Bölüm 6

87 3 0
                                    

Matt'in yazdıgı cevap beni çok şaşırtmıştı. Hic beklemedigim birseyle karsılaşmıstım. Galiba artık o da herşeyin tamamıyla farkındaydı. Bana yazdıgı mesaj şuydu ;

"Cathy benden kaçtıgının farkındayım. Bunu yapmanı gerektirecek birsey yok. Sinemada elimi tuttuğunda beni sevdigini anladıgım icin mi bu tavırlar? Ah Cathy yapma, bunu zaten önceden de biliyordum. Her bakısmamızda ben sınıftan cıktıgımda sarkı söyledigini bilmiyorum mu sanıyorsun ? Cathy aptal değilim. Ve ben senin bu durumundan da sikayetci degilim. Eğer senden rahatsız olsaydım tek bir kelime bile konusmazdım seninle. Ben senden hoşlanıyorum. Sadece duygularımdan emin olmadan seni ümitlendirmek istemiyorum. Cathy aşk değil, hoşlantı bu. Eminim sende ki de öyle birsey. Ve ben sana cok deger veriyorum, seni kaybetmeyi göze alamam. Ama şundan emin olabilirsin ki benden uzak durmanı gerektirecek birsey yok. Sadece bunları bilmeni istedim, iyi aksamlar"

Aman Allahım ne diyicem ben simdi ? Çocuk şarkı söylerken duymuş lan beni. Resmen yerin dibine yattım suan. Bende kendimi savunmaya gecmek istedim ama cocuga mavi tik atmaktan başka birşey yapamadım. Sevinsem mi üzülsem mi bilmiyordum. Taktım kulaklığı, açtım Rihanna'yı.

"Comee a rudeee booy"

Valla ruh halimi en iyi bu anlatıyordu suan. En azından benden hoşlanıyordu. Oley be, seviyor beni. Bir an once yarın olmasının hayalini kurarken evde mal mal gezmeye başladım. Galiba aşk kıpırtılarıydı bunlar. Salonun ortasindaki sehpanın etrafında tavaf ettim resmen. Bu ne mal bir duygu lan. Babamın eve geldigini farkettim. Kosarak yanına gittim ve sarıldım. O da bir boklar olduğunu anlamıstı tabi, ama ben daha babam ne oldugunu sormadan yine sevincten ordan oraya sekmeye başladım. Daha sonra odama girip kapıyı kapattım. Matt'in son görulmesine baktıgımda hala aynıydı. Ah canım ne iyi cocuksun sen. Karıdan kızdan uzak. Oh yavrum benim. Daha sonra babamla bir çay keyfi yapmaya karar verdik. Televizyonun karsısında yaydık götleri oooh o koltuk senin bu koltuk benim. Babam sevincimin nedenini soracaktı biliyorum. Zaten benim de cok beklememe kalmadan beklenen soru geldi.

"Hayırdır prensesim bu ne sevinç böyle?"

"Yok canım, her zamanki ben iste"

Babamın buna inanmadıgını biliyordum. Çünkü buna bende inanmıyordum. Amaa ne diyebilirim ki yani.

"Ayy baba sorma ya Matt benden hoşlaniyomuuss" demeye götüm el vermedigi icin yalan söylemekten baska carem yok. Neyse ki babam anlayıslı adam. Ben soylemek istemeyince hic ısrar etmiyor canım benim. Bu olayı da atlattıktan sonra uyumam gerektigini fark ettim. Babama iyi geceler öpücügunu kondurarak odaya kostum. Bugun hayal felan kurmadan uyumak istiyordum. Daha dogrusu neyi düsünecegimi bile bilmiyordum. Bi an önce okul vakti gelmeliydi. Matt'in yüzüme nasıl bakacagını cok merak ediyordum. Tüm bunları düsünürken uykuya dalmısım. Sabah uyandıgımda koşa koşa hazırlandım. Saclarımı her zamankinden farklı yaparak yandan ördüm. Bu saç tarzını cok seviyoruum be. Babama kahvaltı yapmak istemedigimi söyleyince "Umrumda değilsin" bakışı aldım babamdan. Mecburen oturdum masaya. Tabagımdaki şeyleri yiyecek gibi durmuyordum ve babam bunu fark edince "Tatlım tabagındakileri bitirmezsen okula geç kalacaksın ve ben seni o tabagı bitirmeden göndermiyicem".

Of baba of. Niye anlamıyorsun beni ? Sevdigim çocuk okulda beni bekliyor. Bir an önce gitmeliyim.

"Peki baba"
Şuan ki ruh halim resmen survivordakiler gibiydi. Bir anca önce Matt'a kavuşmak icin iki saniyede yaladım bitirdim tabağı. Okula gitmek icin koşarak arabaya bindim. Babamdan cok geçmeden geldi ve yola cıktık. Okula varınca koşa koşa sınıfa gittim. Kapıyı actım ve direk Matt'in sırasına baktım. Eşyaları vardı ama kendi ortalıkta görünmüyordu. Cantamı sırama bıraktıktan sonra, Matt'in yakın arkadasi olan Jimmy'ye giderek, Matt'in nerede oldugunu sordum.

"Flory gelmiş bahçeye onunla konusmaya gidecegini söyledi, birazdan gelir"

Al bide burdan yak. Flory kim abi ? Tabi ben koşa koşa gittim cama. Aşağı bi baktım, Matt kızın omzuna elini atmış, gülüyorlar felan. Hayırdır lan ? Aşağı indim tabi hemen. Matt'e yaklaştığımda yanında ki kıza dönerek "İşte bahsettiğim Cathy bu" diyerek beni gösterdi. Şuna bak bi de flörtlüsüne beni anlatmış yüzsüz köpek. Ben de sinirlenerek arkamı döndüm,hızlı adımlarla sınıfa yürüdüm. Mart arkamdan bağırıyordu.

"Cathy dur, lütfen yavaşla"

Ne kadar bağırsada bunlar bana inandırıcı gelmiyordu. Yerime oturduğunda resmen sinir kusuyordum. Birazdan o da yanıma geldi ve hiçbir hata yapmamış gibi bana neden böyle davrandığımı sordu. Ah canım sanki sen sütten çıkmış ak kaşıksın. Gerizekalı şey. İçimden geçirdiğim küfürlerin haddi hesabı yoktu. Daha fazla dayanamayıp " Sen git o kızla eğlen" dedim. Matt bir anda elimi tutarak gülmeye başladı. Neye gülüyordu bu aptal. "Ayy çok komook şerefsiz" Ben Matt'a pis pis bakışlar atarken bana kendini açıklamaya çalıştı.

"Cathy saçmalama o kız benim kardeşim, üstelik bizden 4 yaş küçük. Beni kıskanman da bir hayli hoşuma gitti ama" diyerek kıkırdamaya başladı. Aptal Cathy rezil oldun be. Matt'e tek bir söz bile söyleyemedim utancımdan.

"Senin atarını yerim ben"

"Yaa Matt yapma şunu, kıskandım iste anla"

Matt bu durumdan zevk alırcasına kahkahalarını arttırmaya başladı. Bende bi yapıstırdım koluna. Sonra içim acıdı lan dayanamayıp "Ayy acıdı mi" dedim. Matt omzuma elini atıp göğsüne yasladı beni. Sınıftaki kızlar yastaymış gibi bakıyorlardı bize. Dönüp birine el hareketi çekesim geldi. Heey heeey sevdiğim çocuk yavsıyordu bana. Allaaah dünyalar benim artık.

İki Hayat ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin