Hyunjin sunbaenin sınıfının tam önünde duruyordum. Ne diyeceğimi planlamamıştım. O dersten çıktıktan sonra her aklıma ne gelirse diyecektim. Tabi inanırsa iyi olurdu. Çünkü saçmaydı. Ömrüm boyunca korkak biri olmuştum. Ama arkadaşımın gazları yüzünden hep başıma bela açardım.
Zil çalınca irkildim. Sınıfından şimdi çıkacaktı. Ve ben ona ne diyeceğimi bilmiyordum. Sınıflarının kapısı açılmış, ve tanımadığım kişiler çıkmaya başlamıştı sınıftan. Nedense benim aksime, onlar beni tanıyıp selam veriyordu. Ben de karşılıksız kalmadan selam veriyordum. Sınıf boşaldıktan sonra kapıdan içeriye kafamı sokup bakındım. Sınıf boşalmıştı. Hyunjin sunbae ise kafasını sıraya koyup uyuyordu. Yanında ki Minho ve Jisung sunbae hala gülüşüyorlardı. Ne yapacağımı bilemeden boş boş bakındım sadece. Ama Jisung hyung beni fark edip konuşmuştu.
"Felix? Sen neden buradasın?"
Demesi ile Minho hyung'da bana bakmıştı. Korkarak geriye bir adım atarak çekilmiştim. Minho hyung hep korkutucu olmuştu.
"Yine mi şu.. sen bizi rahat bırakmaz mısın küçük velet?"
Sesli şekilde ayağa kalktığında, Jisung sunbae kolundan tutarak durdurmuştu onu. Bir ara Minho hyungdan hoşlanıp ona açılmıştım. Ama Minho beni reddetmişti. Hala ondan hoşlandığımı düşündüğü için böyle.
"Hayır.. şey, yanlış anladın hyung.."
"Minhonun kusuruna bakma. Ne oldu? Kötü bir şey mi oldu?"
Dediği gibi gözlerimi uyuyan Hyunjin sunbaeye çevirmiştim. Jisung ise anında anlayıp Hyunjin hyung'a bakmıştı.
"Hyunjin mi?"
"Şimdi de Hyunjinden hoşlanmaya başlamıştır bu."
Yarımağız gülerek dediğinde Jisung sunbae uyarmak adına kaşlarını kaldırmıştı Minho hyung'a.
"Hayır.. ben Hyunjin sunbae ile konuşmak istiyordum sadece."
"Yeter Minho. Çocuk seni sadece bir kere sevdi, egolu davranma."
Minho sunbae hızla Jisung'a gülümseyip elini tutarak bana bakmıştı. Hala ondan hoşlandığımı düşünüp kıskandırmak için Jisung'un elini tutacak kadar aptaldı.
"Aramıza kimse girmesin istiyorum, sevgilim."
"İnsanların yanında elimi tutma demiştim."
Utanarak elini Minho'nun elinden çektiğinde ben yeniden bakışlarımı Hyunjin sunbae'ye çevirmiştim. Sessizce uyuyordu sadece. Yoksa uyuma taklidi mi yapıyordu? Anlamıyordum. Hyunjin hyung garip birisiydi. Bir şey hoşuna gidince nazik davranır, hoşuna gitmezse kaba davranırdı. Onun hayat sloganı buydu.
"Felix Hyunjinle konuşmak istediğini söyledi. Gidelim artık."
"Ah hayır, sizde kalın-"
Kısık sesle dememe rağmen sesimi duymayıp çantalarını sırtlarına geçirmiş ve kapıya ilerlemiştiler. Jisungdan önce Minho omzunu bana vurarak geçtiğinde, Jisung Minhonun hareketine göz devirmişti.
"Kusura bakma. Beni dinlemiyor."
"S-sorun değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cute liar / Hyunlix texting ✔
Fiksi PenggemarÖğretmenine küçük bir yalan söylediği için tüm hayatı değişir mi insanın? {hyunlix {minsung {chanmin Tamamlanmış hikaye Texting & Düz yazı