"Saat 9.26, iki dersi asmışız resmen!"
Yerimde mızmızlanarak zıplarken, Seungmin koluma vurarak susmamı işaret etmişti.
"E nolsun, dersden yırtmış olduk."
"Ama neden yırttık ki? Hiçbir yere de gitmiyoruz. Burada böyle boş boş duruyoruz."
Seungmin bana odaklanmıyor gibiydi. Etrafa bakıyordu sürekli. Birini bekliyordu sanki. Yüzünde de bir gülümseme vardı. Mutlu mutlu bir şey mi bekliyordu o?
"Of, neyi bekliyoruz Seungmin!!"
Dediğimi duyar duymaz yüzünde ki gülümsemeyi indirip yüzünü buruşturarak bana dönmüştü. Ben ise tek kaşımı kaldırmıştım.
"Senin akıllanmanı bekliyoruz Felix. Ama nedense bir türlü gelmiyor."
Göz devirerek yeniden önüne döndüğünde, bir şey demeden montumun önünü kapatmıştım. Yine de neyi beklediğimizi merak ediyordum. Bu önemli olan şey neydi de, Seungmin benimle birlikte dersi asmıştı? Gerçi asmamıştı ama. 2 ders gecikmiştik işte. 2 ders boyunca burada bekliyorduk. Ayaklarım donmuştu.
"Cidden neyi bekliyoruz, ya!!"
"Hyunjin'i, Hyunjin'i. Hyunjin okula hep geç gelir."
Hyunjin hyung mu? Onu neden bekliyorduk ki? Bir şey mi verecekti? Ya da biz mi verecektik? Yoksa benim ona olanları anlatmam için Seungmin'e mi yalvarmıştı? Hyunjin hyung yalvarmaz gerçi. Ama ne oluyordu ya?
"Hyunjin hyung mu? Neden ki?"
"Hah, geldi işte."
Seungmin yüzüne takma bir sırıtma takıp, buraya taraf gelen uzun boylu bedene el sallamıştı. Hyunjin hyung ise anlamaz bir suratla bakmıştı Seungmin'e. Seungmin kafayı mı sıyırdı ya?! Neden bu deliye el sallıyor?
"İyi sabahlar, Hyunjin hyung."
"İyi sabahlar?"
Garipser bakışlarla Seungmin'i birde beni süzmüştü. Montumun cebi olmadığı için elim boştaydı. Ve 2 ders boyunca onu burada beklediğimiz için, ellerim soğuktan kıpkırmızı olmuştu. Okula yakın olduğumu düşünerekten ince şeyler giymiştim üstüme. Ne bilecektim Seungmin'in bu deliyi beklediğini.
"Aloo, bizde burdayız herhalde."
Seungmin Hyunjin'in bana olan bakışları karşısında, yüzünün önünde elini sallamış Hyunjin hyung ise bakışlarını anında benden çekmişti. Burnumda kıpkırmızı olmuştu. Dudaklarım kim bilir nasıl şişmiştir. Dondum resmen.
"Bizde seni bekliyorduk."
"Beni? Nedenmiş?"
Seungmin gülümseyerek bana döndüğünde, ben ne var anlamında kafamı iki tarafa sallamıştım.
"Felix'i hoca dersten kovdu'da. 3 ders boyunca almayacakmış içeri."
"Ee?"
Derken Hyunjin sunbae bakışlarını benim yüzüme çevirmişti. Benim dudaklarıma baktığını hissedebiliyordum. Gözlerini dikmiş dudaklarıma bakıyordu. Ama beni hoca dersten kovmamıştı ki? Tamam bazen kovuyordu, ama bugün kovmamıştı. Biz tüm gün Hyunjin hyung'u beklemiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cute liar / Hyunlix texting ✔
ФанфикÖğretmenine küçük bir yalan söylediği için tüm hayatı değişir mi insanın? {hyunlix {minsung {chanmin Tamamlanmış hikaye Texting & Düz yazı