, kimse yok mu!"
Elimden geldiğince bağırıyordum. Beni duyan birileri yok muydu? Derken odadan içeri biri girdi. Yok artık, inanamıyorum. Bu çocuk mu beni kaçırmıştı? Resmen tüm gün korkulu belam olan çocuk, şimdi de beni bir odaya hapsetmişti öyle mi ?
"Ne istiyorsun benden, bıraksana pesimi"
Ben bunları söylerken çocuk bana gülerek bakmaya basladı. Neye gülüyordu bu aptal ?
"Senden seni istiyorum. Uzun zamandır pesindeyim, Matt'e olan yakınlığın beni cıldırtıyor anlamıyor musun? Seni kaçırmayı bile göze alacak kadar seviyorum seni."
Abi biri kameranın yerini göstersin. Şaka dimi bu? Ben bunları düşünürken çocuğun telefonu çaldı ve arayan kişinin Matt olduğunu farkettim. Çocukla konuşmalarını dinliyordum. Matt'in sesini duyduğumda dayanamadım gözlerim doldu ve ona bağırarak seslendim. Matt benim sesimi duymak istediğini söyledi. Çocuk hala sırıtıyordu?
"Madem beni sevmiyorsun niye canımı yakıyorsun? Bırak iste beni, tamam söz veriyorum Matt'den uzaklaşıcam"
Tüm bunları söylerken Matt sesimi duymuştu. Telefonda bağırdıgını duydum.
"Cathy neyden bahsediyorsun sen? Senden uzaklasacagımı mı sanıyorsun? Seni kurtarıcam Cathy, güven bana. Sakın endiselenme her nerdeysen seni bulucam bebeğim"
Matt bana bunları söylerken çocuğun cok sinirlendiğini farkettim. Telefonu Matt'in yüzüne kapattı. Daha çok korkmaya başlamıştım.
"Yalvarırım bırak beni,ne istiyorsan yaparım,Matt'e de zarar verme"
Çocuk bana kötü gözlerle bakmaya başlamıştı. Çaresizdim. Elimden hicbir şeyin gelmemesi cok koyuyordu. Aklıma babam gelmişti. Ne çok merak etmiştir beni. Acaba ne zamandır burdayım? Ellerimin titremeye başladığını farketmistim. Kalp ritmimdeki bozukluk kendini belli ediyordu. Kendimi bildim bileli bir şeye heyecanlanıp korksam kendimden geçer,bayılırım. Çocuk da kötü olduğumu farkettiginde endişelenmeye basladı.
"Beni bırak,hastaneye gitmeliyim. Kalp ritmimde sorun var ve bu ciddi anlamda bana zarar veriyor. Beni ölüme itiyorsun. Tamam söz veriyorum istedigin her şeyi yapacagım."
Bu sözlerimden sonra neler olduğunu hatırlamıyorum.
Gözümü açtıgımda bir hastane odasındaydım. Yanımda Matt vardı. Kendime geldiğimi farkettiginde elimi tutarak "Kuzum iyi misin? Çok korkuttun beni"
Buraya nasıl geldiğimi merak ediyordum. Peki ya o çocuk neredeydi ? Tüm bunları dusunurken odaya bir hemsire girdi ve ilaçlarımı verdi. Kendimi iyi hissedersem akşama doğru cıkabilecegimi söyledi. Matt'e dönerek babamı sordum."Az önce seni aradı ve bende öğretmeninmiş gibi konuşarak okulda bir proje icin kalacagını söyledim. Endişelenmesini istemedim"
Bu beni gerçekten cok rahatlatmıstı. Çunku babamın tüm yaşadıklarımı öğrendikten sonra beni okula bile göndermeyeceginden emindim. Matt'in yanımda olması huzur vericiydi, ama elini tutarken tedirgin hissediyordum kendimi. Sürekli aklıma o çocugun Matt'e zarar verecegi düsüncesi geliyordu. Bunu yapamazdım Matt'den kısa süreligine de olsa uzak durmalıydım. Beynim bunca soru işaretleriyle doluyken uykuya dalmısım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Hayat Arasında
Chick-Litİki kişinin arasında kalan Cathy, hayatında yaşanan olaylara ne tepki verecek? Yaptığı tüm hatalar onun tekrar mutlu olmasına engel olacak mı ?