"Biliyorum çok saçma soru olacak ama.. şey.. sana sunbae demeyi bırakmasam olur mu?"
Demem ile Hyunjin kafasını hafif bana çevirip gözlerimin içine bakmıştı. Tamam sevgili olmuştuk, ama yine de ona sunbae demeyi bırakamazdım. Zaten ilk defa sevgilim olmuştu ne anlardım ki.
"Olmaz."
"Ama o zaman bu saygısızlık sayılmaz mı??"
Gözlerimi ondan bir gram ayırmadan bakarken, o yanağımı sıkıp öpmüştü.
"Bana istediğin kadar saygısızlık yapabilirsin."
"Ne? Hayır, bu düzgün olmaz."
Kafamı önüme çevirip dudak büzmüştüm. O ise arkasına yaslanmıştı.
"Sen bana hiç bi' saygısızlık yapmamışken, benim sana saygısızlık yapmam uygun olmaz."
"Sana önceden saygısızlık yapmıştım."
Dediği zaman hızla ona döndüm. Huh? Ne zaman? Hem o bana saygısızlık yapsa bile umursamazdım ki. Çok aşıktım ona.
"Chan ile kavga ettim, ve sen çok kırıldın."
Rahatlayarak bu defa ben arkama yaslanmıştım.
"O konu da sen haklıydın."
"Jeongin ve ben-"
"O konuyu hiç açma."
Kaşlarımı çatıp yüzümü diğer tarafa çevirmiştim. Nasıl böyle bir şey yapmış olabilirdim?! Sırf Jeongin ile yatar diye korktuğum için gidip yüzüne onunla yatma demiştim.. kıskanmıştım sadece. Ama sinirlenmiştim, hala da konusu açıldığında sinirleniyorum.
"Ben hiç saygısızlık yapmadım ama sen yapmıştın."
"Yine mi özür dilememi istiyorsun.."
Yanaklarımdan tutup yüzümü avucunun içine almıştı. Yüzümü avucunun içine aldığı zaman, gözüken yanaklarımdan öpmüş ve gülümsemişti.
"Hayır, istediğim şey.."
Bir elini belime indirdiği zaman kaşlarımı hemen kaldırmıştım.
"Hyung, hyung, burda olmaz kafedeyiz!!"
Şaşkın şekilde bakmaya devam ederken, hemen dudaklarıma yapışmış ve öpüşmesine uzun şekilde devam etmişti. Taa'ki Seungmin gelene kadar.
"Ben geldiii- Ya sabır."
Bizi görür görmez arkasını dönerek yüzünü kapatmıştı. O sırada da Hyunjin Seungmin'i görüp suratını düşürerek geri çekilmişti.
"İnsan içinde yaparken dikkat edin en azından be."
Diye söylenirken, ben kıkırdamıştım. Seungmin ise bizim öpüşmediğimizden emin olarak bize dönmüştü.
"Her neyse. Felix, bak sana ne diyeceğim."
Koşarak yanıma oturmuştu. Elinde de poşetler vardı. Hayırdır, bu Seungmin'e ne olmuştu böyle? Sürekli yüzü gülüyordu. Ve normalde sürekli oyun oynamasına rağmen, artık oyun oynamıyordu. Tek yaptığı telefonda biriyle mesajlaşmaktı.
"Senin eski mübarek müşterik bana ps4 aldı."
"Mübarek müşterik?"
"He. Senin kavgaya girip burnunu yüzünü patlattığın müşterik."
Hyunjin anladığı gibi nefes vererek arkasına yaslanmıştı. En son Hyunjin yine Chan'a saldırmış, Chan ise artık benden hoşlanmadığını söylemişti. Ve anında da kavga durmuştu. Şimdi ise hiç konuşmuyorlar. Yolda görseler sadece ikisi de pişman oluyor. Kendi isimleri geçtiğinde de.
"Ay amaan be. Sen de hemen oflamaya başla. Aynısını Chan'da yapıyor."
"Chan? Öyle Chan? Sunbae'siz falan?"
Ben konuya dahil olduğum zaman Seungmin omuz silkmişti. Seungmin normalde insanlara öyle hitap etmezdi.
"Ne var olamaz mı? Hah, işte Chan'de orada, gelsin sorarsın."
Dediğinde gözümü işaret ettiği tarafa çevirmiştim. Seungmin durmadan elini sallayıp burdayız dermişcesine bağırırken, Hyunjin elimi tutmuş ve beni kendine çekmişti.
"Biz kalkalım mı?"
"Hayır Hyunjin! Ben sizi barıştıracağım, yeter bu kadar kavga falan!!"
Diye çığırıştığımda, sessizlik oluşmuştu. Bu yüzden etrafıma bakmıştım. Chan sunbae'yi tam arkamda durup şok olmuş şekilde gözlerini açtığını görmüştüm.
"Ne var? Barıştıramaz mıyım?!"
"Ben o kadar şey yaptım."
Chan sunbae gözlerini hala irice açıp konuştuğun'da, göz devirmiştim.
"Geçmişte kaldı onlar, ben Minho gibi değilim."
"Şey, Felix.. Minho konusunu da Chan yapmıştı.."
Seungmin'in konuşması ile bu defa ben şok olmuştum. Herkeste gözlerini bana dikmişti. Tepki vermemi bekliyormuş gibi. Ben ise öylece kalmıştım. Nasıl? Neden??! Neden böyle bir şey yapardı ki?! Bana aşıksa neden Minho'yu bana bu kadar kinlendirmişti?!!
"Bu ani olmadı mı Seungmin?"
"Haklısın Hyunjin sunbae.."
Seungmin ile Hyunjin birbirlerine fısıldadıklarında, gözlerim irice açılmıştı. Nasıl? Hyunjin'de mi biliyordu?! Neden kimse bana söylemedi?
"Hyunjin, sen de mi.. biliyordun.."
Hyunjin'e dönmüştüm. Seungmin ise Chan'a yakınlaşmıştı.
"Oops, büyük kavga çıkacak."
"Olur arada öyle, sevgililer arasında tuzu biberidir."
İkisi arasında fısıldaşmaya başlamıştı, ben ise Hyunjin'e kaşlarımı çatmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cute liar / Hyunlix texting ✔
FanfictionÖğretmenine küçük bir yalan söylediği için tüm hayatı değişir mi insanın? {hyunlix {minsung {chanmin Tamamlanmış hikaye Texting & Düz yazı