Bölüm 4

143 4 0
                                    

Matt'le sıkıcı bir ders günü geçirdikten sonra birşeyler yapmak için dışarıya cıkacaktık. Önce lunaparka gitmeye karar verdik. Tabi ben orda ne bok yiyecegimi düşünmeden duramıyordum. Matt gondola binmek isteyince, göt korkumun tavan yaptığını iyice hissettim. Cathy senin yükseklik korkun var kızım, ne yapıyorsun sen. İçim içimi yese de bindim o gondola. Abi iki uç kere yavaş salladı. Bende tabi korkmuyorum ayağına yaydım götü rahat rahat oturuyorum. Hatırladığım tek şey Matt'in sıkı tutun dediği. Gondolcu abi bi verdi hızı. Matt'de bağırıyor "Abi Hızlandır abi uuuu". Ulan vicdansız götüm tavana yapıştı, hala hızlandır diyor. Abi de çok eğleniyor bizi izlerken. Verdikce veriyor hızı. Bi ara ters döncez sanmıstım, direk Matt'in elini tuttum. Sonra Matt'in de elimi tuttuğunu görünce Allaaaah bu çocuğun bende gönlü var ayağıyla iyice sokuldum çocuğa. Neyse ki gondol hikayemiz sona erince koşarak indim aşağıya. Kusmamalısın Cathy hayır, iğrençleşme kendini tut. Ulan şimdi burada kusarsam Matt bidaha merdivenden bile çıkmaz benle. Ayy tut Cathy tut, kusma. Neyse ki biraz sonra bu bulantıyı da sağ salim atlattım. Tabi Matt bunun üstüne kamikaze dahil her şeye binmişti. Çocukta ne mide var abi. Ben olsam şimdiye salya akıtıyordum. Neyse ki burayı terk etmek için yola çıktığımızda midem ve ben huzura kavuştuk. Sinemaya gittiğimizde hangi filmi seçeceğimizi tartışıyor gibi yapsak da, ben kaç gündür Matt'le o aşk filmine gitmeyi planlıyordum. Şimdi çocuğa ona gidelim desem yavşak olduğumu anlayacak. Bunun bana teklif etmesini beklesem iyi olucak. Ah ulan daş gibi kızım, neyimi beğenmiyon vicdansız. Matt sinema biletlerini alıp yanıma doğru yaklaşınca direk kağıtlara baktım. Ayy evet o filme bilet almış. Anlamıyorum yani bu çocuk bana yavşamaya mı çalışıyor ? Film salonuna doğru ilerlerken "Bu filmi beğenirsin diye düşündüm" dedi. "Evet, beni tanıyorsun" diye gülümsedim. Gidip yerimize oturduğumuzda Matt mısır almaya gideceğini söyleyip, gitti. Ben de stresten kafayı yedim beklerken. Matt geldiğinde ışıklar da kapandı ve film başladı. Biraz zaman geçtikcen sonra daha fazla bu soğukluğa dayanan atacağını düşünüp tuttum bunun elini. Ay ben naptım. Kendi kendime şoka girdim. Matt bana döndü. Allahım ya elimi ittirip ceker giderse ? Ne yaptın kızım sen. Kafamda bu kadar soru işareti varken, Matt'le uzun süre bir bakışma yaşadık. Elini benden çektiğini farkettim. Lanet olsun, sevmiyordu iste beni. Gözlerimin dolduğunu belli etmemeye çalışsam da Matt bunun farkına vardı sanırım. "Bakma öyle film cok duygusal, ona ağlıyorum" dedim. Matt de buna inanıyormuş gibi yaptı. Ulan ben ne yaptım ya. Daha çok soğudu işte çocuk benden. Film sıkıcı bakışmalarla geçti. Zaten bir an önce eve gidip yatağımda karaya vurmuş balinalar gibi debelenip ağlamak istiyorum. Matt hala sinemadan sonra birseyler yapabilecegimizi düsünüyordu sanırım. Ben eve gitmek istedigimi söyleyince hayal kırıklıgı yasadı. Sonrasında eve kadar birlikte yürüdük. Yol boyu konuşmadım, daha doğrusu diyecek birseyim yoktu. Ne utanç verici bi durumdaydım ya. Evin önüne geldigimizde "Her sey icin teşekkürler" dedim. Matt de "Önemi yok, ben tesekkur ederim" diyerek uzaklastı. Eveeet milli yas gelsin bakalım. Koşa koşa odaya gittim. Yastığa yüz üstü gömülerek intihar etmeye calıstım. Biraz zaman geçince nefes alamamanın verdiği korkuyla kafamı kaldırdım. Ölüyordum lan az kalsın. Babamın hala işten gelmemis olması evde rahatca depresyona girebilecegim anlamına geliyordu. Yaklasık 2 saat Matt'e yaptıgım utanc verici davranisi nasıl düzeltecegimi düsunurken uykuya dalmısım.

İki Hayat ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin